CHP'li Engin: AKP iktidarında kadının adı yok!

Tarih: 27.10.2016 - 13:46

Kategori: Siyaset

CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin, Ayşegül Terzi'ye şort giydiği için tekme attığı gerekçesiyle 9 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanmaya başlanan saldırgan Abdullah Çakıroğlu'nun ilk duruşmada serbest bırakılmasının AKP Hükümeti'nin kadın

İstanbul Çekmeköy'de bir belediye otobüsünde yolculuk yapan Ayşegül Terzi'ye şort giydiği için tekme attığı gerekçesiyle 9 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanmaya başlanan saldırgan Abdullah Çakıroğlu'nun ilk duruşmada serbest bırakılmasının AKP Hükümeti'nin kadına yönelik bakışının bir sonucu olduğunu söyleyen CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin "Tüm bu baskı ortamına rağmen, kadınlarımız dayanışma içerisinde özgürlüklerine ve yaşam alanlarına sahip çıkmaya devam edecekler" dedi.

Ülkemizde kadınlar üzerinde artan toplumsal baskıların son örneklerinden biri de İstanbul Çekmeköy'de otobüsle evine dönerken şort giydiği için tekmeli saldırıya uğrayan Ayşegül Terzi'nin yaşadığı dehşetti. Yakalanan saldırganın salıverilmesi üzerine kadına yönelik şiddetin yasalar eliyle teşvik edildiği bir kez daha ortaya çıkınca oluşan tepki sonucunda saldırgan bu kez çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı.

Ancak dün gerçekleştirilen ilk duruşma sonucunda saldırganın serbest bırakılması ve yalnızca Ayşegül TERZİ'nin ev ve işyerine 6 ay boyunca yaklaşmaması yönünde karar vermesini tepkiyle karşılayan Didem ENGİN "Saldırganın nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanması da kamuoyu baskısı ile gerçekleşmişti. Dün verilen tahliye kararı yargı sistemimizin kadına yönelik şiddet konusunda nasıl kör bir bakış açısına sahip olduğunun en güncel örneğidir" dedi.

AKP'nin tek başına iktidara gelmesinden sonra kadına şiddet vakalarında yaşanan artışı değerlendiren Didem ENGİN, "14 Yıllık AKP iktidarında kadınlarımızın toplumsal ve sosyal konumunda belirgin bir gerileme yaşandı ve bu bağlamda kadına yönelik taciz, tecavüz ve şiddette %1400’den fazla bir artış görüldü. Ülkemizde her 10 kadından 4’ü ne yazık ki şiddet görüyor. AKP iktidarında kadının erkekle eşit haklara sahip birey olarak ekonomik, sosyal ve siyasal alanda yer alması hiçbir şekilde kabul görmedi. AKP iktidarında kadına öngörülen görev aile içinde kalmak, çocuk doğurmak ve çocuk yetiştirmekle ilgili sorumlulukları yerine getirmek şeklinde belirlendi. Bu rol Orta Doğu ülkelerinde yüzyıllardır kadına biçilen çağ dışı bir roldür. Bu rolü ATATÜRK’ün çağdaş kadınları asla kabul etmeyecektir! AKP’nin kadınlarımız üzerindeki baskıcı politikalarına, hak ve özgürlüklerinin kısıtlanmasına, CHP olarak her zaman karşı çıktık, çıkmaya devam edeceğiz! " dedi.

"MIRILDANAMAZSINIZ!"

Ayşegül TERZİ'nin yaşadığı şiddete ilişkin olarak Başbakan Binali YILDIRIM'ın “Hoşuna gitmeyebilir, mırıldanırsın” sözlerini de hatırlatan Didem ENGİN, "Laik bir ülkede, hukuk devleti ilkesi var oldukça, hiçbir vatandaş başka bir vatandaşın kılığını, kıyafetini beğenmediği için mırıldanma hakkına sahip değildir. Başbakanın tavsiye ettiği 'mırıldanma' özünde sözlü baskı önerisidir. AKP Hükümeti bu söylemlerle kadına şiddeti ve baskıyı cesaretlendirmektedir. Ne Başbakan’ın ne de başka bir yetkilinin hiçbir kadın üzerinde mırıldanarak toplumsal baskı oluşturmaya hakları yok" dedi.

Kadına yönelik şiddet konusunda neredeyse teşvik edici bir unsur haline gelen iyi hal indirimlerini de eleştiren Didem ENGİN, yargıda toplumsal cinsiyet eşitliği, kadına yönelik şiddet, aile içi şiddet, çocuk istismarı, taciz, tecavüz gibi konularda yeterli hizmet içi eğitim verilmemesinin kadına yönelik şiddetin artmasına sebep olan kararlar alınmasına yol açtığını belirtti. Toplum vicdanını derinden yaralayan iyi hal indirimlerini Meclis gündemine taşıdığını hatırlatan Didem ENGİN, "Adalet Bakanı’ndan bu konuda yapılan çalışmaları istediğimde Adalet Bakanlığı’nın kaç davada iyi hal indirimi verildiğini dahi bilmediği ortaya çıkmıştı. Kadına yönelik şiddetle ilgili neredeyse her vakada iyi hal indirimi uygulanıyor. Ya da son vakada olduğu gibi saldırgan serbest bırakılıyor. Bu da kadınların yaşam alanlarının giderek daralmasına ve toplumsal baskının artmasına yol açıyor." dedi.

DİDEM ENGİN KADIN SORUNLARINI MECLİS’TE AKTİF BİR ŞEKİLDE DİLE GETİRİYOR

Milletvekili olduğu günden bugüne dek yaptığı çalışmalarla kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunu gündemde tutmaya çalışan Didem ENGİN, bundan sonra da kadınları güçlendirebilmek için yürüttüğü çalışmalara devam edeceğini belirtti.

Didem ENGİN 2015 Ağustos'unda yazılı soru önergesi ile, İçişleri Bakanlığı’na bağlı Polis Akademisi Başkanlığı’nın vermiş olduğu 2000 kişilik komiser yardımcısı öğrenci ilanında kadınlara sadece 200 kişilik bir hak tanınmasını Meclis gündemine taşımıştı.

Ayrıca Didem ENGİN kadın sığınma evi sayısının azlığını da Meclis’te gündeme getirmiş, bu konuda İçişleri Bakanlığı’na ve Adalet Bakanlığı’na soru önergeleri hazırlamıştı. Didem ENGİN önergelere gelen cevapları hatırlatarak "Ülkemizde nüfusu 100 bini geçen ve kanunen sığınmaevi açması gereken 201 belediye bulunuyorken bu görevi yerine getiren belediye sayısı yalnızca 31. 70 ilimizde ise halen bir sığınmaevi yok. AKP kadına yönelik şiddetle gönülden bir mücadele yürütmediği için sığınmaevleri açmıyor. Şiddeti aile içinde kalması gereken bir durum olarak görüp normalleştirmeye çalışıyor. Ancak şiddetin normalleşmesinin sonucu şiddetin toplumun her alanına yayılması anlamına geliyor. Şort giyen kadına tekme atılması, taciz ve tecavüzlerde artış yaşanması bu normalleştirmenin bir sonucudur" dedi. Hükümet'in sorumluluktan kaçmaya çalıştığını belirten Didem ENGİN, kadınların şiddetle mücadelesinin başarıya ulaşabilmesi için Hükümet'in de kararlı bir politika yürütmesinin şart olduğunu belirtti.

Vişne Haber Ajansı - Çiçek Güçlü