loading
close
SON DAKİKALAR

IŞİD sanığından 15 Temmuz'lu savunma: Darbe gecesi Erdoğan'ın çağrısıyla sokağa çıktım

IŞİD sanığından 15 Temmuz'lu savunma: Darbe gecesi Erdoğan'ın çağrısıyla sokağa çıktım
Tarih: 14.12.2017 - 17:06
Kategori: Gündem

IŞİD'in üstlendiği Reina saldırısı sanığı Kurban Mehmeteminşeyh darbe girişiminde sokağa çıktığını belirterek kendini savundu. Sanık, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla Atatürk Havaalanı'na gittiğini belirtti.

Yeni yıl gecesi Reina isimli gece kulübünde 39 kişinin ölmesine, 79 kişinin de yaralanmasına neden olan katliamı gerçekleştiren Özbek Abdulkadir Masharipov'un aralarında bulunduğu 51'i tutuklu 57 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. Silivri Cezaevi'nin karşısında bulunan duruşma salonunda İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Pazartesi gününden bu yana görülen duruşmanın bugünkü dördüncü oturumuna Anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs, IŞİD üyeliği, 39 kişiyi öldürme ve 79 kişiye de öldürmeye teşebbüs suçlamaları ile yargılanan sanıklar katıldı.

“Ev sahibim polis”

Cumhuriyet'ten Canan Coşkun'un haberine göre duruşmada savunma yapan Kurban Muhammedeminşeyh, 6 yıldır Türkiye'de yaşadığını, 4 yıldır da Zeytinburnu'nda oturduğunu belirtti. Zeytinburnu Sümer Mahallesi'nde yaşadığı evin sahibinin polis olduğunu kaydeden sanık, ailecek görüştüklerini söyledi. Sanık kendine yöneltilen IŞİD üyeliği suçlamasına ilişkin de, “15 Temmuz gecesi yaşanan hain darbe planında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla sokağa çıktım. Elimde Türk bayrağıyla havaalanına gittim. IŞİD'li olsam neden sokağa çıkayım” diye sordu.

“Antakya'ya çiftçilik yapmaya gidiyorduk”

Ardından Hatay'dan Suriye'ye geçmeye çalışırken yakalandığı iddia edilen sanıklar savunma yaptı. Bu kişilerden Abdulhekim Mehmetrahim, Haziran 2016'da İstanbul'a geldiğini ve mescitlerde yaşadığını söyledi. Bulaşıkçılık yaptığını ancak şeker hastası olduğu için bu işi bıraktığını savunan sanık, oturma izni almak için Kayseri'ye gittiğini belirtti. Sanık daha sonra Ocak ayının başlarında manevi kardeşi olduğunu belirttiği dava sanıklarından Muhammed Berat Niyazi ve Abdurrahman Ahmetoklu ile birlikte Antakya'ya çiftçilik yapmaya giderlerken gözaltına alındıklarını iddia etti. Sanık bu işi İŞKUR aracılığıyla bulduklarını öne sürdü. Sanık savunmasında “Türkiye'de insan haklarına önem verildiği için buraya geldiğini” söyledi. Bu sözlerinin arasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da adı geçti ancak tercüman bu kısmı çevirmedi.

Bomba yapımına ilişkin bilgiler

Suriye'ye geçmek üzere iken yakalandığı iddia edilen sanıklardan Abdurrahman Ahmetoklu da, Hatay'a çiftçilik yapmak için gittiklerini iddia etti. Sanığa üzerinde bulunan defterdeki bomba yapımına ilişkin bilgiler soruldu ve birlikte yakalandıkları kişilerin de bu defterin kendisine ait olduğunu söylediği aktarıldı. Sanık da, defterin kendine ait olmadığını öne sürdü.

“Bu ne saçmalık”

Ardından katliamın planlayıcılarından olduğu belirtilen firarı Tulpar ile irtibatı bulunan sanık Mehmet Ali Nurmehmet savunması için kürsüye çağrıldı. Sanığa Tulpar'ın 1 Ocak'ta Masharipov ile Zeytinburnu Nuripaşa Mahallesi'nde karşılaştığı, 5 saat sonra da kendisi ile karşılaştığı anımsatıldı. Sanık bu iddiaya şöyle yanıt verdi:

“Haziran 2016'da geldiğim Türkiye'de ilk olarak Kayseri'ye gittim. Oradan Aralık 2016'da evlenmek için İstanbul'a geldim. Evleneceğim kızın evine giderken sokakta daha önce tanımadığım bir Uygur vatandaşına denk geldim. İsminin İbrahim (kod adı Tulpar) olduğunu söyledi. Telefoncu olduğumu bildiğini benden telefon almak istediğini söyledi. Elimde telefon olmadığını, eşya götürmek için arabaya ihtiyacım olduğunu söyledim. Beni 50 liraya götürdü. İbrahim yolda giderken karnının acıktığını söyledi. Yemek yemek için eve çıktık.”

Bu anlatımın ardından üye hakim sanığa “Bu karşılaşma tesadüf mü? Bu ne saçmalık” şeklinde yanıt verdi ve sanığa telefonundaki Masharipov'un fotoğrafını, IŞİD infaz videosunu ve silahlara ilişkin fotoğrafları sordu. Sanık da telefonun ikinci el olduğunu, içeriklerin kendine ait olmadığını savundu. Dava kapsamında telefonunda bu tür içerik bulunan sanıklar aynı savunmaya başvurdu.

İmam nikahlı eşi konuştu

Duruşmada Masharipov'un imam nikahlı eşi Fransa vatandaşı Tene Traore de savunma yaptı. Traore. 27 Eylül 2016'da Suriye'ye gitmek üzere Türkiye'ye geldiğini söyledi. Havaalanına geldiğinde “kardeş” diye nitelediği bir erkeğin kendisini almaya geldiğini belirten Traore, kız kardeşlerinin “dinlerini rahatça yaşayabilmek” amacıyla Suriye'de yaşadığını kaydetti. Havaalanına geldikten sonra bir otele gittiğini söyleyen Traore, bir erkeğin kendisini davanın sanıklarından olan Dina Alaa Eıd Sayed Ahmed ve Aysha Mohammed'in kaldığı eve götürdüğünü belirtti. İki kadının tavsiyesi ile hiç tanımadıkları Masharipov ile 6 Ocak'ta evlendiğini söyleyen Traore, Masharipov'un ne iş yaptığını, aynı dili de konuşmadıklarını ifade etti. Traore'ye mahkeme başkanı Abdurrahman Orkun Dağ, aynı cezaevinde Masharipov'un ilk eşi Zarina Nurullayeva ile kalmanın sorun çıkarıp çıkarmadığını sordu. Bu sırada Masharipov'un güldüğü görüldü. Söz konusu evliliğe ikna olmuş gibi görünmeyen başkan Dağ, Traore'ye “Masharipov emniyette IŞİD'i cazip kılan meselelerden birinin kadın olduğunu söylemiş. Siz bir hediye misiniz” şeklinde soru yöneltti. Traroe herhangi bir şey bilmediğini kaydetti. Üye hakim de Traore'nin Telegram hesabındaki ses kayıtlarını okudu. Traore, “Rakka'daki mücahitler” gibi ifadelerin olduğu ses kaydının Suriye'deki kız kardeşine ait olduğunu söyledi.

Duvara kafa attı

Duruşmanın ikinci yarısının başlangıcında Masharipov’un rahatsız olduğu için revire götürüldüğü ve duruşmanın devamına katılmayacağı belirtildi. Duruşma sürerken salona getirilen Masharipov’un başının bandajlı olduğu görüldü. Bandajın duruşma arasında duvara kafa atması nedeniyle bağlandığı öğrenildi.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları