loading
close
SON DAKİKALAR

Gülen, Türkiye'yi hep kemirmiş

Gülen, Türkiye'yi hep kemirmiş
Tarih: 27.07.2016 - 00:00
Kategori:

Yalçın Bayer; FETÖ örgütü sadece dinsel inançlarıyla yaşamıyor, uluslararası alanda iş çeviriyor. Türkiye'deki resmi kayıtlarda ve hakkındaki iddianamede "Son derece tehlikeli bağlantılarının olduğu" belirtiliyor.

FETÖ örgütü sadece dinsel inançlarıyla yaşamıyor, uluslararası alanda iş çeviriyor. Türkiye'deki resmi kayıtlarda ve hakkındaki iddianamede "Son derece tehlikeli bağlantılarının olduğu" belirtiliyor.

Deniliyor ki:

“Fetullah şebekesi, ‘ABD ve İngiliz alaşımlı’. Oralarda dizayn edilmiş, İslam’ın içini boşaltıp Türklüğü
acz içine düşürmekle görevlendirilirmiş bir Vatikan kuklasıdır!”

Türkiye’nin geleceğini de tehdit eden bir örgüt...

‘Mülkiye’ye, Harbiye’ye girilmesi’ yolundaki önerisinin yani ‘devlete sızma’nın altında dikkat çekici bir cümle var:

“Kimliklerinizi gizleyeceksiniz.”

ŞART, ZARURİ VE LÜZUMLU

Fetullah Gülen, 90’lı yıllarda yandaşlarına devlete nasıl sızmaları gerektiğini anlatırken, “İster maddi güçleri bakımından ister kendi ülkelerindeki güç kaynakları ve gücü temsil eden kaynaklar bakımından isterse ilim mahfileri açısından isterse toplumun büyük kısımlarına bu duygu-düşünceyle ulaşmaları açısından belli bir noktaya ve kıvama gelecekleri ana kadar bu şekilde hizmete devam etmeleri şart, zaruri ve lüzumlu” diyor.

İddianameye bakalım:

“TSK’ya sızmakta zorlanan ama buna rağmen yılmaksızın girişimlerini sürdüren Fetullahçılar, istihbarat birimlerindeki kadrolarını, alternatif Silahlı Kuvvetler olarak algılamaktadırlar. Bununla birlikte adliye ve mülkiye kadrolaşması ise, bu gücü daha da pekiştirecek ve devletin içten ele geçirilmesini ya da bir başka ifadeyle devletin kansız teslim alınmasını temin edecektir.

1980’li yılların başlarından itibaren polis okulu ve polis akademisine sızarak burada kadrolaşan ve daha sonra personel, eğitim, bilgi-işlem, terörle mücadele, istihbarat gibi birimlerde kökleşmeye çalışan Fetullahçılar, istihbarat birimlerinin yanı sıra, var oldukları her yerde ve ortamda, şeyhleri F. Gülen’in kaset ve kitaplarındaki ‘tedbir ve temkin’, ‘taktik ve strateji’ içeren direktiflerinin gereğini yerine getirerek bugünkü güç düzeylerine erişebilmişlerdir.

Ankara DGM, F. Gülen iddianamesinde şöyle demektedir:

‘F. Gülen gurubunun başta Milli Eğitim ve Emniyet teşkilatı olmak üzere bütün devlet kadrolarına
sızma çalışmaları yaptığı ve önemli ölçüde muvaffak olduğu bilinmektedir.’

İstihbarat Daire Başkanlığı’nın 10 Mart 1992 gün ve 1992/79 sayılı yazısında şöyle denilmektedir:

‘... Ankara Polis Koleji öğrencilerinin % 50’sine yakın bir kesimi ile çeşitli şekillerde temas kuran örgüt elemanları, kendilerine yakın olanlar üzerindeki ajitasyon çalışmalarını sistemli olarak yürütmektedirler.”

Yukarıda belirtilenlerin büyük bir bölümü gerçekleşmiş.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Paralel Yapı için, ‘Tabanı ibadet, ortası ticaret, tepesi ihanet’ demişti. Tepenin adı artık FETÖ... (Fetullahçı Terör Örgütü)

Yani hep sinsice sızdı...

Gülen, kendi ifadesiyle bu ‘sızma’ konusu tartışılmaya başlanınca şöyle diyor bu kez:

“Bu ülkenin insanı neden sadece Kuran kursuna yöneliyor? İmam hatip çıktığı zaman neden sadece imam hatip? Bu ülkede değişik mektepler yok mu? İlahiyat açıldığı zaman neden sadece ilahiyat? Neden tıp okumuyorsunuz? Neden fizik okumuyorsunuz, kimya okumuyorsunuz, çocuklarınızı buraya yönlendirmiyorsunuz? Çocuklarınızı neden Mülkiye’ye yönlendirmiyorsunuz? Çocuklarınızı neden Askeriye’ye yönlendirmiyorsunuz? Çocuklarınızı neden Emniyet’e yönlendirmiyorsunuz? Bu ülke bizim ülkemiz. Ben bu ülkenin insanıyım... Bir insan kendi ülkesinde ülkesine ait değişik birimlere sızmaz ki... Sızma yabancılara aittir... Bir ülkenin kendi evladı kendi müesseselerine sızmaz, girme onun ‘hakkı’dır. Hayati bütün birimlere çocuklarınızı yönlendirin.”

Bu ülkede kolektif suç işledik bizler!

ASFALT TAŞERONLARI ‘TANKA’ KARŞI DURDU

BÜYÜKŞEHİR’den bazı dostlar uyarmasa farkına varılmayacaktı. 15 Temmuz gecesi darbe girişiminde askeri birliklerin tanklarının ve helikopterlerinin hareketini büyük ölçüde engelleyen, asfalt taşeronları olmuş.

Kamyondan asfalt döşeme aygıtlarına kadar 1500 araç ve makine, askeri birliklerinin kapısına yığılmış. Dolgu Yenikapı Meydanında da helikopterlerin inişi bu tür araçlarla engellenmiş.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, yaz döneminde bir plan dahilinde asfalt yenileme işlerini ihale ediyor.

Bu işi Metgün İnşaat AŞ yapıyor... Trafiği engellememek için işler genellikle akşamları başlıyor; asıl asfalt serimi saat 22.00’den sonra yoğunlaşıyor. Bu işler için büyük ve güçlü bir makine parkı gerekiyor.

İBB’den bir mühendis ve onun arkadaşı bir Meclis üyesi ile konuşurken, Metgün’ün, taşeronlar dahil 1500 araçlık güçlü filosu ile darbeye karşı büyük bir engel oluşturduğunu söylediler.

Sektörle ilgili olarak şunları öğrendik:

“Firmanın Avrupa ve Anadolu yakasında taşorenlarla birlikte 1500 araçlık araç parkı bulunuyor. 15 Temmuz akşamı ‘darbe’ haberi ile beklemeye koyulmuşlar. Ne yapabiliriz diye düşünürken, kendileriyle polisler temasa geçmiş. ‘Sizlerin Atatürk Havalimanı’na giden güzergâhta askeri araçların önünü kesmenizi istiyoruz, onların hareket imkânını engellememiz gerekiyor’ demişler. Sonra İBB Genel Sekreterlik devreye girmiş, askerin hareket kabiliyetini kısıtlanmış; bu çok önemli daha büyük çatışmanın önüne geçmiş...”

Bu anlatım üzerine firma yetkilisiyle konuştuk; anlattıkları heyecan vericiydi. Cephede gibi hissetmişler kendilerini... Yani onlar da bir nevi kahraman sayıyorlar kendilerini...

Gerisini firma yetkilisinden dinliyoruz:

“Bizim araçlarımızın % 60’ı Avrupa, % 40’ı Anadolu yakasındadır. Önce seyir halinde Vatan Caddesi’ni, daha sonra da havalimanı yolunu kapattık. Askerlerin önüne geçtik. Kendi aramızda bir plan yaptık tabii... Aynı işi Kadıköy yakasındaki ekiplerimizle de gerçekleştirdik. 16, 17, 18 Temmuz geceleri de araçlarımızı Yenikapı miting alanında serpiştirdik. Helikopterler inmesin diye... Silindirler, ağır asfalt serim makinesi finişerlerle, silindirler, süpürgeler, TIR’lar ve kamyonlarımızla... Askeri birliklerin önlerini kapattık bu şekilde. Kartal Kışlası’nda, Sultangazi’de, GOP Arnavuköy’de, Hasdal Kışlası’nda... Bunun dışında belediyenin nakliye araçları ve iş makineleri dışında, İETT ve halk otobüslerinin şoförlerini de kutlamak gerekiyor. Bizlere teşekkür ettiler; biz de bir vatan görevi yaptığımız için mutlu olduk.”

İstanbul’da Metgün’ün dışında Ankara’da da asfalt işini yapan Söğüt İnşaat’ın da aynı yöntemle askeri birlikler önünde ‘yığılma’ yaptıkları öğrenildi.

Yalçın Bayer - Hürriyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları