Demokrasi Güçlerinin Birliği ve Taksim Mitingi
İmambakır Üküş; CHP’nin Taksim mitingi demokrasi güçlerinin buluşması oldu…
CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çağrısıyla yüz binler Taksim Meydanı'nda buluştu…Taksim Meydanı'nı işçilere, emekçilere ve demokrasi güçlerine kapatan AKP’nin Taksim yasağı da bu vesileyle ortadan kalkmış oldu…
Yüz binlerce ilerici, demokrat ve yurtsever; Laik, demokratik ve özgürlükçü bir Türkiye için Taksim Meydanı'nda buluştu…
Darbeye ve diktaya karşı özgürlükçü demokrasi istemi yüz binlerin iradesiyle ortaya konuldu…
***
Sabahın erken saatlerinden itibaren Türkiye’nin her yerinden insanlar Taksim Meydanı'na akın etmeye başladı…
Daha sonra 3 buluşma noktasından sendikalar, kitle örgütleri, meslek örgütleri, yöre dernekleri ve siyasi partiler/örgütler Taksim Meydanı'na yürüdü…
Şişhane, Dolmabahçe ve Şişli-Osmanbey güzergâhından binlerce insan darbeye ve diktaya karşı yürüdü…
İlerici-demokratik güçlerin yan yana ve birlikte olması toplumda olumlu karşılandı…
***
Sanki AKP ve MHP’nin “kitlesel katılımı olacakmış gibi bir hava ve algı yaratılarak belli çevrelere bilinçli bir şekilde bilgi kirliliği yaratılmak istendi…
AKP; CHP’nin Taksim’de miting çağrısını yasaklayamayınca; gölgelemek ve “itibarsızlaştırmak” istedi…
AKP’nin “kitlesel” katılımı gerekçesiyle birçok çevre ve kişi mitinge katılmaktan vazgeçti…
Halbuki AKP’nin ne “kitlesel” katılım için bir çabası oldu: ne de katıldı…
AKP’liler protokol düzeyinde bir “katılım”la, yalnızca Taksim Meydanı'nın girişine kadar geldiler; içeri bile girmediler…
Ancak ne yazık ki AKP’nin yaptığı açıklamaları “gerekçe” gösterip en uç eleştiri yapanlar mitinge katılmadılar…
Başka siyasi görüşten mitinge katılımlar olsa da; mitinge katılanların ezici çoğunluğu ilerici-demokrat güçlerdi…
***
Darbe girişiminden önce de solda kitlesel eylemliliklerde bir “geri çekiliş” yaşanıyordu…
Son 1 Mayıs gösterilerine de katılım ortada…
Hem provakatif ortamların hem de kitle hareketlerinde “geriye çekilişler”in genelde “moral bozucu” etkileri oluyor…
Özellikle 1 Kasım seçim sonuçları da toplumda yılgınlık ve karamsarlık için güçlü gerekçeler oluşturuyordu…
***
15 Temmuz darbe girişimine karşı da sol bütün renkleriyle sokakta güçlü bir karşı koyuş örgütleyemedi…
He ne kadar solun bütün renkleri darbeye karşı açık ve net bir tavır alsa da bu tavrın pratik gereklerini yerine getirmedi…
Darbeye karşı sokağa çıkan kitlelere AKP’nin politik hegemonyasıysa toplumdaki moralsizliği ve yılgınlığı körükledi…
AKP; darbeye karşı sokağa çıkan kitleleri kendi politik hegemonyası için çok başarılı bir şekilde kullandı…
***
Ne yazık ki sol, darbeye karşı sokakta mücadeleyi gerici ve faşist politikaların hegemonyasına terk etti…
Sokak gösterileri darbe karşıtlığından çıkarak gerici-faşist politikalarla demokrasi güçlerine karşı bir “sopa” gibi kullanılmasına yol açtı…
Zaten “moralsiz” ve “yılgın” geniş kitleler hem darbe girişiminin etkisi hem de sokaktaki geri çekilmenin etkisiyle daha geriye savrulmaya başladı…
İşte CHP’nin çağrısı ve geniş katılımın önemi bu noktada önem kazanıyor…
***
CHP’nin çağrısıyla yüzbinlerin sokağa çıkması yılgınlığın ve umutsuzluğun kırılmasına vesile oldu…
Taksim Meydanı'nın tamamen dolması; Taksim’e açılan tüm caddelerin dolu oluşu demokrasi güçleri için büyük bir moral oldu…
Darbe girişiminin gölgesinde ve OHAL ilan edilmiş koşullarda Taksim’de yüz binlerce insanın buluşması çok önemlidir…
Ayrıca buluşmanın ortak noktasının laik ve demokratik Türkiye olması daha da önemlidir…
***
Çok coşkulu ve kitlesel bir buluşma olması önemlidir…
Yüz binlerce insanın laik, demokratik bir Türkiye talebi etrafında birleşmesi önemlidir…
Yüz binlerce insanın darbelere ve diktaya karşı özgürlükçü demokrasi talebi etrafında birleşmesi önemlidir…
Ama daha önemlisi; Türkiye’nin ilerici-devrimci güçlerinin büyük bir bölümünün CHP’nin çağrısıyla bir arada oluşudur…
***
İlk defa Türkiye’nin sol-sosyalist güçleriyle CHP bir araya gelmiştir…
İlk defa Türkiye’nin bütün emek örgütleri CHP ile bir araya gelmiştir…
İlk defa Türkiye’nin demokrasi güçlerinin büyük bölümü CHP ile bir araya gelmiştir…
Hem de bütün renkleriyle; özgürce yan yana olmuştur…
***
Bu birlikteliğin ve dayanışmanın öneminin ve kıymetinin farkında olmak gerekir…
CHP de bu bir araya gelişin önemini ve kıymetini bilmelidir…
Türkiye’nin sol ve sosyalist güçleri de bu bir araya gelişin önemini ve kıymetini bilmelidir…
Şimdi görev; bu demokrasi birliğini daha ileriye taşımak ve “kalıcı” hale getirmektir…
***
CHP’nin Taksim mitingi demokrasi güçlerinin buluşması oldu…
Herkesin kendi talepleri ve sloganlarıyla yan yana ve dayanışma içinde olduğu bir etkinlik oldu…
Herkesin sorumlu ve duyarlı davranmasıyla miting Türkiye için “umut” ve “moral” kaynağı oldu…
Şimdi görev; sokakta ve hayatın her alanında darbeye ve diktaya karşı bu birlikteliği devam ettirmektir…
***
CHP’ye de büyük görev ve sorumluluklar düşüyor…
Türkiye’nin ilerici-demokratik güçlerine de…
Hep birlikte mücadele edeceğiz hep birlikte kazanacağız…
Faşizme geçit yok, faşizmi yeneceğiz…
İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni
Sabahın erken saatlerinden itibaren Türkiye’nin her yerinden insanlar Taksim Meydanı'na akın etmeye başladı…
Daha sonra 3 buluşma noktasından sendikalar, kitle örgütleri, meslek örgütleri, yöre dernekleri ve siyasi partiler/örgütler Taksim Meydanı'na yürüdü…
Şişhane, Dolmabahçe ve Şişli-Osmanbey güzergâhından binlerce insan darbeye ve diktaya karşı yürüdü…
İlerici-demokratik güçlerin yan yana ve birlikte olması toplumda olumlu karşılandı…
***
Sanki AKP ve MHP’nin “kitlesel katılımı olacakmış gibi bir hava ve algı yaratılarak belli çevrelere bilinçli bir şekilde bilgi kirliliği yaratılmak istendi…
AKP; CHP’nin Taksim’de miting çağrısını yasaklayamayınca; gölgelemek ve “itibarsızlaştırmak” istedi…
AKP’nin “kitlesel” katılımı gerekçesiyle birçok çevre ve kişi mitinge katılmaktan vazgeçti…
Halbuki AKP’nin ne “kitlesel” katılım için bir çabası oldu: ne de katıldı…
AKP’liler protokol düzeyinde bir “katılım”la, yalnızca Taksim Meydanı'nın girişine kadar geldiler; içeri bile girmediler…
Ancak ne yazık ki AKP’nin yaptığı açıklamaları “gerekçe” gösterip en uç eleştiri yapanlar mitinge katılmadılar…
Başka siyasi görüşten mitinge katılımlar olsa da; mitinge katılanların ezici çoğunluğu ilerici-demokrat güçlerdi…
***
Darbe girişiminden önce de solda kitlesel eylemliliklerde bir “geri çekiliş” yaşanıyordu…
Son 1 Mayıs gösterilerine de katılım ortada…
Hem provakatif ortamların hem de kitle hareketlerinde “geriye çekilişler”in genelde “moral bozucu” etkileri oluyor…
Özellikle 1 Kasım seçim sonuçları da toplumda yılgınlık ve karamsarlık için güçlü gerekçeler oluşturuyordu…
***
15 Temmuz darbe girişimine karşı da sol bütün renkleriyle sokakta güçlü bir karşı koyuş örgütleyemedi…
He ne kadar solun bütün renkleri darbeye karşı açık ve net bir tavır alsa da bu tavrın pratik gereklerini yerine getirmedi…
Darbeye karşı sokağa çıkan kitlelere AKP’nin politik hegemonyasıysa toplumdaki moralsizliği ve yılgınlığı körükledi…
AKP; darbeye karşı sokağa çıkan kitleleri kendi politik hegemonyası için çok başarılı bir şekilde kullandı…
***
Ne yazık ki sol, darbeye karşı sokakta mücadeleyi gerici ve faşist politikaların hegemonyasına terk etti…
Sokak gösterileri darbe karşıtlığından çıkarak gerici-faşist politikalarla demokrasi güçlerine karşı bir “sopa” gibi kullanılmasına yol açtı…
Zaten “moralsiz” ve “yılgın” geniş kitleler hem darbe girişiminin etkisi hem de sokaktaki geri çekilmenin etkisiyle daha geriye savrulmaya başladı…
İşte CHP’nin çağrısı ve geniş katılımın önemi bu noktada önem kazanıyor…
***
CHP’nin çağrısıyla yüzbinlerin sokağa çıkması yılgınlığın ve umutsuzluğun kırılmasına vesile oldu…
Taksim Meydanı'nın tamamen dolması; Taksim’e açılan tüm caddelerin dolu oluşu demokrasi güçleri için büyük bir moral oldu…
Darbe girişiminin gölgesinde ve OHAL ilan edilmiş koşullarda Taksim’de yüz binlerce insanın buluşması çok önemlidir…
Ayrıca buluşmanın ortak noktasının laik ve demokratik Türkiye olması daha da önemlidir…
***
Çok coşkulu ve kitlesel bir buluşma olması önemlidir…
Yüz binlerce insanın laik, demokratik bir Türkiye talebi etrafında birleşmesi önemlidir…
Yüz binlerce insanın darbelere ve diktaya karşı özgürlükçü demokrasi talebi etrafında birleşmesi önemlidir…
Ama daha önemlisi; Türkiye’nin ilerici-devrimci güçlerinin büyük bir bölümünün CHP’nin çağrısıyla bir arada oluşudur…
***
İlk defa Türkiye’nin sol-sosyalist güçleriyle CHP bir araya gelmiştir…
İlk defa Türkiye’nin bütün emek örgütleri CHP ile bir araya gelmiştir…
İlk defa Türkiye’nin demokrasi güçlerinin büyük bölümü CHP ile bir araya gelmiştir…
Hem de bütün renkleriyle; özgürce yan yana olmuştur…
***
Bu birlikteliğin ve dayanışmanın öneminin ve kıymetinin farkında olmak gerekir…
CHP de bu bir araya gelişin önemini ve kıymetini bilmelidir…
Türkiye’nin sol ve sosyalist güçleri de bu bir araya gelişin önemini ve kıymetini bilmelidir…
Şimdi görev; bu demokrasi birliğini daha ileriye taşımak ve “kalıcı” hale getirmektir…
***
CHP’nin Taksim mitingi demokrasi güçlerinin buluşması oldu…
Herkesin kendi talepleri ve sloganlarıyla yan yana ve dayanışma içinde olduğu bir etkinlik oldu…
Herkesin sorumlu ve duyarlı davranmasıyla miting Türkiye için “umut” ve “moral” kaynağı oldu…
Şimdi görev; sokakta ve hayatın her alanında darbeye ve diktaya karşı bu birlikteliği devam ettirmektir…
***
CHP’ye de büyük görev ve sorumluluklar düşüyor…
Türkiye’nin ilerici-demokratik güçlerine de…
Hep birlikte mücadele edeceğiz hep birlikte kazanacağız…
Faşizme geçit yok, faşizmi yeneceğiz…
İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
