loading
close
SON DAKİKALAR

3. köprü zengin de ediyor, davalık da...

3. köprü zengin de ediyor, davalık da...
Tarih: 14.03.2017 - 00:00
Kategori:

YSK ve tüm partiler, üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Yürürlükteki yasalar uyarınca, yurtdışında olmayan bir seçim propaganda hakkının kullanımı düşünülemez.

Arnavutköy’de oturuyoruz. Çevredeki bazı arsalar için istimlak edilme kararı çıkmış. Öğreniyoruz ki, Karayolları Müdürlüğü yapıyormuş bunu.
Bazı köylülere yazılar gelmeye başlamış, ‘kamusallaştırma’ diye yazıyormuş. Yani pazarlığa çağırıyorlarmış. Vatandaş korkuyor...
Bizim de Baklalı köyünde bir yakınımızın arsası var, o da mağdur olur mu?
Çünkü Karayolları deyince, akan sular duruyor!
Arsası, Tayakadın’daki 3. havaalanına 10 dakika mesafede. Tamam Karayolları yol için alsın da arkasından bir oyun çıkmasın diye korkuyorlarmış. Çünkü istimlak edilip arsaya başka bir şey yapılmasından endişe ediyorlar... Yani bekletip daha sonra konut-işyeri, otel ve AVM yapılacağı söylentisi çıkmış.
Karayolları bu araziyi kapatmadan önce bazı emlakçıların yoklama çekmesi buradaki köylülerin endişesine yol açıyor. İnternete girince şaşırıyor insan... Örneğin 250 m2’ye 50 bin isteyen de var, bir dönüme 1 trilyon isteyen de...
Devlet açık olmalı, ben şunun için istimlak ediyorum, senin hakkını yedirmem demesi gerekmiyor mu?

GÜNÜN SÖZÜ

“Öfkenin her zaman bir nedeni vardır, ama her zaman iyi bir nedeni yoktur.”
Benjamin FRANKLIN

YASAKLARA DEĞİL HAKLARA BAKMAK...

AKP, 2008’de çıkardığı yasada yurtdışındaki seçim propagandaları konusunda, yabancı ülke mevzuatı gözetilir demek yerine, bu propagandalar tamamen yasaktır, dedi. Anayasal kural gereği, temel haklar konusundaki uluslararası sözleşmelerle, Türk yasaları arasındaki çatışmada, yasalardaki yasaklar yerine, sözleşmelerdeki haklar uygulanmaktadır. Oysa yurtdışı seçim propagandası konusu, herhangi bir sözleşme kapsamında kalmamaktadır. Bu nedenle yasalarımızın uygulanması gerekmektedir.
Almanya Federal Anayasa Mahkemesi’nin kararı da bu doğrultuda olmuştur.
Bu nedenle yurtdışında seçim toplantısı için, bir ülkeden izin çıkarsa, Türk yasalarındaki mevcut düzenleme ve yasakların bırakılıp, bu yabancı mercilerin izinlerinin, yasalarımızın önüne çekilip uygulanması ve bu tabloda yurtdışında seçim toplantısı gerçekleştirilmesi demek, yasalarımızın ve bu nedenle egemenlik hakkımızın çiğnenmesi demektir.
Burada YSK ve tüm partiler, üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir.
Yürürlükteki yasalar uyarınca, yurtdışında olmayan bir seçim propaganda hakkının kullanımı düşünülemez.
Ömer Faruk EMİNAĞAOĞLU

ZATÜRREE AŞISI 268 TL OLDU

'AŞI bekliyoruz’ (22 Şubat) başlıklı yazımı yayınladınız, sonuç verdi. Ne hikmetse artık eczanelerde ‘Prevenar’ adlı zatürree aşısını bulmak mümkün ama 134 TL ödemek şartıyla...
SGK’lı olmanız ya da bu kuruma yıllarca prim ödeyerek emekli de olmanız bir şey ifade etmiyor.
Vekillerin yakınlarına ücretsiz sağlık hizmeti sağlanırken, benim gibi sadece sandık zamanı hatırlanan vatandaşlar ise, eşi ile birlikte zatürree aşısı olacağı zaman peşin 268 TL ödemek zorundadır.
Emekli maaşı asgari ücretin biraz üstünde, niye ödemeyelim ki, yeter de artar bile değil mi?
Size kocaman bir teşekkür.
Müjdat MANDAL

KILIÇDAROĞLU’NU ELEŞTİRMEK BU KADAR KOLAY OLMAMALI

DOĞALDIR, siyasette hata yapılır, çünkü siyaset hata kaldırır. İhaneti, dönekliği ve bilgisizliği, proje ve programsızlığı kaldırmaz, oy kaybettirir.
Kılıçdaroğlu’nu eleştirmek bu kadar kolay olmamalı. Adamın biri kendinden güçlü birini bir şekilde indirmiş ve üstüne binmiş. Başlamış düşünmeye; “Bunu iyice dövsem, içeri gireceğim, vazgeçsem, üzerinden kalkmasam o beni dövecek...”
Kılıçdaroğlu’nun durumu bu...
Siz olsanız ne yapardınız?!
Şevket ÇORBACIOĞLU

ERDOĞAN, DENKTAŞ’A NE DEMİŞTİ

HOLLANDA’nın yaptıkları hiçbir kurala uymuyor. Esas sorun bu... Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk bakanların referandum etkinliklerinin iptal edilmesi sebebiyle önce Almanya’yı daha sonra Hollanda’yı çok sert bir dille eleştirdi. Ama gelin biraz geriye gidelim. Odatv yazdı.
Başbakan Erdoğan, Nisan 2004’te resmi bir ziyaret için Japonya’ya gitmeden önce uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlamıştı. Erdoğan’ın gündeminde Annan Planı ve Rauf Denktaş vardı. Erdoğan o gün, Denktaş’la ilgili olarak sert ifadeler kullanmıştı.
Erdoğan, Annan Planı’na yöneltilen eleştirilerle ilgili Denktaş hakkında “Maalesef şu anda ağırlıklı olarak niçin bu iş Türkiye’de yapılıyor? Onu da merak ediyorum. Böyle bir şey varsa, bu Kıbrıs’ta yapılsın. Yani mitingler yapılacaksa orada yapılsın. Konuşulacak şeyler orada konuşulsun” ifadelerini kullanmıştı.
Hatırlamak gerekmiyor mu?

MESAJ PANOSU

- BİMER’e; bizim vatandaşlar olarak canımız çok acıdı ve de acımaya devam etmektedir. İşimizi, sağlığımızı, geleceğimizi kaybettik. 15 Temmuz’daki darbe girişimini gerçekleştiren FETÖ’ye yataklık yapanlar neden yargılanmamaktadır? Bizler hukuka güvenmeyeceğiz de kime güveneceğiz? Yoksa dün dündür, bugün bugündür mü diyelim?
Ali ÇOLAK

- BİZLERE nasıl bir anayasanın dayatıldığını anayasa kabul edilmeden görüyoruz. Bu anayasanın ne vaat ettiği şimdiden görülüyor. İşçiler gücünü göstermeli, hayır demeli.
Kani BEKO

- SEVİNÇLİ anında kimseye vaatte bulunma, öfkeli anında kimseye cevap verme.
Çin Atasözü (Fehmi Koru’dan)


Yalçın Bayer - Hürriyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları