loading
close
SON DAKİKALAR

Kediyi, çocuğu, kadını istismar eden 'insan erkekler'

Kediyi, çocuğu, kadını istismar eden 'insan erkekler'
Tarih: 01.12.2015 - 00:00
Kategori:

Mehveş Evin; 'İnsan' erkeğinin bir hayvana tecavüzü, memlekette bir ilk değil. Belli ki son da olmayacak. Hayvanlara taş atmanın, evcilleştirip sonra sokağa atmanın, işkence etmenin sıradan vakalar sayıldığı bir toplumda maalesef böyle.

Mersin’deki hadiseyi herhalde duydunuz. Bir kedi, bir kişinin tecavüzü sonucu öldü. Kediyi besleyen Nihan Açık’ın duvara astığı afiş, az, öz ve utanç verici:

“Bu kedi bu mahallede bir ‘insan‘ erkeği tarafından tecavüze uğradı. Makatı yırtıldı. Bir aylık veteriner tedavisine cevap vermedi, öldü.”

“İnsan” erkeğinin bir hayvana tecavüzü, memlekette bir ilk değil. Belli ki son da olmayacak. Hayvanlara taş atmanın, evcilleştirip sonra sokağa atmanın, işkence etmenin sıradan vakalar sayıldığı bir toplumda maalesef böyle.

Üstelik, mesele savunmasız hayvanlardan ibaret değil.

image

Araştırmalar, hayvanları istismar edenlerin insan istismarına daha yatkın olduğunu ortaya koyuyor. Chicago polisinin 2001-2004 arasında yaptığı bir araştırmaya göre, hayvan istismar edenlerin yüzde 65’i hayatlarının bir noktasında bir insana da şiddet uyguluyor.

Hüküm giymiş 36 seri katille yapılan bir araştırmaysa yüzde 46’sının ergenlik çağında bir hayvana işkence ettiğini ortaya koydu. ABD’de 1997-2001 arasında yedi okul saldırısının tüm failleri, çocukluğunda hayvanlara işkence eden erkek öğrencilerdi.

HAYVANA ZULMEDEN, İNSANA DA EDER

Batı’da hayvan istismarı, kadın ve çocuklara şiddetin göstergelerinden biri sayılıyor. Uzun soluklu bilimsel araştırmalar, hayvan istismarı gibi kronik fiziksel şiddete başvuran erkek çocuklarının ileriki yaşlarında fiziksel şiddete başvurduklarını ortaya koydu.

ABD’de sığınma evine başvuran, erkek şiddeti mağduru kadınların yüzde 71 ila 83’ü, partnerlerinin evdeki hayvana işkence ettiği veya öldürdüğünü beyan etti. 2016 itibarıyla FBI, hayvanlara zulmü cinayet, esir alma gibi “A grubu” suç kategorisine alacak.

“Hayvan” demenin küfür sayıldığı Türkiye’deyse hayvan koruma kanununun tek yaptırımı, idari para cezası. O da “fail” bulunursa!

Bırakın hayvanları, mevcut adalet sistemiyle çocukları, kadınları erkek şiddetinden koruyamıyoruz. Yargıda, siyasette, medyadaki “insan erkekleri” kendilerinden güçsüz olanın haklarına mütemadiyen tecavüz etmeyi sürdürüyor.

YARGIDAKİ “İNSAN ERKEKLER” ŞİDDETİ KÖRÜKLÜYOR

Nasıl mı? Neredeyse her gün katillere “iyi hal”den, “seviyorum abi”den indirimler vererek başka bir şenlik karara imza atan TC yargısından başlayalım…

- İzmir'de eski karısı Serpil Erfındık'ı (38) bıçaklayarak öldüren V.A.‘ya (36) 'İyi hal ve pişmanlık’ indirimleri yapıldı, 25 yıl verildi.

- Trans kadın Çağla Joker'i öldüren H.T. (17) önce müebbet hapis cezasına çarptırıldı, mahkeme 'haksız tahrik’ ve 'iyi hal’ indirimleriyle cezayı 10 yıla düşürdü.

- Konya Selçuk Üniversitesi’nde bir öğrenciyi, ‘İkinci bir Özgecan olayı neden yaşanmasın’ diye tehdit eden minibüs şoförü beraat etti.

- İskenderun'da karısını boynundan defalarca bıçaklayarak öldüren sanık, haksız tahrik ve infaz indirimi almayı başararak hapis cezasını 16 yıl hapse indirdi.

SOYKIRIMA UĞRAYAN BİR HALK GİBİ

“İnsan erkekler”, kadın kıyımını görmezden geldiği ve mahkemede cezaları hafifleştirdiği müddetçe bu örnekler çoğalarak artıyor.

Başbakan Davutoğlu’nun “milat olsun” dediği, Özgecan cinayetinden sonra kaç kadın daha katledildi, haberiniz var mı? En az 200!

Devlet, kadına şiddet istatistiklerinin üstünü kaparken, erkek şiddetine kurban giden kadınlar için “dijital anıt” yapıldı. 2015’te öldürülen kadınların sayısı, bugün 255’i gösteriyordu. Basına yansıyan haberlerden derlenen ve kurbanların isimlerinin alt alta sıralandığı bu siteye lütfen bakın.

Kadınların, soykırıma uğrayan bir halktan farkı yok!

Hayvana, çocuğa, kadına şiddet, aynı zincirin farklı halkları. Hepsi birbiriyle bağlantılı. Hepsinin temelinde, karşısındaki hor görme, fiziksel güçsüzlüğü bir fırsata çevirme emeli yatıyor.

“İnsan erkekleri”nin şiddet sarmalı son bulmasını samimiyetle isteyen, öncelikle eşitlik ve haklar konusunda kararlı adımlar atmalı.

2015 Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu’nda yine gerileyen ve 142 ülke arasında 130. sıraya düşen Türkiye’nin başka şansı yok.

Mehveş Evin - Diken

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları