loading
close
SON DAKİKALAR

AKM’de Atatürk adı ‘uçuruluyor’ mu

AKM’de Atatürk adı ‘uçuruluyor’ mu
Tarih: 20.06.2017 - 00:00
Kategori:

Yalçın Bayer: Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi İstanbul’un en önemli kültür ve sanat (opera, tiyatro ve bale) merkezi idi. Dönemin Kültür Bakanı, ekonomik ömrünü tamamladığı gerekçesiyle binanın yıkılmasını önerdi.

Yoğun tepkiler üzerine Kasım 2007’de İstanbul 2 No’lu Koruma Kurulu tarafından 1. grup kültür varlığı olarak tescillendi ve yıkımı gerçekleşmedi. Mimarlar Odası ile Kültür Bakanlığı arasında tamirat ve tadilat projesi için tutanak hazırlandı. Aradan 8 yıl geçmesine rağmen bir çivi dahi çakılmadı AKM’ye; bilgi de verilmedi. Gezi Parkı olaylarından sonra da yıpranmaya ve çürümeye bırakıldı. İçeride ciddi anlamda bir tahribat olması da ilginç bir durum.
CHP İstanbul Milletvekili, Yük. Mimar Yrd. Doç. Dr. Gülay Yedekçi şimdi ortaya bir haber çıktığını duyurdu: “Adrian Smith & Gordon Gill Architecture’ın Taksim’deki AKM’nin yerine yaptığı ‘İstanbul Kültür Merkezi’ adlı proje, World Architecture News’ın düzenlediği WAN Ödülleri’nde ‘Geleceğin Kamu Binaları’ kategorisinde birinci seçilmiş ve internet sitesine de projenin görselleri konulmuştur. Tanıtımında ise ‘Politik gösterilerin de merkezi olan, modern İstanbul’un kalbinde büyük bir turist ve eğlence merkezi olan ve restoran, mağaza ve otelleriyle ünlü Taksim Meydanı’nda...’ ifadeleri yer almıştır.”

AKM, TAKSİM’İN SİMGESİDİR

Yedekçi, Kültür ve Turizm Bakanı’na “Atatürk Kültür Merkezi, Taksim’in bir simgesidir. Yıkılarak, Atatürk’ün adı ortadan kaldırılmak istenmektedir. Soruyorum; bu bilgi doğru mudur? İktidarınızın kültür ve sanatla ilgili politikası nedir? Bu projeyi hangi kurumlar veya kimler bu şirketçe hazırlanmasını istemiştir? Cumhuriyet tarihimizin önemli yapılarından biri olan AKM atıl bir halde bırakılıp, etrafı güvenliksiz bölge haline getirilip yerine ekonomik kaygılarla başka bir yapı mı yapılmak isteniyor? Açılan ihaleler hangi aşamadadır? AKM’ye ayrıldığı söylenen 90 trilyonluk bütçe bir fona mı kaydırıldı? Eğer öyleyse hangi gerekçeyle hangi fona kaydırıldı?
(İstanbul Şehitler Köprüsü’nün zemin onarımı yapılacağı açıklanmışken, Sabah gazetesinde köprünün Anadolu yakası çıkışında şehitler abidesinin yapıldığı haberi yer aldı. Anıtın mimarı Hilmi Şenalp, anıtta 3 kemerde 249 şehidin adı olacak; ayrıca anıtta 24 saat sala okunacak. Anıtın kubbe açıklığı 11 metre, yüksekliği 95 metre olacak. Bu arada Ankara’da Cumhuriyet’in önemli bir mimari yapısı olan İller Bankası binası neden yıkılmak isteniyor?)

ADALETİN OLMADIĞI YERDE HİÇBİR ŞEY YOKTUR...’

BÜYÜK önder Atatürk’ten: ‘Adalet’nedir?
“Memleket ve millet işlerinde, adalet işlerinde duygulara, hatır ve dostluğa göre hareket edilmez! Bir ülkede adalet yoksa, o ülkede anarşiden başka bir şey yoktur! Orada hükümet denen nesne de yoktur! Aslında orada hiçbir şey yoktur! O halde dünyada bir “hak”vardır. Hak ve adalet, behemehal kuvvetin (iktidar gücünün) üstündedir...” (Nutuk’tan)

‘YOLLAR YÜRÜMEKLE AŞINMAZ’

BUGÜNLERDE hepimiz sıkıntı içindeyiz ama yazmadan edemedim. Bizim TÖShareketinin 15 Şubat 1969 Ankara Büyük Eğitim Mitingi vardı. Mesleğimin 2. yılıydı. Katılmıştım. Elimde pankartım da vardı.
“Yollar yürümekle aşınmaz.”
1969 yılında benim de katıldığım ‘Büyük Eğitim Mitingi’nde o ünlü konuşmasındaFakir Baykurt şöyle seslenmişti:
“Buradan yürüyeceğiz! Sokaklar aşınmayacak, biliyoruz. Ama aşınacak yüzleri kaldıysa öğretmenleri hor görenlerin, onlara baskı yapanların, toplum ve ülkeyi eğitimden yoksun bırakanların, eğitimi bir ticaret sayanların, halkı cahil bırakarak ülkemizi sömürenlerin suratları aşınacak! En gür sesimizle bağıracağız. İşitmezlerse bizi işiten halkımız, onlara işittirmesini bilecek! Çünkü gelecek o yakın günler, o mutlu günlerdir!”
Unutmam!
Mustafa BAYKAN
İlköğretim Müfettişi-Trabzon

DİL SÜRÇMESİ OLSA GEREK

TAYYİP Erdoğan yürüyüş yapanlara, “yarın yargı sizi de davet edebilir” demiş.
Üzgünüm. Bu söz CHP’lilerin söylediği gibi tutuklama tehdidi anlamına gelir.
Yargı, iktidarın sopası değildir.
Bu söz dil sürçmesi olmalı.
ÖNAL – Hukukçu

BİN YILLIK GELENEKTİR; YEMEK KIŞLADA PİŞMELİ!

SON zamanlarda askeri birliklerde sık sık gıda zehirlenmesi haberleri ile karşılaşır olduk. Her konuda rant–yağma–hile üçlüsünün egemen olduğu bir dönemde şaşırtıcı değil ama kaygı verici. Yemek birlikte pişer. Numune tepsisi nöbetçi heyeti tarafından komutana çıkarılır. O tadar ve sonra personel yemek yer. Bin yıllık bu gelenek de köksüz, aidiyetsiz işgalci güruh tarafından yok edilmiştir.
Askerin özel şirket tarafından pişirilen yemekle beslenmesi ne demektir?
Savaşta da cepheye şirket mi gelecektir? Şirket yandaş. Yargı yandaş.
Kim kime hesap soracak şimdi?
“Katar’a gidelim”, “Suriye’ ye girelim” deyip bedelli askerliğin yolunu yapanların egemen olduğu ülkemizde Mehmetçiklerimize yazık oluyor!
Halkın yürüyüşü, adaletin gelmesi için zorunludur!
(Bu arada MHP Samsun Milletvekili Erhan Usta “Sadece Manisa değil, bütün kışlaların denetlenmesini ve gözden geçirilmesi gerektiğini” söyledi.) Reşit ÇAĞIN

OKUYUNUZ

YAŞAM HAKKINA İNSANCIL MÜDAHALE

- DEVLET, tutuklama ve benzeri özgürlüğü kaldıran tasarrufları ile ilgili kişinin yaşam hakkını kendi sorumluluğuna alarak, inisiyatif alarak pozitif müdahalede bulunmak zorundadır. Hayal GÜNDOĞDU
- BU yürüyüş; halk içindir, devlet içindir, bağımsız yargı içindir, özgür basın içindir. Bunlar için mi yargının davetine, soruşturmasına, yargılamasına takılacak yürüyenler? Adalet herkes içinse bu yürüyüş yargı içindir aynı zamanda.Naci SAPAN
- ÇYDD üyeleri bugün Maçka’da olacak. İKKB Koordinatörü: “Adalet yoksa zulüm vardır, haksızlık vardır” dedi ve ekledi: “Keyfi yönetime karşı mücadeleye devam edeceğiz.”

Yalçın Bayer: Hürriyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları