CHP'li Sarıbal: Üretim düştü, tarım küçüldü
CHP PM Üyesi Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal; Meclis’te düzenlediği basın açıklamasında tarım sektörünün 2016 yılındaki durumunu değerlendirdi.
Sarıbal; 2016 tarımında ithalatta rekor artışlar
gözlenirken ihracatta ve üretimde ciddi düşüşler yaşandığını belirtti. Sarıbal,
tarım sektöründeki düşüşle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
“2016 yılında tarım sektöründe son 20 yılın en sert
düşüşü yaşandı. Buğday rekoltesi önceki yıla göre 2 milyon tondan fazla
gerileyerek 20 milyon 500 bin tona düştü. Girdi maliyetlerinin yüksekliği,
düşük ürün fiyatları, dışa bağımlılık ve iç talepteki daralma gibi nedenlerle
çiftçiler 2016 yılını zorluklarla kapattılar.
Sahip olduğu toprak ve su kaynakları, coğrafi
konumu ve iklim şartlarından dolayı tarım potansiyeli yüksek bir ülke olan
Türkiye; ekolojik zenginlik ve ürün çeşitliliği bakımından dünyanın sayılı
ülkelerinden birisidir.
Ancak bu potansiyel yeterince değerlendirmemekte;
ihracat artırılamadığı gibi, ithalat da düşürülememektedir. Çünkü İthalat-ihracat
dengesinin ihracat yönünde sağlanabilmesi ancak üretim maliyetlerinin
düşürülmesi, destekleme araçlarının doğru ve amaca uygun biçimde kullanılması
ve istikrarlı politikalarla sağlanabilir.”
Tarımda girdi maliyetleri yüksek
Tarımdaki en başta gelen sorunun yüksek girdi
maliyetleri olduğunun altını çizen Sarıbal; dövizdeki yükselmenin de ürün
maliyetlerini artırdığını dile getirdi. Girdi maliyetlerinin yüksekliği
nedeniyle çiftçinin üretemez hale geldiğini iddia eden Sarıbal;
“Türkiye, bitkisel üretimin en önemli girdileri
olan tohum, mazot, gübre ve tarım ilacı ile hayvansal üretimin en önemli
maliyet kalemini oluşturan yem hammaddeleri bakımından büyük ölçüde ithalata
bağımlıdır. Uygulanan tarım politikaları bağımlılığı azaltmak yerine daha da
artırmakta; üretimi sürdürülemez hale getirmektedir.
Mazot fiyatları son 1 yılda yüzde 24 arttı
2016 yılı başında 3 lira seviyesinde olan dolar
kuru günümüzde 3,5 lirayı aşmıştır. Kabaca yüzde 16’lık bir artış söz
konusudur. Bu da tarım sektörü açısından üretim maliyetlerinin artması anlamına
gelmektedir. Nitekim 2015 yılı Aralık ayında litresi 3,58 lira olan mazotun
fiyatı günümüzde 4,45 lira civarındadır. Yani mazot fiyatı son bir yılda yüzde
24 oranında artmıştır.” dedi.
2016 yılı tarım destekleri
Mazot ve gübre desteğinin birleştirilmesinin
çiftçiyi olumsuz etkilediğini, ürünleri yetiştiren çiftçilerimizin geçen yıla
göre daha az destek aldıklarını söyleyen Sarıbal;
“Tarıma 2016’da 11,6 milyar lira destek verildi.
Önümüzdeki yıl tarıma 12,8 milyar lira destek verilecek.2016 yılında
çiftçilerin satın aldıkları 43 farklı makine-ekipmana yüzde 50 hibe desteğini
öngören destek kaldırıldı. Yaygın bitkisel ve hayvansal üretim kredi üst
limitleri düşürüldü. Gübre desteğinin ön şartı olarak uygulanan toprak analizi
desteği önce kaldırıldı, sonra yeniden uygulamaya konuldu. Mazot ve gübre
desteği birleştirildi. Bu birleştirme sonucunda, bazı ürünleri yetiştiren
çiftçilerimiz geçen yıla göre daha düşük destek aldılar.
Hububatta (buğday, arpa, çavdar, yulaf gibi) 5
kuruş/kg olan prim desteği artırılmadı; dane mısırda 4 kuruş/kg olan prim
desteği 2 kuruşa düşürüldü. Tarımsal yayım ve danışmanlık desteğine getirilen
kısıtlama nedeniyle 2 bin 600 gencimiz işsiz kaldı. Hayvancılıkta hayvan başına
yapılan anaç hayvan desteği kaldırılarak, buzağı desteği temel destek olarak
kabul edildi.” diyerek tarımsal desteklemenin yetersiz olduğunu vurguladı.
2016 yılında tarımsal üretim geriledi
Ziraat Mühendisi CHP Bursa Milletvekili Orhan
Sarıbal; basın açıklamasının devamında şunları söyledi:
“Olumsuz hava koşulları nedeniyle buğday rekoltesi
önceki yıla göre 2 milyon ton gerileyerek 20 milyon 600 bin tona düştü. 2015
yılında yaklaşık 39 milyon ton olan hububat (buğday, mısır, çeltik, arpa,
çavdar, yulaf vb) üretimi 2016 yılında yüzde 9 oranında azalarak 35 milyon tona
düştü.
Tarımda rekor küçülme
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2009 bazlı “yeni”
milli gelir serisini 12 Aralık 2016 tarihinde yayımladı. Buna göre Türkiye
ekonomisi, 2016 yılının Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarını içeren üçüncü
çeyreğinde önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,8 daraldı.
Tarımda ise son 20 yılın en sert düşüşü yaşandı.
Tarım sektörü ise birinci ve ikinci çeyreklerde yüzde 5,6 küçülürken; yılın 3.
çeyreğinde yüzde 7,7 küçülme ile rekor kırdı.
İthalat rekorları yağlı tohumların
2016 yılının Ocak-Kasım döneminde toplam 14,3
milyar dolarlık tarım ve gıda ürünü ithal edildi. Bu dönemde 4,7 milyon ton
hububat ithalatı için1,1 milyar dolar; 414 bin ton kurubaklagil ithalatı
için 342 milyon dolar; 793 bin ton pamuk ithalatı için 1,2 milyar dolar; 2,9
milyon ton yağlı tohum ithalatı için 1,3 milyar dolar; 1,3 milyon ton bitkisel
ham yağ ithalatı için 1,4 milyar dolar; 1,4 milyon ton küspe ithalatı için 384
milyon dolar ödendi.
Bu kapsamda ithal buğday ithalatı 4 milyon ton,
mercimek ithalatı 290 bin ton, soya fasulyesi ithalatı 1,9 milyon ton, ayçiçeği
tohumu ithalatı 360 bin ton, ayçiçeği ham yağ ithalatı ise 620 bin tona ulaştı.
İTHALAT ÜRETİMİ GEÇİYOR
2016 yılında yağlı tohumlar üretimi 2,2 milyon ton;
buna karşılık 11 aylık ithalat 2,9 milyon ton. Lif pamukta üretim 750 bin ton;
ithalat 790 bin ton. Mercimekte üretim 365 bin ton; ithalat 289 bin ton.
Buğdayda üretim 20,6 milyon ton, ithalat 3,9 milyon ton (Üretimin yüzde 20’si
kadar ithalat yapılmış).
Süt inekleri kesime gitti
Süt üreticisinin kullandığı tüm girdilerin maliyetleri artarken; Ulusal Süt Konseyi’nin 1 Temmuz 2014’te litre başına 1 lira 15 kuruş olarak tespit ettiği çiğ süt referans fiyatı 2016 yılında da sürdürüldü. Bazı bölgelerde çiğ süt fiyatlarının 80-90 kuruşa kadar düşmesi üzerine, sütten para kazanamayan üretici, işletmesini ayakta tutmakta zorlandığı için hayvanlarını kesime gönderdi.
Ulusal Süt Konseyi 26 Aralık’ta çiğ süt referans
fiyatını Ocak 2017’den itibaren 6 kuruş artırarak 1 lira 21 kuruş olarak
belirledi.
670 bin canlı hayvan ithal edildi
Yıl içerisinde Et ve Süt Kurumu’nun (ESK) 500 baş
besilik hayvan; TİGEM(Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü)’in de 150 bin baş
damızlık düve ve 20 bin küçükbaş hayvanı gümrüksüz olarak ithal etmelerine
karar verildi. Böylelikle devletin 2016’da ithal edeceğini açıkladığı hayvan
sayısı toplam 670 bin başa ulaştı. Sığır ithalatında rekor kırıldı. Türkiye,
Amerika’dan sonra en çok sığır ithal eden ikinci ülke oldu.
Sığır ithalatı 2017'de de sürecek
Bakanlar Kurulunun, Et ve Süt Kurumu (ESK) tarafından kullanılmak üzere “Canlı Hayvan İthalatında Tarife Kontenjanı Uygulanması Hakkında Kararı”, Resmi Gazete’nin 31 Aralık 2016 tarihli sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre ESK’ye, 2017 sonuna kadar, sıfır gümrükle olmak üzere 500 bin büyükbaş hayvan ithalatı için yetki verildi.
"Milli Tarım Projesi" açıklandı
Bu kapsamda bitkisel üretimde Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli uygulanacağı belirtildi. Daha önce sayısı 17 olan fark ödeme (prim) desteği verilen ürün sayısı önce fındık ve yem bitkilerinin eklenmesiyle 19’a, daha sonra da patates ve soğanla birlikte 21’e çıkartıldı.
Türkiye 81 ilin ilçeleri baz alınarak 941 havzaya
bölündü ve her ilçede/havzada desteklenecek ürünler belirlendi. Çiftçinin
kullanacağı mazotun yarısını devletin karşılanacağı duyuruldu. Ancak 2017 yılı
bütçesine mazot için çiftçinin mazota ödediği paranın ancak yüzde 5’i kadar
ödenek konuldu.
Zeytinciliğin idam fermanı
Zeytincilik Kanunu’nun değiştirilerek zeytinliklerin imara açılmasını öngören düzenlemeler 2002’den bu yana 6 defa Meclis’e getirildi ve her defasında reddedildi. Zeytinciliğin idam fermanı olarak nitelendirilen düzenleme 7. kez Meclis’e getiriliyor.
AKP iktidarı Meclis’e getirmeye hazırlandığı
“Üretim Reform Paketi Kanun Tasarısı” ile ülkemizde 750 bin ailenin geçimini
sağlayan ve 600 milyon dolar değer yaratan zeytinlikleri talana açmaya
hazırlanıyor.
Gübre ve yemde KDV indirimi üreticiye yansımadı
Gübrede yüzde 18, yemde yüzde 8 olan katma değer vergisi yüzde 1’e düşürüldü. Gübrede daha sonra 6663 sayılı Kanunla vergi tamamen sıfırlandı. Ancak gübre ve yemde piyasada üreticinin haklarını ve çıkarlarını koruyacak etkin üretici örgütlenmesi ve piyasayı regüle edecek kamu kurumları olmadığı sürece yapılan vergi indirimlerinin amacına ulaşması mümkün değildir.
Nitratlı gübreler yasaklandı
Patlayıcı yapımında kullanıldığı gerekçesiyle nitratlı gübrelerin kullanımı yasaklandı. Üreticinin nitratlı gübre kullanamaması nedeniyle özellikle buğday, mısır gibi hububat ürünlerinde ciddi verim düşüşleri görülecektir.”
Sarıbal son olarak;
“Tarımda IMF’nin, Dünya Bankası’nın, Dünya Ticaret
Örgütü’nün, tarım/gıda tekellerinin yönlendirmelerine değil; kendi insanımızın
ihtiyaçlarına ve ülkemizin özgül iklim ve toprak şartlarına göre planlanmış
programlar uygulanmadığı sürece bu sarmaldan kurtulmak mümkün olmayacaktır.”
diyerek 2016 tarım sektörünü değerlendirdiği basın açıklamasını sonlandırdı.
Vişne Haber Ajansı
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları