CHP Kongre Süreci ve Parti İçi Demokrasi
İmambakır Üküş; Eğer önceden belirlenmiş ve ilan edilmiş tarihlerde açık ve demokratik bir “adil” delege seçimi yapmıyorsanız parti içi demokrasiden bahsedemezsiniz…
CHP’de beklenen “kongre süreci” nihayet başlıyor…
Türkiye’nin en eski ve en köklü partisi, ne yazık ki “kurultay”ını yapamayan parti durumunda…
CHP Genel Merkezi’ndeki koltukları kaybetmek korkusu içindeki yöneticiler, CHP’ye “olağan kongre” yaptırmadılar.
1yıl “uzatılma” olmasına rağmen Yargıtay’dan bu “uzatma” süre içinde bile kongre sürecini tamamlayamadılar.
***
CHP Genel Merkezi’ndeki “ekip” yasal olarak mümkün olsa, CHP’ye “kongre” yaptırmayacak…
Çünkü; biliyorlar ki ne yaparlarsa yapsınlar, CHP örgütü onları sırtından atacak…
Çünkü; biliyorlar ki ne yaparlarsa yapsınlar CHP örgütleri onlardan hesap soracak…
***
CHP, “kongre süreci”ne “belirsizlikler” içinde gidiyor.
Kimse ne olacağını bilmiyor…
Her gün bir “dedikodu” ortalıkta dolaşıyor…
İlçe ve il kongreleri olacak mı belli değil…
Delege seçimleri olacak mı belli değil…
***
Herkes hükümet görüşmelerine ve erken seçim tartışmalarına kilitlenmiş durumda…
CHP, AKP ile hükümet kuracak mı belli değil…
Erken seçim olacak mı belli değil…
Erken seçim kararı alınırsa, ilçe ve kongreleri; kurultay olacak mı belli değil…
***
CHP, yayınladığı bir “genelge” ile delege seçimlerini Ağustos ortalarında başlatma “kararı” aldı…
Ancak, görünen bir çok ilde 9 Ağustos’ta “delege yazımları” bitmiş bile…
Seçimlerden bahsetmek mümkün değil, yapılan eski alışkanlıklarla evde – ofiste “delege yazmak”…
Şu ana kadar hiçbir yerde açık, şeffaf, adil ve demokratik bir “delege seçimi” yapılmış değil…
***
Delege seçimleri, parti içi demokrasinin “yapı taşları”dır.
Delege seçimleri, parti içi demokrasinin olmazsa olmaz ön koşullarından birisidir…
Eğer önceden belirlenmiş ve ilan edilmiş tarihlerde açık ve demokratik bir “adil” delege seçimi yapmıyorsanız parti içi demokrasiden bahsedemezsiniz…
Parti içi demokrasi, önce “mahalle”den başlayabilmelidir.
***
Partiyle ve toplumsal mücadeleyle hiçbir ilişkisi olmayan kişiler sırf “bana oy versin” mantığıyla “asker delege” yazarsanız CHP’ye en büyük kötülüğü yapmış olursunuz…
Eş – dost, akraba ilişkileriyle; kimlik veya inanç üzerinden “delege” yazmak CHP’ye yapılacak en büyük kötülüktür…
Üyenin özgür iradesine “ipotek” koyan her girişime kimden gelirse gelsin karşı durmalıyız.
***
CHP’nin köklü bir “değişim”e ve “yenilenme”ye ihtiyacı var…
CHP’nin kuruluş felsefesinden ve köklerinden kopmadan, yeni döneme uygun bir “değişim” ve “yenilenme”ye ihtiyacı var…
CHP’nin yönünü ve yüzünü halka dönmeye ihtiyacı var…
CHP’nin yönünü ve yüzünü Sol’a dönmeye ihtiyacı var…
***
İşte CHP’de bir “halkçı” ve “devrimci” değişim ve yenilenme sürecinin de “yapı taşları”mahalle örgütlenmesidir…
Mahalledeki delege yapılanmasıdır…
Bu nedenle “delege”nin “kimin askeri” olacağından çok “niteliği” önemlidir…
***
Bu nedenle CHP’li belediye başkanları ve CHP MYK üyeleri delege seçimlerine müdahale etmemelidir…
Üyelerin özgür iradelerine “ipotek” koyan girişimlerde bulunmamalıdır…
Evde – ofiste delege yazma girişimlerine son verilmelidir.
Parti içi iktidar hastalığına son verilmelidir.
***
Belediye başkanlarının büyük çoğunluğu kendilerini seçilmiş sultan sanıyor…
Bu nedenle ilçe başkanlarını ve il başkanlarını da kendi “memuru” gibi görüyor;görmek istiyor…
Böyle olmayan, belediye başkanlarının “emrine” girmeyen yöneticiler istemiyorlar…
Bu tavır CHP örgütlerini “kimliksiz”leştiriyor ve belediye başkanlarının “emir eri” haline getiriyor…
***
MYK üyeleri kendi konumlarını korumak için örgütlere müdahale ediyorlar…
CHP ile hiçbir ilişkisi olmayan insanları il ve ilçe başkanları olarak atadılar…
Kendi bulundukları sandıklarda CHP’ye oy çıkmayan kişileri Doğu ve Güneydoğu’da il başkanı olarak atadılar…
Amaç, kurultayda kendilerini seçecek bir “yapı” oluşturmak.
***
CHP’nin çok “doğru” ve “iyi” bir “kampanya” ile bile aldığı oy ortada…
CHP’nin bu’’ yapı’’sı ve “kadro”larının halkta bir karşılığı yok…
CHP’nin bu yapısının ve kadrosunun halkın gözünde bir “inandırıcılığı” ve “samimiyeti” yok…
Bu “yapı” ve “kadro” ile gireceğimiz her seçim “yenilgi” olur…
Bugüne kadar olduğu gibi…
Bu MYK üyelerini görevden alın örgütlerde selam verecek kişi bulamazlar…
Bütün güçlerini işgal ettikleri koltuklardan alıyorlar bu koltuklara kattıkları hiçbir şey yok…
***
CHP, ya bu “yapı” ve “kadro”yu değiştirecek…
Ya da her seçimde daha küçülen bir parti olacak.
CHP’nin giderek bir “siyasi Kızılay”a dönmesinin nedeni de bu “yapı” ve “kadro”lardır…
Türkiye’nin güçlü ve etkin bir CHP’ye ihtiyacı var…
CHP’nin ise “büyük” bir “temizliğe” ihtiyacı var.
İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel yayın Yönetmeni
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları