loading
close
SON DAKİKALAR

Cihaner: ‘Ne sevindim ne de umutlandım’

Cihaner: ‘Ne sevindim ne de umutlandım’
Tarih: 29.07.2014 - 09:23
Kategori: Medya

Aslı Aydıntaşbaş; Cihaner, bir sürü itiş kakıştan sonra CHP milletvekili seçildiğinde, polis ve yargıdaki hukuksuz-lukların takipçisi olmaya devam etti.

Malumu-nuz; ilk cemaat soruşturmasını yapan savcı, İlhan Cihaner.
Cihaner, bir sürü itiş kakıştan sonra CHP milletvekili seçildiğinde, polis ve yargıdaki hukuksuz-lukların takipçisi olmaya devam etti. İzleyici sıralarından KCK, OdaTv, Balyoz gibi davaların vazgeçilmez misafiriydi...
Haliyle, emniyetteki son tasfiye ve gözaltılara çok sevinmesi, hatta göbek atıyor olması lazım. Telefon açtığımda ise ses tonu hiç öyle değildi:
“Okuduğum kadarıyla bu yargıda, poliste, devletin değişik kademelerinde kadrolaşmış kanun dışı bir hiyerarşiye yönelik bir soruşturma değil. Öyle olsaydı, daha somut suç ve usulsüzlüklerden başlardı. Korkarım bu, özünde 17 ve 25 Aralık’la ilintili bir hesaplaşma... İktidar bu kesime ‘Bize dokunan yanar mesajı’ veriyor.”
Yine de zorluyorum: Nihayetinde sizin de takipçisi olduğunuz bir çok mağduriyet, sahte delillerle, usulsüz dinlemelerle polis tarafından tezgâhlanmamış mıydı?
“Burada bir çete vardı ve bu çete siyasetçisiyle, medyasıyla, hâkimiyle, savcısıyla, Yargıtay’ıyla bir çok insanın canını yaktı; özgürlüklerinden yoksun bıraktı. Özel hayatlar deşifre edildi. Sonra delil yerine geçsin diye virüslü mailler gönderildi. İnsanlar intihar etti. Ama bu soruşturma, o olaylarla ilgili değil. Cemaatin kuşkusuz suça bulaşmış çekirdek kadrosu var. Ama cemaatçi polislere atfedilen hukuksuzluklara dair etkin bir soruşturma başlatılacağını sanmıyorum.”
-Yine de aynı isimler söz konusu değil mi?
“O olaylar orada dururken, onların üzerine gitmek yerine 17 Aralık, 25 Aralık darbe olarak okunup orada görev yapanların üzerine gidiliyorsa, adalet adına çok umutlanmak için bir neden yok. Bunu bir iç kavga olarak görüyorum. Ne seviniyorum, ne de buradan adalet çıkacağını düşünüyorum.”
-Savcıyken Gülen cemaatine yönelik en geniş soruşturmayı siz başlattınız... O zaman Başbakan’ı dahi dinlettiğiniz söylendi. Dinlettiniz mi?
Tabii ki hayır. Ne başbakan ne yasama dokunulmazlığı olan bir kişi dinlenmedi.
Zaten soruşturma dosyamı müfettişler didik didik etti. Başbakan’ın dinlendiğine dair en ufak bir şey yok. Dinlemeler TİB üzerinden yapıldı.
-Sizin soruşturmanız oldukça kapsamlıydı. Hatta fazla geniş olduğu söylendi. O zaman cemaate yönelik derin bir tasfiye planının bir parçası olduğu iddia edilmişti. Neydi soruşturmanız?
Bir kaç ayağı vardı. Polis akademilerindeki kadrolaşma, sınav sorularının önceden edilip kendilerine yakın kişilere dağıtılması. Kamuda kadrolaşma. Bağışların vaat edilen yerlere gitmemesi. Bir ayağı da yurt dışındaki bazı okulların casusluk faaliyetlerine karıştığı iddiasıydı...
-Bunlar üç aşağı beş yukarı hükümetin de cemaate yönelik ithamları. Yoksa son süreçte size gelip danıştılar mı?
Hayır. Yapamazlar da. Çünkü o işleri hep beraber yaptılar. Gözaltındaki polis şefinin ‘Biz Başbakan’ı bilgilendirdik’ sözüne inanıyorum. O dönemden bu döneme aralarında entelektüel bir kopuş yok. İktidarın tek derdi, 17 Aralık. 17 Aralık olmasaydı ya da cemaatle kavga olmasaydı, muhtemeldir ki insanlar hukuksuzluklara maruz kalmaya devam edecekti.

Aslı Aydıntaşbaş - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları