loading
close
SON DAKİKALAR

Bir sürat ki

Bir sürat ki
Tarih: 25.05.2016 - 00:00
Kategori:

Melih Aşık; Ülkemizde işler genelde ağır yürür... Ama bazen de öyle hızlı yürür ki, şaşar kalırsınız. Son örneği bugünlerde yaşıyoruz.

Ülkemizde işler genelde ağır yürür... Ama bazen de öyle hızlı yürür ki, şaşar kalırsınız. Son örneği bugünlerde yaşıyoruz.
AKP’nin Genel Başkan değişikliği yaptığı kongresi geçtiğimiz pazar günü birkaç saat sürdü. Binden fazla delegenin oylarının sayılıp sonucun açıklanması bir saat bile sürmedi. Hemen ertesi gün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Binali Yıldırım’a hükümeti kurma görevi verdi. Yıldırım, soyadına yakışır şekilde, 24 saatten bile az zamanda bakanları belirledi. Yine 24 saat bile geçmeden Cumhurbaşkanı’nın onayladığı listeyi öğlen saatlerinde açıkladı.
Normalde bakanlar belli olduktan sonra hükümet programının hazırlanması en az üç gün, beş gün, bir hafta kadar sürerdi. Bu defa birkaç saat bile sürmedi. Ne zaman, nerede, kimler tarafından hazırlandığı bilinmeyen hükümet programı bakanların belli olmasından birkaç saat sonra Başbakan tarafından Meclis’te okundu.
Programda neler olduğunu, halka ne gibi vaatlerde bulunduklarını büyük olasılıkla bakanlar da sokaktaki vatandaşlarla aynı anda öğrendi.
Evet, demokrasinin işlemesi geçmişte de arızalıydı. Ancak yine de Anayasa’ya, yasalara, teamüllere uygun davranılır, kamuoyu ciddiye alınır, işler usulünce yürürdü.
Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren parlamenter sistemin geleneklerine uyulmuştur.
Şimdilerde ise kamuoyu parlamentonun sıfırlandığı bir düzene alıştırılıyor.

BEDRİ

Milliyet denince akla ilk gelen isimlerden Bedri Koraman aramızdan ayrılalı bir yıl olmuş... Eşi Nil Koraman ablamız telefon edip:
- 30 Mayıs Pazartesi günü saat 11’de Bedri’yi mezarı başında anıyoruz, dediğinde inanamadık. Zaman ne çabuk geçiyor. Her şey dün gibi geliyor. Zamanın içine yeni ve çarpıcı bir şeyler koyamadığımızdan mı? Yoksa sevdiklerimizin öldüğüne inanmadığımız, onları zihnimizden silmediğimiz için mi? Galiba ikincisi daha doğru... Bedri Koraman bizim hayatımızda yáşama tarzı, hayata bakışı, kalenderliği, sevencenliği ile çok önemli yer etmişti. Son yıllarda az görüşüp konuşsak da öyleydi.
Bir haber daha: Bodrum Torba’daki bir sokağa Bedri Koraman adı veriliyor...
Ölümsüzlüğü önünde saygıyla...

Erdoğan “Dünya 5’ten büyük” diyor.
Ve dahi 80 milyonluk Türkiye 1 kişiden küçük…
Akif Kökçe

DENSİZ

19 Mayıs Bayramı’nda, Eskişehir’deki Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi girişindeki ışıklı panoya ne yazılsa beğenirsiniz:
“İsmimize değil, işimize güveniyoruz.”
Eskişehir CHP Milletvekili Utku Çakırözer, yeni Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’a soruyor:
- Sizin ve bakanlığınızın panoda yazılanlara yönelik bir açıklamanız oldu mu? Yapılmadıysa sessiz kalınmasının gerekçesi nedir?
- Yazı ile ilgili okulun personeli hakkında idari ya da hukuki bir işlem yapılmış mıdır, yapılacak mıdır?
- Bir devlet okulunun Ulu Önder Atatürk’ün ismine güvenmemesini, bu isimden rahatsız olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Milli Eğitim Bakanlığı konunun üzerine hangi ciddiyetle gidecek? Göreceğiz.

Yargıtay yasası

Yargıtay ve Danıştay başkanlarının hafta sonunda Cumhurbaşkanı ile birlikte Rize’ye çay hasadına gitmesi... Yargıtay ve Danıştay’ın yeniden yapılanması için önemli ve iddialı bir yasa taslağının hazırlandığı günlere denk geldi...
Gazeteci Nurzen Amuren, Odatv’de, YARSAV Başkanı Murat Arslan’la konuşuyor. Murat Arslan yeni yasa ile ilgili duyumlarını şöyle aktarıyor:
“Medyaya yansıyan haberlerden anladığımız, Yargıtay ve Danıştay’da üyeliklerin 12 yıllık süre ile sınırlandırılacağı, üye sayısının azaltılacağı ve geçici madde ile tüm üyelerin görevine son verilerek, bunlardan bir kısmının, HSYK ve Danıştay için de 1/4’ünün Cumhurbaşkanı tarafından yeniden atanacağıdır.”
Bu yasalarla yalnız cemaatçiler değil siyasi iktidara mutlak biat etmeyen tüm üyeler tasfiye edilecektir, diyen Arslan şöyle devam ediyor:
“Reform adı altında getirilen tüm düzenlemelerin gerçekte yargıyı araçsallaştırıp bir intikam aracı haline getirmekten başka bir amacı bulunmamaktadır. Son değişiklik tasarısı da siyasal iktidarın dikensiz gül bahçesi yaratma hedefindeki son engelin de aşılma hamlesidir. İktidar söz konusu yasa değişikliğiyle Yargıtay ve Danıştay’ı tamamen ‘boşaltacak’, ardından kendi vesayetinde olan HSYK aracılığı ile iki Yüksek Mahkemeyi kendine uygun kişilerle dolduracaktır”.
Murat Arslan’ın sözlerine “Yok canım o kadar da olmaz” diyebiliyor muyuz? Diyebiliyor musunuz?

Sayın Okurlar

Hafta sonuna kadar izin rica edeceğiz.
Teşekkürler...


Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları