loading
close
SON DAKİKALAR

CHP'li Tezcan: OHAL düzeni yolsuzluk düzeninin güvencesi olmuştur

CHP'li Tezcan: OHAL düzeni yolsuzluk düzeninin güvencesi olmuştur
Tarih: 18.10.2017 - 16:46
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan: FETÖ, yolsuzlukları AK Parti'den hesap sormanın aracı olarak kullanmaya; AK Parti de kendi pisliğini örtmek için yolsuzluk soruşturmalarını darbe girişimiymiş gibi anlatmaya çalıştı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan MYK sonrası açıklamalarda bulundu. Tezcan, "FETÖ, yolsuzlukları AK Parti'den hesap sormanın aracı olarak kullanmaya; AK Parti de kendi pisliğini örtmek için yolsuzluk soruşturmalarını darbe girişimiymiş gibi anlatmaya çalıştı" dedi.  

Tezcan, "OHAL düzeni yolsuzluk düzeninin güvencesi olmuştur" ifadelerini kullandı.

Tezcan'ın açıklamaları şöyle:

"Mersin'de dün hain terör saldırısının haberini aldık. Sevindirici olan şehidimizin olmaması. 18 yaralımız var. Birlik ve beraberlik ve kardeşliği yaşatma inancımızı ayakta tutarak saldırıyı lanetliyor, yaralılara acil şifalar diliyoruz. 

Önceki dönem genel başkanımız ve Antalya milletvekili Deniz Baykal'ın hastalık nedeniyle acil ameliyata alındı. Umutla sağlığına kavuşacağı günleri bekliyoruz. Baykal sadece Türk siyasetinin değil dünya siyasetinin ender simalarından birisidir. Kendisinin bir an önce sağlığına kavuşup aramıza katılmasını bekliyoruz. 

-Bir başka üzücü haber Şırnak'taki maden kazası. Bu iş kazası iş cinayetine dönüşmüştür. Madende iş cinayetinde ölen 7 vatandaşımızın acısıyla buradayız. Her hafta neredeyse terörle iş cinayetleri el ele gidiyor. Günde 5-6 vatandaşımızı iş cinayetine kurban ediyoruz. İş güvenliğinin ortadan kalktığı, kar hırsıyla insanların ölüme terk edildiği bir tablo içindeyiz. Hükümet  iş güvenliğinin sağlamak için atması gereken adımları atmıyor. Hükümet taşeronluğu yerleştiren bir çalışma düzeninin peşinde. Şırnak'taki maden ocağı ruhsatsız ve 2017 yılında devlet görevlilerin gözü önünde ruhsatsız maden ocağı çalışabiliyor ve 7 işçi iş cinayetine kurban gidebiliyor. Bu bile demokratik ülkelerde sadece bu olay bile bakanların istifasını gerektiren bir olaydır. Ne yazık ki AK Partili hükümetlerin böyle bir alışkanlığı yok. 

-Türkiye bir yapay gündeme sürükleniyor. Toplumu bölecek, toplumu hangi mezhepten olduğunun tartışılacağı bir nikah tartışması içine girdik. Yoksulluk, işsizlik, terörle mücadele konuşulmuyor varsa yoksa müftülere nikah yetkisi verilecek mi verilmeyecek mi? Bu, müftülerin nikah kıyıp kıymama meselesi değil, inançlar üzerinden toplumu nasıl ayrıştırır ve belli bir tabanı nasıl garanti altına alırız çabasıdır. Bunu yaparken milleti kandırmaktan da yalandan da çekinmiyorlar. Anlatılanları dinlerseniz sanırsınız Avrupa'da nikahları papazlar kıyıyor ve bu geçerli. Bu yalan. Almanya, Avusturya, İsviçre, Hollanda, Fransa, Belçika'daki sistem bizimki gibi. Önce resmi nikahı kıyacaksın, aldığın belgeyle hangi dine inanıyorsan dini törenini yaptıracaksın. Nikah merasimleri toplumların birikimleriyle ilgilidir. Cumhuriyet döneminde hiçbir zaman dini nikah töreni yasaklanmamıştır. İdarenin bütünlüğü esastır. Nikah, İçişleri Bakanlığına bağlı bir işlemdir. Belediye memurları bu yetkiyi kullanılır. Bizim tarihimizde ne yazık ki çok eşlilik ve çocuk gelinler probleminin üstünü örtecek bir kara örtü olarak kullanılmıştır bu gayriresmi evlilik törenleri. Çocuklarımızı ve kadınlarımızı kandırmanın aracı olarak kullanılmıştır. Şimdi siz çok eşliliği ve gayriresmi beraberliklerin örtüsü olarak kullanılan uygulamayı resmi gibi göstermeye çalışıyorsunuz. Ne gerek var. Bir ihtiyacın tartışması değildir bu. AK Parti kaybettiği tabanını nasıl konsolide ederim telaşındadır. Toplumu inançlar ekseninde yeniden ayırmanın peşindedir. Yarın bunu farklı bir noktaya taşırsanız insanların farklı inançları üzerinden kendilerini tarif edecekleri ve o gözle bakacakları bir toplum yaratırsınız. 

-Pazartesi günü Ulaştırma Bakanlığı'ndaki usulsüzlüklerle ilgili gensoru verildi. Pazartesine aldılar çünkü AK Parti hükümeti yolsuzlukların görüşülmesinden korkuyor. Milletin önünde yolsuzluklarının teşhir olacağının farkında. Bu nedenle pazartesi televizyonların kapalı olduğu zamanda yapıldı ve parmak hesabıyla TBMM'nin yolsuzluklara yoğunlaşmasını önlediler. Akladılar demiyorum buna güçleri yetmez ama üzerini kapattılar. Karayolları Genel Müdürlüğü'nde yıl içinde pazarlık usulü yapılan ihale miktarı 13.6 milyar lira. Bunun yüzde 61'i 8.3 milyar lirasının yandaş müteahhitlere verildiğinin ciddi emareleri var. Türkiye'de yolsuzlukların unutturulduğu bir tablo içinde yaşıyoruz. Yolsuzluk yoksulun ekmeğinin çalınmasının bir başka yöntemidir. Yolsuzluk sadece ahlak değil ekmek sorunudur.  17-25 Aralık gibi çok açık rüşvet ve yolsuzluk olaylarının yaşandığı bir ülkede bunun bile yolsuzluk değil bir hükümet darbesi gibi görüşülüyor olmasından kaynaklı, insanlar yolsuzlukları konuşmaktan korktular. AK Parti-FETÖ ittifakı Türkiye Cumhuriyeti'ne tarihinde olmadığı kadar büyük kötülükler yapmıştır. Silahlı kuvvetlerin devlet mekanizmasının bu çeteye teslim edilmesi bir tarafa, yargının çökertilmesi bir tarafa, devletin çökertilmesi bir tarafa yolsuzluk algısının bile değiştirilmesine neden olmuştur. 17-25 Aralık'ta yolsuzluk vardı ama iktidar kendi yolsuzluğunu kapatma çabasıyla yolsuzluk soruşturmalarının tümünü iktidara yönelik darbe girişimi sunmayı başardı ne yazık ki. FETÖ, AK Parti'den hesap sormanın aracı olarak kullanmaya çalıştı yolsuzlukları, AK Parti de kendi pisliğini örtmek için yolsuzluk soruşturmalarını darbeymiş girişimiymiş gibi anlatmaya çalıştı. Yolsuzluk üzerine kurulan iktidarlar millete layık iktidarlar olamaz. milletin yoksulluğunun sebebi olurlar, çözümü değil. Önümüzdeki dönemde aynı kararlılıkla gündemde tutmaya devam edeceğiz. 

-İktidar alıştı. OHAL yetkilerini, bir taraftan FETÖ soruşturmalarının sulandırılması, bir taraftan siyasi ayağın saklanması bir taftan yolsuzlukların güvencesi olarak kullanılıyor. OHAL düzeni yolsuzluk düzeninin güvencesi olmuştur. 

Savcılar yolsuzlukların üstüne gitmeye cesaret edemiyor. Bu şartlar altında OHAL 5. kez uzatıldı. İktidar şeklen dahi olsa Türkiye'yi demokratik bir ülke gösterme çabası hissetmediğini açıkça ortaya koyuyor. Türkiye'nin otoriter ülkeler liginde görünmesinden rahatsızlığı yok. Olağanüstü halle Türkiye'yi seçimlere taşıma peşindeler. OHAL'in ilanının ertesinde 3 aylık ilan ettik, dediler. 1 yılı geçti hala uzatıyorlar. AK Parti Türkiye'yi olağan koşullarda yönetme yeteneğini kaybetmiştir. OHAL'in derhal kaldırılması gerekir. OHAL şartları altında referandum yapanlar OHAL şartları altında kendi iç problemlerini çözme peşindeler. Belediye başkanlarına ya istifa edersin ya yargıya gidersin dediler. 

-OHAL şartlarında gazetecilere ve milletvekillerine yönelik hukuksuzluk dört nala devam ediyor. İstinaf Mahkemesi Enis Berberoğlu ile ilgili bir karar verdi. Hala tahliye kararı verilmedi. AYM de görevini yapmıyor. Çok açık şekilde Enis Berberoğlu'nun haksız yattığı mahkeme kararıyla sabit. 

Önümüzdeki hafta sosyal medya davası adı altında içinde BirGün'den Mahir Kanaat'in de olduğu bir başka garip dava var. Kanaat 298 günden bu yana özgürlüğünden mahrum. Sosyal medyadaki bazı bilgilerin haberleştirilmesi nedeniyle... Gazetecilerin bu nedenle sıkıştırıldığı bir ülke istemiyoruz. Cumhuriyet'ten Oğuz Güven'le ilgili 10 yıldan fazla hapis cezası istendi. 20 saniye sitede kalan bir haber nedeniyle hakkında hapis cezası isteniyor. İsmail Küçükkaya, her sabah herkes haberlerini dinliyor. Kimse hiçbir zaman şunun yandaşı diyemez. Bir haber nedeniyle ifadeye çağırdılar. Çok ilginç Türkiye Cumhuriyeti'ni alenen aşağılamak suçlamasıyla açtılar soruşturmayı. Bundan dolayı yargılanması gerekenlerin başında hükümet üyeleri gelir. İtibar bırakmadılar. Ülkeyi Ortadoğu ligine soktular, şamar oğlanına çevirdiler. 

-Musul'da Kürt-Arap çatışmasından, sivillerin katliamına neden olacak tutumlardan ısrarla kaçınmak lazım dedik. Ne yazık ki işaret ettiğimiz noktaya doğru tehlikeli gelişmeleri görüyoruz. 

-İşsizlik rakamları açıklandı. 3 milyon işsizden bahsediliyor. Bu rakam doğru değil gerçek işsizlik rakamı 7 milyona yaklaştık. Genç işsizlerin oranı yüzde 20. Üniversiteli genç işsizlerin oranı yüzde 25. Genç kadınlarda işsizlik oranı 3'te bir. Yapay gündemleri Türkiye'yi teslim edip kendi iktidarlarını sürdürmek isteyenler yaratmak istedikleri kaosta kendileri boğulacaktır. Türkiye'nin bu problemlerden kurtulmasının tek yolu AK Parti hükümetinden kurtulmaktır."

Vişne Haber Ajansı

















ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları