#HAYIR kampanyasının başarı şansı
İmambakır Üküş; Bu kampanya siyasi partiler arası bir seçim değildir. Kimin ''HAYIR''ının daha ''solcu'' olduğu veya kimin CHP’yi daha iyi yöneteceği tartışmaları 60 gün boyunca bir yana bırakılmalıdır…
Türkiye tarihi bir yol ayrımında…Türkiye bu referandumda geleceğini “oy”layacak…
Türkiye bir “tercih” yapacak…
Ya Cumhuriyet ve Demokrasiyi seçecek ya da “tek” adamlığı-tek “partili” bir rejimi seçecek…
***
Anayasalar her zaman büyük “toplumsal uzlaşmalar”la yapılır…
Çünkü Anayasalar “temel yasa”lardır, üzerinde büyük “uzlaşma”lar yoksa uzun ömürlü olmazlar…
Bakın; 12 Eylül Anayasası dayatma ve baskıyla %92 oy almasına rağmen uzun ömürlü olabildi mi?
Bakın; 12 Eylül Anayasasına arkasında %92’ik “oy“desteği olmasına rağmen kimse arkasında durabildi mi?
***
Şimdi de 12 Eylülvari yol ve yöntemlerle Türkiye’ye bir “sivil darbe” anayasası dayatılmak isteniyor…
Bu dayatmayla; Türkiye’nin yüzyılları aşan parlamenter demokrasi geleneği ortadan kaldırılmak isteniyor…
Bu dayatmayla; Türkiye yeniden “tek adam” rejimine “tek parti” rejimine geri götürülmek isteniyor…
Bu dayatmayla; parlamento işlevsizleştirilmek, yargı, meclis, yasa yapıcılığı ve devlet bürokrasisi bir “tek kişi”nin iradesine teslim edilmek isteniyor…
***
Görünen o ki; bu kampanyada “EVET” için yalnızca AKP ile mücadele edilmeyecek…
Bu kampanyada “tarafsızlık” yemini etmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bir taraf olarak yerini alacak…
Ayrıca; bu kampanyada devletin bütün imkanları, bütün gücü “EVET” için kullanılacak…
Dolayısıyla; bu kampanyada aynı zamanda devletle de yarışılacak…
***
AKP’nin gücü ve imkanları ortada…
14 yıldır her seçimde birinci parti olmuş bir AKP…
Devletin bütün imkanlarını ve elindeki bütün belediyelerin imkanlarını en “partizanca” kullanan bir AKP…
Bir de şimdi AKP’nin dümen suyuna girmiş bir MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bu kampanyada karşımızda olacak…
***
Ellerinde bulundurdukları bütün güce ve imkanlara rağmen “EVET” cephesi çok güçlü değil…
AKP ve Recep Tayyip Erdoğan’ı bir yenilgi korkusu sarmış durumda…
Recep Tayyip Erdoğan ve AKP bu “korku”ya benzer korkuyu ilk önce Gezi direnişi sırasında yaşadı…
İkincisini de kez 7 Haziran seçim sonuçlarıyla yaşadı…
***
Her şeye rağmen “EVET”ciler kaybetmeye çok yakın…
Her şeye rağmen “HAYIR”cılar kazanmaya çok yakın…
Şu anda olağan koşullarda “HAYIR”cıların kazanmaması için hiçbir neden yok…
Yeter ki “HAYIR”cılar büyük bir hata yapmasın…
***
Toplumun çok çeşitli kesimleri farklı gerekçelerle “HAYIR” diyor…
Herkesin “HAYIR” gerekçesi kendine göre…
Herkesin “HAYIR” gerekçesi birbirinden çok farklı…
Hatta birçok “HAYIR”cının gerekçesi birbirine ters…
***
Bu durum “HAYIR” cephesinin bir zaafı değil tam tersine gücü ve üstünlüğü…
Halbuki “EVET” diyenlerin tek gerekçesi var; O’da “Reis” böyle "istiyor"larla sınırlı…
Ancak; Türkiye’nin çok çeşitli siyasal ve toplumsal güçleri-renkleri hepsi kendince “tekçi” anayasa dayatmasına karşı çıkıyor…
Bu zenginlik doğru değerlendirilebilse aynı zamanda kampanyanın başarısının da anahtarı olacaktır…
***
Bu noktada CHP’ye büyük bir tarihsel görev ve sorumluluk düşüyor…
Çünkü CHP “HAYIR” diyen cephenin en güçlü ve en örgütlü partisi…
CHP; bu kampanyada hiçbir “kibir” ve “güç” zehirlenmesine düşmeden bir tek “HAYIR”ın bile önemini kavrayarak hareket etmeli…
Kampanyayı CHP kampanyası olmaktan çıkararak bütün parlamenter demokrasi ve Cumhuriyet sevdalıları kampanyasına dönüştürülebilmelidir…
***
Bu amaçla kampanyada hiçbir şekilde parti bayrakları ve parti logoları kullanılmamalı…
CHP’nin bütün araçlarında ve görsellerde CHP değil “HAYIR” kampanyasının sloganları yer almalı…
CHP; bütün “HAYIR”cıları bir araya getirmede ve kampanyada ortaklaştırma da “kolaylaştırıcı” bir rol oynamalıdır…
Bunu yaparken dayatmalarla ve üstenci bir şekilde değil, dayanışmacı bir tarzda bunu yapabilmelidir…
***
“HAYIR” kampanyası bir AKP ve Tayyip Erdoğan karşıtlığına indirgenmemelidir…
Bu anayasa dayatmasına itirazımızın gerekçesi AKP ve Recep Tayyip Erdoğan değildir…
Hiç kimseye, hiçbir partiye bu yetkiler verilmemelidir…
Türkiye’nin ihtiyacı her alanda “tekleşmek” değil, her alanda çoğulcu ve özgürlükçü olmaktır…
***
Dolayısıyla da kampanya da kendi nedenlerimiz ve kendi “HAYIR”larımız üzerinden yürütülebilmelidir…
AKP yandaşlarının kullandığı “nefret” ve “ayrıştırıcı” dil tuzağına asla düşülmemelidir…
Küfür, hakaret, nefret ve ''ayrıştırıcı dil'' kutuplaşmaya ve bloklaşmaya hizmet edecektir…
Bu tuzağa kesinlikle düşülmemelidir…
***
“Gezi dili” bütün Türkiye’nin gönlünü fethetmişti…
Bu “HAYIR” kampanyasında da aynı dili egemen kılabiliriz…
Güler yüzlü, mizahi, sevecen ve iyimserlik içeren bir “dil” bizlere başarıyı getirecektir…
Bunu başarabilecek gücümüz ve imkanımız var…
***
Bu kampanyanın başarısını sağlayacak ama birbirine tamamen zıt iki kutup var…
Anayasa dayatmasına karşı çıkan çeşitli sağcı, ülkücü, tarikat veya cemaatlerle çeşitli sol sosyalist güçler…
Gündemleri ve ideolojileri farklı hatta birbirine zıt ama bu kampanyanın başarısını sağlayacak dinamikler…
“HAYIR” kampanyasının başarısı için hiç kimsenin bir diğerini yok sayma lüksü yok…
***
AKP ve Devlet Bahçeli blokunun mutlaka yenilmesi gerekiyor…
Bunu sağlayacak ana güçlerden birisi ise merkez sağda veya milliyetçi-ülkücü alanda yer alan ama “HAYIR” diyen güçler olacaktır…
Az da olsa birçok tarikat ve cemaat de çeşitli nedenlerle “HAYIR” diyor…
İşte bunların çabası ve başarısı “HAYIR”ın başarısını sağlayacak anahtardır…
***
Bir diğeri ise çeşitli sol-sosyalist güçler…
Sol-sosyalist güçlerin ‘’seçmen güçleri”nden çok dinamik ve örgütlü hareket yetenekleri “HAYIR”ın başarısının yolunu açacaktır…
Sol-sosyalist güçler ne zaman CHP ile aynı zeminde birlikte hareket etmişse o seçimlerde CHP büyük başarı sağlamıştır…
Bakın; Ecevit döneminin başarılarına…
Bakın; SHP’nin her yerde belediyeleri kazandığı seçimlere…
***
Bu kampanya siyasi partiler arası bir seçim değildir…
Bu nedenle sol içi rekabetçiliğe ve CHP içi rekabetin bu kampanyaya zarar vermesi engellenmelidir…
60 günlük kampanya süresince CHP içi tartışmalar ve sol içi tartışmalar bir kenara bırakılmalıdır…
Kimin “HAYIR”ının daha “solcu” olduğu veya kimin CHP’yi daha iyi yöneteceği tartışmaları 60 gün boyunca bir yana bırakılmalıdır…
***
Herkesin “HAYIR”ı önemlidir…
Herkesin “HAYIR”ı değerlidir…
Birbirimizle yarışacağımıza baskıcı-otoriter dayatmacı anayasayı nasıl engelleyeceğimiz noktasında yarışalım…
Birbirimizle “HAYIR”larımızı yarıştıracağımıza hep birlikte bu dayatmayı boşa çıkartmaya enerjimizi harcayalım…
***
Başarabiliriz…
Başaracağız…
Yeter ki birlikte mücadele edelim…
Yeter ki birlikte başaracağımıza inanalım…
İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları