Kimler Neden Olağanüstü Kurultay İstiyor?

İmambakır Üküş; Hiçbir ideolojik, politik ve örgütsel yenilenme ve değişim talebi ve eleştirisi olmayan ama 'ben genel başkan olmalıyım' anlayışının CHP’ye hiçbir katkısı olmaz…

CHP, sorunlarını tartışma ve çözmek yerine yeni bir “kısır” çekişmenin içine girdi…

1 Kasım seçim sonuçları Türkiye’de beklenmedik bir durum yarattı…

Herkes AKP’nin başarısız olacağını beklerken AKP’lilerin bile beklemediği bir sonuç ortaya çıktı…

İşin ilginci herkes seçim sonuçlarının etkisi atındayken CHP’nin “muhalefeti” seçim sonuçlarının bile “resmi”leşmesini beklemeden harekete geçti…

***

CHP’nin başarısı için 7 Haziran’da 1 Kasım seçimlerinde ortalıkta görünmeyeneler birden bire ortalığa çıktı…

Bırakın CHP’nin başarısı için çalışmayı 7 Haziran’da ve 1 Kasım’da CHP’nin başarısız olması için çalışanlar CHP’ye “kurtarıcı” olmaya çıktılar…

Daha da önemlisi bu isimlerin hepsinin çok “acelesi” vardı…

Seçim sonuçlarının resmileşmesini beklemeden Kılıçdaroğlu’na istifa çağrısı ve kurultay çağrısı yaptılar…

***

CHP’nin 30 Mart yerel seçimleri, 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimleri; 7 Haziran ve 1 Kasım genel seçimleriyle yüzleşmesi ve hesaplaşması gerekiyor…

Bu yüzleşme ve hesaplaşmanın en önemli yerlerinden birisi kongreler ve kurultaydır…

Ancak, CHP MYK’sı bin bir gerekçeyle CHP’de demokratik kongre süreci başlatmadı…

CHP’de yönetim erkini elinde bulundurmak için kongre ve kurultay sürecini engelledi…

***

CHP’nin ideolojik, politik, örgütsel ve kadro yenilenmesinin yolu kongre ve kurultay sürecidir…

Bu nedenle demokratik, adil ve şeffaf bir kongre ve kurultay süreci, CHP’nin geleceği açısından çok önemlidir…

Ancak ne yazık ki, bu demokratik süreç önce işletilmedi; sonrasında ise bir yüzleşme ve hesaplaşmaya yer vermeyecek şekilde “hızlandırılmış” bir yola başvuruldu…

CHP’de yönetimi elinde bulunduranlarda buna karşı “Kılıçdaroğlu istifa” etsin diye yola çıkanlarda demokratik bir süreçten yana değiller…


***

CHP’nin zaten gecikmiş bir kongre ve kurultay süreci var…

CHP yönetimi istese de istemese de CHP’de kongre takvimi acilen başlamak zorunda…

Peki, neden bir “telaş” ve “acele” var…

Neden yönetim alel-acele sıkıştırılmış bir kongre takvimi işletiyor; neden genel başkan adaylığını açıklayan “muhalefetler” neden acele bir olağanüstü kurultay istiyor…

***

Aslında Temmuz sonundan itibaren CHP’de bir “yönetim boşluğu” var…

1 yıl erteleme hakkı Temmuz’da bitti; dolayısıyla CHP’deki bütün organların CHP genel başkanı, parti meclisi, il-ilçe başkanlıkları ve kurultay delegelerinin de aslında “yasal hükmü” bitti…

Yapılması gereken CHP MYK’nın bir nevi kayyum görevi yaparak CHP’de adil ve demokratik kongre ve kurultay sürecini işletmesidir…

Ne CHP MYK’nın bir yetkisi ne de kurultay delegelerinin bir yetkisi kalmamıştır…

***

Olağan kongre sürecini demokratik ve adil bir şekilde işletilmesini talep etmek yerine niye olağanüstü kurultayda ısrar ediliyor…

Olağanüstü kurultay için imza toplansa bile olağan kurultay tarihinde yapılabilecek olmasına rağmen kimler neden olağanüstü kurultay istiyor…

Kimin ne acelesi ne telaşı var?

***

CHP’de olağanüstü kurultay için yetkisi ve hakkı olmayan eski kurultay delegeleriyle neden kurultay yapılmak isteniyor?

Neden olağan kurultayda hesaplaşma ve yüzleşme tercih edilmiyor?

***

Eski il başkanları ve genel başkanlık iddiası olanlar kimler ve neden olağanüstü kurultay istiyorlar?

Eski il başkanlarının büyük bir bölümü belediye başkanlığına veya milletvekilliğine aday olmuş ama talepleri karşılanmamış arkadaşlar…

Birçoğu bulundukları illerde ön seçime girmiş ama seçilebilecek sıralarda olamamış arkadaşlar…

Bırakın seçilecek sıralarda olmayı büyük bir bölümü milletvekili sıralamalarına bile girememiş arkadaşlar...

***

Peki, kim bu eski il başkanları?

Bugüne kadar görevde oldukları dönemde CHP’deki her türlü hukuksuzluğun ve adaletsizliğin bir parçası olmuş arkadaşlar…

Bırakın bir parçası olmayı bizzat bu adaletsizliklerin ve hukuksuzlukların temsilcisi olmuş arkadaşlar…

CHP’nin bugün içinde bulunduğu başarısızlıkta birinci derecede rolü olan genel merkez yapılanmasını ayakta tutmuş arkadaşlar…

***

Bu eski il başkanları kongrelere müdahalelerden, delege yazılımdaki usulsüzlüklerden ve genel merkezin baskısından bahsediyorlar…

Gülsem mi ağlasam mı bilemiyorum?

Ya arkadaşlar siz öyle il başkanı olmadınız mı?

Ya arkadaşlar sizler görevdeyken aynen bugün yapılanlar gibi evde ofiste delege yazmadınız mı?

Ya arkadaşlar seçildiğiniz il başkanlıklarına sizler MYK üyelerinin baskısı ve “genel başkan bunu istiyor” dayatmasıyla seçilmediniz mi?

***

Ya sevgili eski il başkanları arkadaşlar…

Sizler değil miydiniz kurultayda delegelerin özgür iradelerine ipotek koyanlar…

Sizler değil miydiniz CHP genel başkanı ve MYK’sının yaptığı “anahtar listeyi” dağıtıp, bunu seçtirenler?

Sizler değil miydiniz, baskıcı ve dayatmacı yollarla kurultay delegelerinin iradesine ipotek koyanlar?

***

Bu eski il başkanlarının büyük bir çoğunluğu belediye başkanı veya milletvekili olmadığı için kızgın ve öfkeli…

Ya da desteklediği kişi belediye başkanı veya milletvekili olamadığı için kızgın ve öfkeli…

Şimdi alel-acele olağanüstü kurultay isteyen genel başkan adayları bu küskünlüğü ve kızgınlığı oya dönüştürmek istiyor…

Bu “küskün” ve “kızgın” kurultay delegesi ise elinde fırsat varken “hesap’’ görmek istiyor…

***

Bu “küskün” ve “kızgın” kurultay delegeleri ve eski il başkanları zaten seçimlerde CHP’nin başarısı için çalışmadı…

Bırakın başarısı için çalışmayı bunlar CHP’nin başarısız olması için çalıştılar…

Gerekçeleri de “CHP %30’u bulursa bu yönetim gitmez, dolayısıyla da bu CHP yönetimi gitsin istiyorsan oy verme” diyorlardı…

***

Kurultay isteyen kimi eski il başkanları ve kurultay delegesi ise CHP’nin başarısı için Haziran’da 1 Kasım’da da çalıştı…


Hem de yeni il yönetimleri ve milletvekili adayları onların çalışmasını istememesine rağmen çalıştılar…

Onlar zaten her dönem her şeye rağmen CHP’nin başarısı için her fedakarlığı yaptılar…

Bu arkadaşlar için “genel başkan kim” olsun dan çok CHP’nin başarısızlığına neden olanlardan hesap sormak gerekir düşüncesi egemen…

***

Aslında olağanüstü kurultay için veya hızlandırılmış kongre/kurultay için çalışanlar bir madalyonun iki yüzü…

Hiç birisi CHP’de adil ve demokratik bir yarış istemiyor…

Hiç birisi CHP’de gerçekten hesaplaşma ve yüzleşme istemiyor…

Telaşla alel-acele hemen olağanüstü kurultayda genel başkan adaylığını açıklayanlarda mevcut CHP yönetimi CHP’de parti içi demokrasi istemiyor…

Herkes “durumun” kendisine yarar kısmıyla ilgileniyor…

***

Hiçbir ideolojik, politik ve örgütsel yenilenme ve değişim talebi ve eleştirisi olmayan ama “ben genel başkan olmalıyım” anlayışının CHP’ye hiçbir katkısı olmaz…


CHP’nin mevcut halinin bile gerisinde olan kişi ve anlayışlarla CHP’de değişim ve yenilenme olmaz…

Hele hiçbir parti içi demokrasi talebi olmayanlarla CHP’de hiçbir değişim ve yenilenme olmaz…

***

“İmzacı” genel başkan adayları CHP’de “ileriyi” değil daha da “geri” bir CHP’yi temsil ediyor…

Bugünkü CHP yapısının bugüne kadar bir parçası olanlarında bir “değişim” ve “yenilenme” iddiası olamaz…

CHP’de Halkçı-devrimci ve parti içi demokrasiyi savunan bir “değişim” ve “yenilenme” için bu yapılarında-kişilerinde aşılması gerekiyor…

Olağanüstü kurultay tartışması buna hizmet etmesi anlamında da önemlidir…

İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni