loading
close
SON DAKİKALAR

‘Gün gelir zorbalar kalmaz gider’

‘Gün gelir zorbalar kalmaz gider’
Tarih: 30.04.2016 - 18:37
Kategori: Gündem

İşçi Bayramı olarak kutlanan 1 Mayıs için yarın emekçiler Türkiye’nin dört bir yanında meydanlarda olacak. Türkiye’de 1 Mayıs’ın sembolü olan Taksim Meydanı ise yine yasak.

İşçi Bayramı olarak kutlanan 1 Mayıs için yarın Türkiye’nin birçok yerinde emekçiler alanlarda olacak. Emek örgütleri bu sene aldıkları karar gereği 1 Mayıs’ı Bakırköy’de kutlayacak. Tarihsel öneminden dolayı bazı devrimci örgütler, emekçiler ve sendikalar Bakırköy’deki kutlamaya katılmak yerine yasak kararına ve polis ablukasına rağmen Taksim’e çıkma kararı aldı.

İşçi Bayramı’na uzanan sürecin ilk adımının 1856 yılında Avustralya'nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçileri çalışma saatlerinin azaltılması için başlattığı protestolara kadar dayanıyor. Ancak bu protestolar tarihte, ABD'nin Chicago kentinde işçilerin 1 Mayıs 1886'dan itibaren iş gününün 8 saat olması için başlattığı mücadelenin, 1889'da Milletlerarası İşçi Kardeşliği Teşkilatı’nın Paris Kongresi'nde "işçilerin ortak bayramı" olarak kabul edilmesine kadar uzanıyor.

Amerikalı işçilerin, 8 saatlik iş gününü kabul ettirmek için mücadelesi 1884'te başladı. Chicago'da, İşçi Birliği Kongresi de 1 Mayıs 1886'dan itibaren normal iş gününün 8 saat olarak belirlenmesini kararlaştırdı. 1 Mayıs 1886'da ABD'nin büyük kentlerinde beş binden fazla grev ilan edildi. Polisle grevciler arasında çıkan çatışmalarda bir işçi öldü, çok sayıda işçi yaralandı. 3 gün süren gösteriler sonrasında sendikacılardan dördü idam, dördü ağır hapis cezasına çarptırıldı. Milletlerarası İşçi Kardeşliği Teşkilatı’nın 1889 Paris Kongresi'nde (II. Enternasyonalin 1. kongresi), işçilerin dayanışmaları amacıyla yılda bir günün ortak bayram ilan edilmesi benimsendi. Amerikalı sendikacıların önerisi üzerine o gün ''1 Mayıs'' olarak belirlendi.

Türkiye’de ise 1923 1 Mayısı'nda çok sayıda yerli ve yabancı işletmede çalışan işçiler greve çıktı. İşçi taleplerinin arasında, "yabancı şirketlere el konulması, 1 Mayıs'ın resmen işçi bayramı olarak tanınması, sekiz saatlik işgünü, hafta tatili, serbest sendika ve grev hakkı" vardı ve birçok işçi tutuklandı.

İlanının ardından 1924 1 Mayısı'nı "İşçi Bayramı" olarak kutlayan işçilerin bu eylemi engellenmek istendi. Sekiz saatlik işgünü için bildiri dağıtan birçok işçi tutuklandı.

1925 yılında çıkarılan Takrir-i Sükun Kanunu sonrasında kutlamalara izin verilmedi ve 1935 yılına kadar hemen hemen her yıl ancak gizli kutlanabildi. 1 Mayıs'ın bundan sonraki tarihi "yasak" larla yazıldı.

1935 yılında çıkarılan "Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun" adıyla çıkarılan düzenleme ile "Bahar ve Çiçek Bayramı" olarak genel tatil günlerine dahil edildi.

27 Mayıs 1960'tan sonra da "yasaklar" yaşandı. Toplu Sözleşme, Grev ve Lokavt Kanunu'nun kabul tarihi olan 24 Temmuz, işçi sınıfına 1 Mayıs'ın yerine bayram olarak dayatıldı. Ancak bu girişimlerin hepsi, kararlı mücadeleler sonucu geri döndü.

En kitlesel 1 Mayıs, 1976'da kutlandı. Bu miting DİSK'in öncülüğünde Taksim Meydanı'nda yapıldı. O gün Taksim Meydanı'nı 400 bin emekçi doldurdu.

Kanlı 1 Mayıs

1977’ye gelindiğindeyse Taksim’i bugün emekçiler için vazgeçilmez kılan süreç yaşandı.

1977’de yüz binlerce işçinin katılımıyla Türkiye tarihinin en görkemli mitingi yapıldı. DİSK’in verilerine mitinge göre beş yüz bin kişin katıldı. Türkiye’nin her yanından akın akın gelen işçiler ve devrimciler alanı doldurdular. Katılımın yoğunluğu nedeniyle alana girmek için Beşiktaş ve Saraçhane olmak üzere iki ayrı güzergâh belirlendi. Miting kalabalıktan dolayı ilan edilen saatte başlayamadı. DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler’in kürsüde konuşmasını bitirmek üzereyken, Taksim Meydanı’ndaki İntercontinental Oteli’nden yüz binlerce insanın üstüne ateş açıldı.

İnsanlar panik halde kaçmaya çalışırken panzerler de kalabalığın arasına doğru girmeye ve kitleleri sıkıştırarak Kazancı Yokuşu’na itmeye başladı. Kalabalığa ateş açılıyordu ancak polis ateş açanlara değil emekçilerin üzerine yöneldi. Bir kamyonun tıkadığı Kazancı Yokuşu’ndan aşağıya kaçmaya çalışan kalabalığı daha da korkutmak için bir daha ateş açıldı. İnsanlar panzerler altında kalarak ve birbirlerini ezerek kaçmaya devam etti.

Kanlı 1 Mayıs olarak emekçilerin ve devrimcilerin hafızasına kazınan olaylarda 28 kişi ezilme ya da boğularak, 5 kişi vurularak, 1 kişi de panzer altında kalarak yaşamını yitirdi. Yaklaşık 130 kişi de yaralandı. Ölenlerin çoğu Kazancı Yokuşu'nun başında, park edilmiş kamyon yüzünden sıkışarak ölmüşlerdi. 470 kişi gözaltına alındı Ateşi kimin açtığı tam olarak belirlenemedi. Hiçbir sorumlu yakalanmadı. Ateş açanlar bulunamadı ve dosya kapatıldı.

1978 yılına gelindiğinde 1977’de yaşamını yitirenler için yüz binler Taksim’e aktı. 1980 sonrası ise Taksim emekçilere yasaklandı. 


Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları