loading
close
SON DAKİKALAR

Cumartesi Anneleri 600. kez Galatasaray Meydanı'nda

Cumartesi Anneleri 600. kez Galatasaray Meydanı'nda
Tarih: 24.09.2016 - 12:44
Kategori: Gündem

Gözaltında kaybedilen yakınlarının hesabını sormak için her Cumartesi Galatasaray Meydanı'nda oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri 600. kez bir araya geldi.

Gözaltında kaybedilen yakınlarının hesabını sormak için her Cumartesi Galatasaray Meydanı'nda oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri 600. kez bir araya geldi.

1995 yılından beri gözaltında kaybedilen yakınlarının hesabını sormak için her Cumartesi Galatasaray Meydanı'nda oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri'nin adalet arayışı 600. haftada da sürüyor. Katılımın yoğun olduğu Cumartesi Anneleri'nin bugünkü oturma eylemi öldürülen eski Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi için yapılıyor. 600. hafta için gazeteciler de "Gözaltında kayıpların, faili meçhullerin, Cumartesi Anneleri’nin, Cumartesi İnsanları’nın 600 haftadır adalet arayışlarının tanığıyız" diyerek katılım çağrısında bulunmuştu.

600. kez oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri yaptıkları basın açıklamasında, "Gözaltında kaybedilenlerin akıbeti açıklansın, kaybedenler yargılansın, bir daha hiç kimse gözaltında kaybedilmesin" taleplerini yinelediler.

Yapılan açıklamada devletin talepleri yerine getirmesinin hukuki yükümlülük olduğu hatırlatılırken, yargıya da "Yargılama faaliyetini tarafsız bir biçimde ‘Dürüst’ ve ‘Adil yargılanma’ ilkelerine göre gerçekleştirin" çağrısında bulunuldu.


Cumartesi Anneleri adına yapılan basın açıklaması şöyle:

"600 Haftadır her cumartesi saat 12.00’da gözaltında kaybedilen yüzlerce insanımızın fotoğrafını taşıyarak gözaltında kaybetme suçuyla yüzleşilmesi, hesaplaşılması, barışın ve adaletin sağlanması için sesimizi Galatasaray’dan yükseltiyoruz.

Talebimiz açık ve net:
Gözaltında kaybedilenlerin akıbetinin açıklansın, kaybedenler yargılansın, bir daha hiç kimse gözaltında kaybedilmesin.
600 haftadır bunun için mücadele ediyoruz. Ama 600 haftadır kayıpların bulunması ve kaybedenlerin ortaya çıkarılıp, cezalandırılmasına yönelik siyasi bir irade ortaya konmuyor. 

Türkiye’de yargı başta olmak üzere devletin bütün kurumlarının yurttaşın değil iktidarın hizmetinde olması hukuksuzluğu ve adaletsizliği beraberinde getiriyor. Hukukun üstünlüğünü, adaleti ve demokrasiyi imkansız kılan bu durumun ısrarla sürdürülmesi kayıplarımıza ulaşma, faillerinden hesap sorma mücadelemizin önündeki en büyük engeli oluşturuyor. Bu nedenle adında ‘adalet’ sözcüğünü taşıyan bir partinin 14 yıllık iktidarında Türkiye adaletin ulaşılamadığı bir ülke olmaya devam ediyor.

Devletin tüm organları Türkiye’nin hukuk devleti olması karşısında direnç gösteriyor. İktidar toplumsal sorunları hak temelli çözmek yerine, baskıyla, şiddetle yok sayıyor. Hukukun, demokrasinin ve barışın değerlerini egemen kılmak yerine hukuksuzluğun ve şiddetin bataklığında tüm insanlık değerlerini çürütmek istiyor.
Yargının ve iktidarların mağduru değil faili kollama pratiği sonucunda çok sayıda AİHM mahkumiyetine rağmen, Meclis raporlarına rağmen kayıp davaları sonuçsuz bırakılıyor. Bu nedenle 600 haftadır Galatasaray’dan haykırıyoruz: Bu topraklarda hukuk yok, yargı yok, adalet yok. 600. haftamız vesilesiyle taleplerimizi bir kez daha kamuoyuyla paylaşıyoruz:

-Devletin kaybettiği evlatlarımızın akıbeti açıklansın.
-Gözaltında kaybetme suçunun faili olan devlet görevlileri üzerindeki cezasızlığa son verilsin, evrensel hukuka göre yargılanarak cezalandırılmaları sağlansın.
- Zorla kaybetme suçu Türk Ceza Kanunu’nda ‘İnsanlığa karşı suçlar’ başlığında düzenlensin.
-Devlet kendi işlediği suçları kendi soruşturamaz gerçeğinden hareketle gözaltında kaybedilenlerin akıbetini araştıracak, özel yasayla yetkilendirilmiş bağımsız bir araştırma komisyonu kurulsun. Zorla kaybetmelere odaklanacak bu komisyon yeterince kaynağa ve etkin bir araştırma için gerekli yetkiye sahip olsun.
- Türkiye yıllardır imzalamaktan kaçındığı Birleşmiş Milletler’in Bütün Kişilerin Zorla kaybedilmeden Korunmasına Dair Sözleşmesi’ni imzalasın.
- Cezasızlık ve adaletsizlik üreten bu sistemin bütününde köklü yasal, idari ve adli değişiklikler yapılsın. Hakikat ve adalet arayışımız güvence altına alınsın.

600. haftamızda devleti yönetenlere sesleniyoruz: Taleplerimiz bizim yurttaşlık hakkımızdır. Bu talepleri yerine getirmek sizin hukuki yükümlülüğünüzdür. Bu yükümlülüğünüzü derhal yerine getirin.
600. haftamızda yargı mensuplarına sesleniyoruz: Yargılama faaliyetini tarafsız bir biçimde ‘Dürüst’ ve ‘Adil yargılanma’ ilkelerine göre gerçekleştirin.

600. haftamız vesilesiyle bir kez daha ilan ediyoruz: Güvensizlik ve korku üreten politikalar karşısında susmayacağız. Kayıplarımızı aramaktan, adalet, hakikat ve barış talep etmekten vazgeçmeyeceğiz.
Siz de dünyanın neresinde olursanız olun insanlık onurunu hedef alan gözaltında kaybetme suçu karşısında susmayın. Çünkü yok edilmek istenen yalnızca evlatlarımız değil, insanlığın hafızası ve vicdanıdır."







Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları