loading
close
SON DAKİKALAR

Hukuk değil guguk!

Hukuk değil guguk!
Tarih: 30.07.2014 - 00:00
Kategori:

Mustafa Mutlu; Savcılar, adalet mekanizmasını aciz gösteren görüntülerin oluşmasına yol açtı.

1.10.1998 tarih ve 23480 No'lu Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği'ne göre, gözaltına alınan kişiler nezarethanedeyken avukatları dışında kimseyle görüştürülmezler, ziyaretçi kabul edemezler.

Yine aynı yönetmeliğe göre gözaltındaki bir kişinin fotoğrafı çekilemez, görüntüleri alınamaz ve bu görüntüler teşhir edilemez...

***

Şimdi... Bu fotoğrafa bakın:

AKP'den istifa eden eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ve milletvekilleri Hakan Şükür ile İdris Bal, İstanbul Adalet Sarayı'nın nezarethanesinde Fethullahçı oldukları söylenen polislerle görüştü.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin de bu görüşme hakkında aynen şunları söyledi:

"Onların gözaltındaki emniyet mensuplarını ziyaret etmesi, 'Demek ki paralel devlet var' tezini güçlendiriyor. Bu milletvekilleri, o polislere en büyük kötülüğü yaptılar. Bu saatten sonra savcının elindeki en büyük delillerden biri bu ziyarettir. Sadece kafa golleriyle meşhur olan Hakan Şükür'ün böylesine bir kafasızlık yapmasını doğrusu yadırgadım."

Gözaltındaki polislerin rahatlığı bu kadarla sınırlı değil...

Yine bayram süresince dışarıya servis edilen fotoğraflara göre gözaltındayken telefonla yakınlarıyla görüştüler. Bu da yetmemiş gibi bir de kamuoyuna "bayram mesajı" yayınladılar.

***

Eğer Türkiye Cumhuriyeti bir "guguk devleti"ne dönüşmediyse ve hâlâ bir hukuk devletiyse...

Ve hâlâ yasalar önünde herkes eşitse... O zaman:

* Gözaltındaki polislerle görüşen milletvekilleri...

* Ve gerek bu görüşmeye, gerekse gözaltındaki polislerin cep telefonu kullanmalarına izin veren savcılar suç işlemişlerdir!

Eğer bu izni bizzat İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu verdiyse, o da suçludur.

Savcılık makamı bu rezaletle ilgili savunmasını, "Ne yapalım, şüphelilerin gözaltı süreleri dolmuştu, biz de telefonlarını iade ettik" diye yapacaksa; o zaman ortaya çok daha büyük bir hukuksuzluk çıkıyor:

***

Kısacası...

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, F Tipi Yapılanma'nın üyesi ya da yöneticisi olmakla suçlanan polislere yönelik soruşturmada resmen sınıfta kaldı.

Hukuk dağıtması gerekenler yine hukuku katletti!

Savcılar, adalet mekanizmasını aciz gösteren görüntülerin oluşmasına yol açtı.

Elini vicdanına koy da yanıt ver sevgili Türk vatandaşı:

Soruşturması bu kadar dış müdahaleye açık olan bir dosyanın yargı aşamasına güvenebilecek misin?

EKONOMİ!

AKP iktidara geldiğinde hane başına düşen ortalama borç miktarı (tüketici kredisi ve kredi kartı borcu) 384 liraymış...

Bugün ise...

Mayıs 2014 itibarıyla tam 16 bin 294 liraya yükselmiş...

Hani sistemin tüm temel taşlarıyla oynayan AKP için bazı liboşlar , "Ama adamlar ekonomiyi iyi yönetiyor" diyor ya...

Aradaki farkın hepsi, o liboşların gözüne girsin!

GÜNÜN SORUSU

Bu ülkede yine bu iktidar döneminde Genelkurmay Başkanı ve eski kuvvet komutanları bile gözaltına alınmıştı. Sorum savcılara:

Gözaltındayken hangisine telefonla görüşme veya ziyaretçi kabul etme izni verdiniz?

YEDİ ASKER HÂLÂ TUTSAK!

Ülkemizde aydınların ve yurtseverlerin haksız yere hapse atılmasını protesto etmek amacıyla yıllardır konferanslara, toplantılara, televizyon programlarına siyah gömlekle çıkıyorum.

Ergenekon ve Balyoz'dan tutsak edilen yurtseverler tahliye edildi ya; dostlar soruyor:

"Siyah gömlek neden hâlâ üzerinde?"

Haklısınız... Bir zamanlar 1.000'e yakın aydın cezaevindeydi; önemli bir bölümü tahliye edildi. Ama hâlâ İstanbul'daki komik "Casusluk Davası"nda Koray Eryasa (Şirinyer), Necmi Yıldırım, Adnan Yılmaz (Eskişehir)ve Tamer Çetin... (Şirinyer.)

Faili Meçhul Davası'nda Cemal Temizöz... (Silivri.)

Zirve Yayınevi Davası'nda E. J. Alb. Mehmet Ülger (Malatya), J. Bnb. Haydar Yeşil (Malatya) isimli subaylarımız cezaevlerinde bulunuyor.

Son tutsağımız da özgürlüğüne kavuşuncaya kadar, siyah gömleğe devam!

GÜNÜN İSYANI

İsyanım kahkaha atan kadınların "iffetsiz" olduğu anlamına gelebilecek sözler söyleyen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a:

Annen, kız kardeşin, eşin ya da kızın, hayatları boyunca hiç kahkaha atmadılar mı? Attılarsa onlara da mı "İffetsiz" diyorsun be şaşkın?

BİR HAFTA İZİN...

Aydınlık'a gelmemin üzerinden 10 aydan fazla bir zaman geçti. Bu sürede her gün yazdım. Önceki gazetemde de uzun bir süre tatil yapamamıştım; yoruldum. Bana bir hafta müsaade... 7 Ağustos Perşembe günü tekrar buluşuncaya kadar, kendinize iyi bakın... Hoşçakalın.

Mustafa Mutlu - Aydınlık

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları