Melih Aşık; Arslan eğildi mi?

Melih Aşık; Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın 30 Ağustos resepsiyonunda Erdoğan’ın karşısındaki duruşu olay oldu.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın 30 Ağustos resepsiyonunda Erdoğan’ın karşısındaki duruşu olay oldu. Sosyal medya ve basında “Zühtü Arslan Cumhurbaşkanı karşısında iki büklüm eğildi” deniyor... Zühtü Arslan sözü geçen fotoğrafın gerçeği yansıtmadığını savunuyor..
Kimse sormuyor: Anayasa Mahkemesi’nin mevcut şartlarda dik durması olası mı?

Gazeteci Müyesser Yıldız anımsatıyor..

15 Temmuz darbe teşebbüsünün ardından, hemen ertesi gün ilk gözaltına alınan sivil, Anayasa Mahkemesi üyesi Alparslan Altan idi. Gerekçe, “Suçüstü” haliydi. 4 gün sonra da “Deliller toplandı, kaçma ihtimali var” denilerek tutuklandı.

Evet “Suçüstü” vardı ve deliller toplanmıştı ama 13.5 ay geçtiği halde iddianamesi yazılmadı? Alparslan Altan tutuklanmasını şu sebebe bağlıyor:

“Anayasa Mahkemesi üyesiyken yazdığım karşı oylardan kaynaklanabilir.”

Avukatı Erol Aras’ın savunması da aynı yönde... Hal böyleyken Anayasa Mahkemesi’nin başkan ve üyeleriyle birlikte dik durması kolay mı?

KHK kaos demek!

694 sayılı KHK, Meclis’in ve demokrasinin altından halıyı çekmesine rağmen CHP sessiz... Beştepe ülkeyi kararnamelerle yönetmeyi meşrulaştırmak için Anayasa dışına çıkarken CHP de sessiz kalarak bu meşrulaştırmaya katkıda bulunuyor.

Kimi CHP milletvekilleri ise doğru çıkışlar yapıyor. Ankara CHP Mlv. Murat Emir Anayasa 83. maddeyi hatırlatıyor:

“Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulanamaz, sorguya çekilemez ve yargılanamaz.’”

Oysa 694 sayılı KHK’de “Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma yetkisi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na aittir” deniyor. Meclis’in izninden söz edilmiyor.

Yeni KHK Anayasa’yı yok mu sayıyor?

Murat Emir bu soruyu Meclis Başkanı’na sordu. Cevabını bekliyor.

HABUR

Barzani’yi referandumdan gerçekten vazgeçirmek mi istiyoruz? Bu konuda samimi miyiz? Yapacak çok şey var...

Örneğin gümrük vergileri adı altında aşiret reisine her gün milyonlar kazandıran... Dahası gıda başta olmak üzere acil ihtiyaçlarını karşıladığı Habur sınır kapısını bırakın kapatmamız... Kapatacağımızı dillendirmemiz bile aşiret reisinin yelkenleri suya indirmesi için yeterli olacaktır, kanaatindeyiz.

Referandumu önleme konusunda söylenmedik laf bırakmayanların Habur’u hiç ağızlarına almamaları size de düşündürücü gelmiyor mu?

ATA

Hatıra para, adı üstünde, hatıra olarak saklanmak üzere basılır.

Az sayıda basıldığı ve tedavüle girmediği için değeri hızla artar.

Darphane aylar önce 15 Temmuz anısına üzerinde Atatürk resmi olmayan 1 liralık hatıra paraları çıkarmıştı.

Darphane, Sözcü’de Erdoğan Süzer’in haberine göre, bu yılın ilk 6 ayında 19 milyon adet Atatürk’lü 1 liralık paraya karşılık, 26 milyon adet üzerinde Atatürk resmi bulunmayan 1 liralık madeni para bastı.

Atatürk’süz 1 liraların adedi 70 milyonu geçti.

Anlaşıldı ki “hatıra para” sözü kocaman bir yalan.

Amaç adım adım paraların üzerinden Atatürk’ü kaldırmak.

“Varlığı bir şey kazandırmayan insanların, yokluğu hiçbir şey kaybettirmez.”
Lev Tolstoy

Melih Aşık - Milliyet