loading
close
SON DAKİKALAR

Emek örgütlerinden 1 Mayıs sonrası açıklama

Emek örgütlerinden 1 Mayıs sonrası açıklama
Tarih: 03.05.2016 - 13:03
Kategori: Sendika

Emek örgütleri düzenledikleri ortak basın açıklamasıyla, emekçilerin 1 Mayıs’ı baskılara ve canlı bomba endişesine rağmen meydanlarda kutladığını duyurdu.

Emek örgütleri düzenledikleri ortak basın açıklamasıyla, emekçilerin 1 Mayıs’ı baskılara ve canlı bomba endişesine rağmen meydanlarda kutladığını duyurdu.

DİSK Genel Merkezi’nde DİSK, KESK, TTB, TMMOB temsilcilerinin düzenlediği basın toplantısında açıklama yapan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, 1 Mayıs’ın baskıların, savaşın, katliamların ve hukuk dışı yasakların gölgesinde kutlandığını belirterek, “Her türlü baskıya, teröre, katliam tehdidine rağmen meydanları dolduran emekçiler, yaratılmak istenen korku duvarının birlik, mücadele ve dayanışma ile yıkılabileceğini gösterdi” dedi. 

Beko, baskı, şiddet ve canlı bomba endişesine rağmen emekçilerin alanlarda olmasının umut verici olduğunu dile getirerek, “Böylesi bir ortamda tüm açık tehditlere, baskılara ve engellere rağmen alanları dolduran yüz binlerce insan, emeği ucuz ve kölece çalıştırmak isteyen, savaşı ve gericiliği tırmandırarak saltanatını korumayı amaçlayan, sermayenin çıkarlarını savunmak dışında hiçbir değer tanımayan iktidara karşı tepkilerini haykırdı. Bir korku duvarının ardından iktidarlarını, saraylarını, servetlerini korumak isteyenler kaybetti, birlik, mücadele ve dayanışma kazandı” diye konuştu. 

1 Mayıs meydanlarında resmi çizilen Türkiye ile fiili tek adam rejimi sonucu yaratılmak istenen Türkiye'nin uzlaşmasının mümkün olmadığını kaydeden Kani Beko, “Onların hayali yağmanın, talanın, sömürünün hakim olduğu bir ülkedir. Bizim hayalimiz ise eşitliğin, insanca yaşamanın ve insanca çalışmanın hakim olduğu bir ülkedir. Onların hayali savaşla, baskıyla tüm muhalif seslerin kısıldığı, tüm eleştirilerin susturulduğu bir ülkedir. Bizim hayalimiz, 1 Mayıs meydanlarında olduğu gibi herkesin taleplerini, umutlarını haykırabildiği bir ülkedir.

Onların hayali "dokunulmazlıkların kaldırılması” adı altında TBMM'de bir darbe gerçekleştirmek, böylece tek adam rejimini kalıcılaştırmak, buna paralel olarak laikliğin de altını tamamen boşaltmaktır. 1 Mayıs meydanları ise barış, demokrasi ve laiklik taleplerini haykıran yüz binleri kucaklamıştır. 
 
Bu açıdan 2016 1 Mayısında ortaya çıkan tablo bir uzlaşma tablosu değildir. 2016 1 Mayıs'ında faşizmle, gericilikle ve savaşla korunan sermaye iktidarına karşı direnen milyonların umudu meydanlarda yükselmiştir” açıklamasında bulundu.

Taksim’in mahkeme kararına rağmen yasaklandığını hatırlatan Beko, AKP’nin ve İstanbul Valiliğinin tavrının ‘siyasi’ olduğunu vurgulayarak, “Üç yıl Taksim'de özgürce, insanca ve kardeşçe düzenlenen 1 Mayıs'ları hiçbir gerekçe olmadan yasaklayanlar; bir resmi bayram olan 1 Mayıs kutlamalarını yasalara aykırı biçimde izin alınması gereken bir miting gibi değerlendirenler; 2013 ve sonrası her 1 Mayıs'ı işçi sınıfına ve İstanbul halkına zehir edenler ve tüm bunları tek kişi öyle istediği için yapanlar 2016 1 Mayıs'ında da boş durmamışlardır” diyerek 1 Mayıs’ın bilançosunu açıkladı.

Kani Beko’nun açıkladığı 1 Mayıs bilançosu şöyle:

-1 Mayıs öncesinde birçok ilde 1 Mayıs'a çağrı bildirileri dağıtanlar, afiş asanlar gözaltına alınmıştır.
-2016 1 Mayıs'ında da Taksim alanı "tabu” gibi korunmuş, bu uğurda kent ulaşımı felç edilmiş, İstanbullular sokağa çıktığına pişman edilmiş, Taksim'in çevresinde çok geniş bir alanda yaşayan halk, turistler ve esnaf ciddi biçimde mağdur edilmiş ve hepsinden önemlisi Taksim'i insansızlaştırma telaşı yüzünden 57 yaşındaki Nail Mavuş TOMA tarafından ezilerek katledilmiştir. 

-1 Mayıs'ta İstanbul'da toplam 260 kişi gözaltına alınmış, Bakırköy'de alana giriş sırasında yaşanan polis saldırısında bir genç yaralanmıştır.

1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamak işçi sınıfının kazanılmış bir hakkıdır ve bu hakkın, ne zaman ve nasıl kullanılacağına karar verecek olan kuşkusuz işçi sınıfıdır, emek ve meslek örgütleridir. Bu sene üyelerimizin, yıllarca omuz omuza verdiğimiz dostlarımızın ve halkımızın talebi ile işçilerin, emekçilerin, tüm ezilenlerin taleplerini güçlü bir biçimde haykırdığı 1 Mayıs kutlamalarını, güvenli bir biçimde yapmayı öncelikli bir görev olarak benimsemiş olmamız, Taksim'in 1 Mayıs alanı olduğu gerçeğini değiştirmemektedir. 2017 yılı 1977 yılında yaşanan katliamın 40'ıncı yıldönümüdür ve bu vesileyle bir kez daha altını çizmek isteriz ki Taksim 1 Mayıs alanıdır.

1 Mayıs meydanlarında buluşan yüz binler, emek-barış-demokrasi düşmanı politikaları durdurmak için sonuna kadar direnmeye devam edecek, taleplerinin takipçisi olacaktır. Kıdem tazminatının gaspına, taşeron ve kiralık işçiliğe, kamu emekçilerinin iş güvencesinin ortadan kaldırılmasına, performans sistemi dayatmasına, emek ve meslek örgütlerinin iktidar tarafından baskı altına alınmasına, savaş ve baskı politikalarına karşı mücadelemiz kol kola omuz omuza sürecektir. Taksim meydanı başta olmak üzere ülkenin tüm meydanlarını özgürleştirecek olan işte bu birlik-mücadele-dayanışma bilinci olacaktır.”


Özlem Çoban - Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları