loading
close
SON DAKİKALAR

Önay Alpago: Atatürk gibi bilgili bir insan 'eğitim politikasını en iyi öğretmenler bilir' diyor

Önay Alpago: Atatürk gibi bilgili bir insan 'eğitim politikasını en iyi öğretmenler bilir' diyor
Tarih: 24.11.2017 - 17:27
Kategori: Medya

Devlet eski Bakanı Önay Alpago, Can Ataklı'nın hazırlayıp sunduğu Yazıişleri programına konuk olarak katıldı.

Devlet eski Bakanı Önay Alpago, Can Ataklı'nın hazırlayıp sunduğu Yazıişleri programına konuk olarak katıldı. 

Alpago'nun açıklamalarından bazı bölümler şöyle:

"Öğretmenler Günü 12 Eylül'den sonra Türkiye'de 24 Kasım'da uygulanmaya başlandı. Ondan evvel UNESCO ve ILO'nun birlikte aldıkları kararla 5 Ekim 1966'da dünyadaki öğretmenlerin statüsünün düzenlenmesi amacıyla Öğretmenler Günü olarak kutlanıyordu. Kenan Evren bir takım dinamiklerle kutlarken Öğretmenler Günü tarihini de değiştirdi. Atatürk'e başöğretmen sıfatının verildiği tarihi Öğretmenler Günü olarak kutlanmasını istedi. 

Türkiye'de öğretmenlerin aldıkları ücret ve çalışma koşulları bakımından OECD ülkeleri arasında son sırada. 

500 bine yakın öğretmen atama bekliyor. Öte yandan 100 bin öğretmen açığı var. 40'a yakın öğretmen atanamadığı, iş bulamadığı için intihar ediyor. 

-1923'te cumhuriyet ilan ediliyor, 1927'de ilk nüfus sayımı yapılıyor. Türkiye'de toplumun ancak yüzde 10'u okuma-yazma biliyor. Okuma yazma bilmeyen kadınların oranı yüzde 90. Atatürk'ün iki temel ülküsü var. Birincisi Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olacaktır, ikincisi de çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkacaktır. Birincisinin olması için ikincinin olması gerekiyor. İkincinin olabilmesi için de bilgili, eğitimli, kültürlü bir toplum oluşturmak gerekiyor. Atatürk hayatın kaynağının eğitim olduğuna inanan bir insan. Devrim yasaları içinde Tevhid-i Tedrisat öneliydi. Dini eğitim veren okulların hepsi kapatıldı. Çağdaş, laik, bilimsel, karma eğitimi esas alan eğitim modeli hayata geçirildi. 
 
Atatürk, yıllardır tekke zaviyelerde düşünmeden, dogmalara itikat ederek, tembelliğe alışarak uyutulan bir toplumu ortadan kaldırmak gerektiği için dini kurumları kapattı. Toplumun aydın din adamlarına ihtiyaç olduğunu da biliyordu. İlahiyat fakültesi ve belli sayıda imama hatip açılmasını öngören yasayı kabul etti.

'Eğitim milli olmalıdır başka ülkelerden alınmamalıdır, ama kültür başka bir şeydir, evrensel değerdir' demiştir. Eğitimin uygulamalı olmasını istiyor, gençler uygulama yaparken düşünecek, araştırma yapacaklar, diyor. 

Latin alfabesinin kabulüyle ülkede seferberlik başlıyor. Millet mektepleri açılıyor, halkevleri açılıyor, cezaevlerinde, askerde okuma-yazma seferberliği başlıyor. 

Sakarya Savaşı'nı kazanacağından o kadar emindir ki Ankara'ya gelir ve Maarif Kongresi toplar. Öğretmenlere 'Bundan sonra kuracağımız yeni devletin eğitim politikası ne olmalıdır, bir rapor hazırlamanızı istiyorum' der. Mustafa Kemal Paşa cephede bile kitap okumuş bir insan, Meclis'te konuştuğunda 2800 kelimeyle konuşuyor. Bu kadar bilgili, tarih, astronomi, edebiyat okumuş bir insan bu ülkenin eğitim politikası nasıl olmalı, diye yazabilirdi ama en iyi öğretmenler bilir diyor."

 

Can Ataklı'nın annesi emekli öğretmen Özkan Ataklı da canlı yayına bağlanarak, cumhuriyet devrimlerini yaşamış bir öğretmen olarak anılarından örnekler verdi. 

Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları