'Terbiyesiz, derebeyi'

Tarih: 04.10.2012 - 00:00

Kategori:

Emin Pazarcı yazıyor, ''CHP'nin üslubu siyaseti kirletiyor...''

Kullanılan üslup, son derece rahatsız edici ve çirkin. Bu üslup, geçtiğimiz hafta Büyük Anadolu Oteli'ndeydi; bu hafta da Meclis'e taşındı...

Şu sözlere bakın: "Terbiyesiz", "Derebeylik dayısı", "Truva atı", "Kadın tehdit eden namert", "Öldürtecek misin beni?", "Namert", "Hain", "Firavun"...

Adeta frenler patlamış gibi. Hakaretin bini bir para!

Son günlerdeki sıkça kullanılan bu tür ifadelerin tamamı da Ana Muhalefet Partisi'nden ortalığa yayılmış durumda.

* * *

CHP, geçtiğimiz hafta Ankara'daki Büyük Anadolu Oteli'nde bir istişare toplantısı yaptı.

Beklendiği gibi oldu. Ciddi tartışmalar yaşandı.

Taraflar kılıçları çektiler; birbirlerini sert ifadelerle suçladılar. Özellikle Oslo Görüşmeleri ile ilgili olarak parti yetkililerinin yaptıkları açıklamalara eleştiriler yağdı.

Olayların odağında yine CHP'nin tartışmalı isimleri olan Sezgin Tanrıkulu ve Hüseyin Aygün vardı.

Orada yaşananların büyük bölümü de basına yansıdı.

Ve ardından CHP'li Şahin Mengü zehir zemberek bir yazı yazdı. Büyük Anadolu Otel'de olanları sert bir üslupla eleştirdi...

Hüseyin Aygün için "Tunceli Devşirme Milletvekili" ifadesini kullandı. "Terbiye sınırlarını aşan" bir üslup içinde olduğunu yazdı. "Siz geri zekâlısınız, kafa yok ki, bunları anlayamazsın" sözlerini de yerden yere vurdu.

Mengü, bir CHP'li olarak CHP'nin içinde bulunduğu durumu şu ifadelerle ortaya koydu: "Hüseyin Aygün'ün, Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz'a kafa sallayıp 'dışarıda görüşürüz' demesi, diğer bir sert çocuk Sezgin Tanrıkulu'nun, Hüseyin Aygün'ün tutumunu eleştiren Şevki Kulkuloğlu'na 'terbiyesiz' deyip arkasından tehdit etmesi, artık durumun çok vahim bir noktaya geldiğini göstermektedir."

Ardından ekledi: "İşin en acı tarafı da bu düzeysiz konuşmaların Kılıçdaroğlu'nun önünde yapılmış olmasıdır."

* * *

Tabii, Şahin Mengü sadece bu yaşananları eleştirmekle kalmadı. Ardından, O da ağır ifadelerle Tanrıkulu ve Aygün'e yüklendi...

Her iki isim için de oldukça sert ifadeler kullandı: "Eğer bir terbiyesiz aranacaksa o da Hüseyin Aygün'dür" dedi.
Aygün'ü "derebeylik dayısı" olmakla suçladı.

Her iki isim için de "Anlaşılıyor ki, köpeksiz köy bulmuşlar, değneksiz dolaşıyorlar" sözcüklerini kullandı.

Kulkuloğlu'nun, kendisini tehdit eden Tanrıkulu'na "Beni çiçek çocuklarına mı öldürtürsün?" sorusunu sorduğunu belirtip, devam etti: "Elbette öyle yapar. Tek başına bir şey yapmaya yüreği yetmeyen 'sert çocuk', ancak yanına kadınları alıp tehdit eder.

Bitmedi, Aygün'e de yine çok ağır ifadelerle yüklendi: "Programına ve felsefesine inanmadığı bir partinin milletvekilliğini kabul edecek tıynette bir adam..."

Aygün ve Tanrıkulu'nu "CHP'nin içine sokulmuş Truva atları" olarak nitelendirdikten sonra Kılıçdaroğlu'nu hedefe koydu: "Kılıçdaroğlu, önünde bir kadın milletvekili tehdit edilirken, partinin temel değerlerine saldırılırken, buna karşı çıkan milletvekiline sataşmalar olurken, olayları büyük bir keyifle izleyebildiğine ve yatıştıktan sonra iki tarafı da uyardığına göre, bu saldırganları himaye ettiği anlaşılmaktadır."

Bunlar, kavgada bile söylenmeyecek kadar ağır ifadeler!

CHP'nin son günlerdeki fotoğrafı işte bu.

Parti içi kargaşa devam ediyor. Karşılıklı hakaretlerin haddi, hesabı yok.

* * *

Peki Kılıçdaroğlu ne yapıyor?

Yaptıkları ortada. CHP içindeki bu üslubu düzeltemediği gibi, bir de dışarıya taşıyor.

Meclis Grup Toplantı Salonu'nda kürsüye çıkıp, o da aynı üslubu kullanmaya devam ediyor:

-Namert, hain, haysiyetten yoksun...

Ve giderek yayılan bu üslup, siyaseti her geçen gün daha fazla kirletiyor!