loading
close
SON DAKİKALAR

Cemil Kılıç: Yeni müfredatla laik, Cumhuriyet’e bağlı nesli yok etmeye çalışıyorlar

Cemil Kılıç: Yeni müfredatla laik, Cumhuriyet’e bağlı nesli yok etmeye çalışıyorlar
Tarih: 20.09.2017 - 09:05
Kategori: Medya

İlahiyatçı-Yazar Cemil Kılıç ''Bugünkü müfredat değişikliğiyle okullarda yetişen laik, Cumhuriyet’e bağlı nesli yok etmeye çalışıyorlar'' dedi.

İlahiyatçı-Yazar Cemil Kılıç, Can Ataklı'nın hazırlayıp sunduğu Yazı İşleri programına konuk olarak katıldı.

Kılıç'ın konuşmalarından satırbaşları şöyle:

"-Bugün okullarda okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin içeriği Anayasa’ya aykırıdır. Dersin adı Anayasa’ya uygun fakat içeriği uygun değil. Adıyla uyumlu bir içeriğe sahip olmadığı ve Türkiye’de inançsal çeşitliği yansıtmadığı için uygun değildir.

-Türkiye Cumhuriyeti laik bir devlettir ve okullarında din ‘eğitimi’ veremez. Vereceği şey din ‘öğretimi’ olabilir. Bu Anayasada çok net bir şekilde bir ifade ediliyor. Din Kültürü dersinin bir öğreti olması gerekiyor. 

-Laik bir devlet okulunda ‘doğru inanç - yanlış inanç’ tanımı var, bu yanlış. Okullarda verilen din derslerinde “doğru din İslam’dır, İslam’ın doğru yorumu da Sünniliktir, Sünniliğin doğru yorumu da Hanefiliktir” tanımı yapılıyor. 

-Verilmek istenen vahhabi, selefi bir dini anlayışı müfredata hakim kılmak, öğrencileri ona göre eğitmektir.

-‘Asıl mezhep Sünniliktir, Alevilik Türkiye’nin zenginliğidir’ demek Aleviliğin itibarını zayıflatmaktır.

-Atatürk’ün Sünni kesim için Diyanet Başkanlığı’nı kurmuş olması doğru bir karardır. Alevilerin, ayrı bir Alevi devleti kurma talebiyle ayaklanması tarihte yoktur. Ama Sünnilerin, Sünni odaklı bir devlet kurmak için ayaklanma çıkarması tarihin birçok döneminde olmuştur. Osmanlı döneminde bile vardı. Dolayısıyla bu kitlenin kontrol altında tutulması gerekiyordu. O yüzden Diyanet kuruldu. Devlet o dönem böyle bir kurum kurmasaydı, bu alan tamamen cemaat ve tarikatlara kalırdı.

-Diyanet bugün gerici akımların eline geçti. 

-Bizimkiler Arapça bir yazı gördüklerinde neyin Kuran, neyin normal yazı olduklarını bilmiyorlar. 

-O dönemlerde camilerin ordu eliyle kapatıldığı ve Kuran’ın yasaklandığı gibi bir yalan uyduruyorlar.
Bunları Cumhuriyet’e, Atatürk’e mal etmek istiyorlar. Peki bunu nasıl yapmış Atatürk? Ordu gücüyle yaptı diyorlar. Peki o dönem ordunun başındaki adam kimdi? Fevzi çakmak’tı ve ordu onun emrindeydi. Fevzi Çakmak Sünni Hanefi bir inanca sahipti. Dolayısıyla böyle bir şeye en başta onun karşı çıkması gerekmiyor muydu? Bu bile böyle bir şeyin yalan olduğunu ortaya koyuyor.

-Bu yalanların hala bazı kesimlerce savunulmasının amacı popülizmdir. Siyasi iktidara yaranma, siyasal iktidarın kitlesel gücüne yaranma çabasıdır. Bu hayasızlık ve utanmazlıktır. Alenen yalan söylüyorlar. 

-Camilerin kapatıldığı, ahıra çevrildiği yönündeki iddialar çarpıtmadır. Savaş şartlarında camiler farklı amaçlarla kullanılmış olabilir. Çünkü savaş dönemlerinde ibadethanelerin dokunulmazlığı vardı. Bu yüzden camiler erzak deposu, silah deposu olarak kullanılmıştır. İslam tarihi çok iyi bilinmiyor. Hazreti peygamberin döneminde camilerde düğün yapıldığını, tef çalındığını, oynandığını biliyoruz.

-Bugünkü müfredat değişikliğiyle okullarda yetişen laik, Cumhuriyet’e bağlı nesli yok etmeye çalışıyorlar.

-Din kültürü öğretmenlerinin çoğunluğu bir cemaate, bir tarikata üyedir. Bu öğretmenler derslerinde kendi cemaatinin, tarikatının propagandasını yapar. Fikirlerini öğrencilere empoze etmeye çalışıyorlar. Bu anayasanın laiklik ilkesine aykırıdır. Okullarda laiklik karşıtı bir müfredat işleniyor. 

-Muhafazakar, dindar kitle içerisinde Fethullah Gülen hareketinin dershanelerine, yayın organlarına, toplantılarına uğramayan kimse yoktur." 



Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları