loading
close
SON DAKİKALAR

Bu eksiklikler giderilseydi, Botan'da boğulan 6 kişi bugün yaşıyor olabilirdi

Bu eksiklikler giderilseydi, Botan'da boğulan 6 kişi bugün yaşıyor olabilirdi
Tarih: 27.08.2014 - 18:50
Kategori: Sağlık, Yaşam

Botan Çayı'ndaki baraj elektrik üretimine geçilince 6 kişi boğularak öldü...

Siirt’in Tillo ilçesinde Botan Çayı üzerinde kurulu Alkumru Barajı'ndan geçen pazar günü nehir yatağına aşırı su bırakılması sonucu 6 kişinin yaşamını yitirdiği soruşturma sürerken, gözler 2011 yılında 3 kişinin yaşamını yitirdiği benzer olaya çevrildi.
Mahkemenin atadığı bilirkişinin geçen yıl hazırladığı 5 sayfalık ayrıntılı raporda, işletmede bir dizi eksiklik saptandığı ve bu eksikliklerin giderilmemesi nedeniyle pazar günkü facianın da göz göre göre geldiği ortaya çıktı.


YİNE PİKNİKÇİLER ÖLMÜŞTÜ

10 Eylül 2011 günü de Alkumru Barajı'nda kapakların açılmasıyla su seviyesi aniden yükseldi. Aydınlar Mevkii'nde piknik yaparken bir anda yükselen sulara kapılan 39 yaşındaki Fehmi Özbey ile çocukları 17 yaşındaki Serdar ve 9 yaşındaki İbrahim yaşamını yitirdi.

- Siirt Barosu'nun da girişimiyle Siirt Ağır Ceza Mahkemesi'nde olayla ilgili açılan davada Limak Holding Yönetim Kurulu üyesi Sezai Bacaksız ile Alkumru Baraj ve Hidroelektrik Santrali İşletme Müdürü Kasım Eren yargılandı. Mahkeme, yasalar ve yönetmeliklerin öngördüğü önlemleri yeterince almadıkları gerekçesiyle sanıklar Sezai Bacaksız ile Kasım Eren'i taksirle ölüme neden olmaktan 5'er yıl hapis cezasına çarptırdı.

RAPORDAKİ EKSİKLİKLER GİDERİLMEDİ

Siirt Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği bu karardan sonra Yargıtay'a gönderilen dosya henüz sonuçlanmazken, yargılama aşamasında mahkemenin oluşturduğu bilirkişinin raporunda saptadığı eksikliklerin büyük bölümünün de giderilmediği ortaya çıktı. İnşaat mühendisleri Adil Damar ve Yahya Zararsız ile makine mühendisi Erdal Çetiner imzasıyla Siirt Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan 1 Ocak 2013 tarihli bilirkişi raporunda şu ifadeler yer aldı:

3 ÜNİTE AYNI ANDA DEVREYE ALINDI, AKSİNE TÜRBİNLER BİRER BİRER DEVREYE ALINABİLİRDİ: Olayımızda, işletmedeki tribünlerin üçünün birden hizmete alınması ve ani olarak çaya normalden 21 kat fazla su verilmesi nedeniyle dava konusu üzücü olay meydana gelmiştir. Tribünleri yarım saat veya daha uzun aralıklarla teker teker üretime açılması düşünülseydi böyle bir olay olmayacaktı. Suyun yükselmekte olduğu fark edilerek tehlike zarar görmeden atlatılabilirdi.

BİLİM DIŞI İŞLETME ŞEKLİ: Botan çayında su seviyesi baraj yapıldığı için minimum seviyeye inmiş, tribünler ani olarak çalıştırıldığı için de çocuklar ve ebeveynleri yanıltmıştır. Bu bir bilim dişi işletme şekli olup sadece uyarı levhası ile davalıların sorumluluktan kurtulması haksızlık olur.

OKUMA YAZMA BİLMEYENLER NE OLACAK?

İKAZ LEVHALARI ETKİLİ DEĞİL: Tedbirlerin birkaçı birden uygulanması gerekir. Genelde ikaz levhaları yasak savmak için, sorumluluktan kurtulmak için kullanılmaktadır. Okuma yazma bilmeyenlere hiç bir etkisi yoktur.

ARAZİ ARAÇLARI VE MOTOSİKLETLERLE DE UYARI YAPILMALIYDI: Barajdan ani su salınmadan önce 4 tekerlekli arazi araçları, motosikletler ve helikopterle, Botan Çayı su akışı yönünde bulunanlar, piknik yapanlar, tehlikeli bölgede hayvan otlatanlar, suya girme ihtimali olan çocuklar, balık tutanlar uyarılmalıdır. Bu yapılmamıştır.

BARO BAŞKANI NE DİYOR?
Siirt Barosu Başkanı Mehmet Cemal Acar, 2011 yılındaki olayla ilgili Siirt Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada 3 ferdi ölen Öybey Ailesi'nin avukatlığını üstlendi. Mahkemenin oluşturduğu bilirkişi heyetinin bir dizi eksiklik saptadığını belirten Avukat Mehmet Cemal Acar, bunlardan sadece siren sisteminin devrede olduğunu söyledi.
Baro Başkanı Acar, bilirkişi raporunda değinilen, nehir güzergahına arazi araçları ve motosikletle uyarı için güvenlik yolunun yapılmadığını, helikopterle nehir güzergahındakilerin uyarılmadığını, belli aralıklarla güvenlik istasyonu yapılıp özellikle yaz aylarında buralarda görevli bulundurulmadığını kaydetti.

Barajda tribünlerin bir anda çalıştırılması yerine yarımşar saat aralıklarla devreye alınmış olsa pazar günkü facianın yaşanmayacağı görüşünü savunan Acar, haklarında suç duyurusunda bulundukları sorumluların 'bilinçli taksirle ölüme neden olmak' suçlamasıyla yargılanmaları gerektiğini sözlerine ekledi.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları