Referandum süreci ve CHP
Bu sorun CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun sorunu olmadığı gibi bir partilerarası yarış konusu da değildir. Bu sorun 'bir kişi' ile tüm Türkiye arasındaki bir 'sorun'dur…
Türkiye’nin gündeminden çıkan “başkanlık” tartışmaları MHP’nin önerisiyle Türkiye’nin gündemine oturdu…Türkiye’nin bütün temel sorunları bir yana bırakıldı; Türkiye “başkanlık” sorununa kilitlendi…
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin desteğini alan AKP, vakit geçirmeksizin “yeni anayasa” taslağını meclise sundu…
Görünen o ki; çok büyük bir olasılıkla meclisten çıkarak referanduma gidilecek…
***
“Yeni Anayasa” girişimi aslında Cumhuriyetle bir hesaplaşma girişimi…
Türkiye; 100 yıla yakın bir sürede Cumhuriyeti ve demokrasiyi kökleştirmeye çalışırken şimdi tam tersi yapılmak isteniyor…
Türkiye: tek partililikten çok partililiğe geçmişken şimdi ise çok partililikten tek partililiğe geçmeye çalışıyor…
Türkiye’de rejim ve sistem değiştirilmek isteniyor…
***
MHP’nin ve Devlet Bahçeli’nin tavrının “akılcı” bir izahı yok…
Devlet Bahçeli; geçmişte Ecevit hükümetini yıkarak ve “erken seçim” isteyerek hem AKP’yi iktidara getirdi hem de MHP’yi “baraj altında” ve meclis dışında bıraktı…
Aynı MHP ve Devlet Bahçeli 7 Haziran’da hem koalisyon ortağı olma hem de başbakan olma imkanını elinin tersiyle iterek 1 Kasım’da 7 Haziran’da elde ettiği milletliğinin yarısını kaybetti…
Şimdi ise MHP ve Devlet Bahçeli “başkanlığa Evet” diyerek MHP’yi tarihten ve siyasetten silmeye çalışıyor…
***
CHP; baştan itibaren bu girişime karşı açık tavır aldı ve “HAYIR” dedi…
Mecliste de CHP bütün gücüyle bu yasaya karşı direnmeye çalışıyor…
Kılıçdaroğlu ve CHP bu girişimin demokrasiye ve Cumhuriyete karşı özelliklerini anlatmaya çabalıyor…
Peki, bu yeterli mi?
***
Tabii ki bu sorun CHP’nin veya Kılıçdaroğlu’nun tek başına sorunu değil…
Bu sorun tüm Türkiye’nin sorunu; Tüm Türkiye’nin geleceğini ilgilendiren bir sorun…
Bu sorun bir “rejim sorunu”; bu sorun bir “Cumhuriyet” ve “demokrasi” sorunu…
Siyasi görüşü, inanç ve etnik kökeni veya sınıf farkı gözetmeksizin demokrasi ve Cumhuriyetten yana olan herkesin sorunu…
***
Ama; en başta ve en önce CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun sorunu…
Çünkü CHP; Türkiye’de kuruluşa ve kurtuluşa öncülük etmiş bir parti…
Çünkü CHP; Türkiye’de saltanatı kaldırıp Cumhuriyeti ilan etmiş bir parti…
Çünkü CHP; Türkiye’yi tek partililikten çok partililiğe getirmiş bir parti…
***
CHP; tüm demokrasi ve Cumhuriyetten yana güçlerle birlikte; ama onlardan önce buna karşı çıkması gereken bir parti…
Ayrıca CHP bugün aynı zamanda “ana muhalefet” partisi…
Bu karanlık ve zorbalık günlerinde halka öncü ve umut olması gereken bir parti…
Bugün toplumsal direnişi ve toplumsal dayanışmayı örgütleyecek öncü parti olma görevi CHP’nin…
***
Ancak ne yazık ki CHP bütün çabasına ve iyi niyetine rağmen bu noktada öncü ve umut olabilmiş değildir…
Hala, bu “başkanlık” adı altında “dikta” girişimini halka anlatacak araçları yaratabilmiş değil…
Bırakın araçları yaratmayı; neden ve niçin bu anayasa girişimine karşı olduğunu açıklayan ve halka dağıtılan bir metin yok…
CHP neye karşı çıkıyor; yerine ne istiyor konusunda halka ve örgütlere ulaştırılmış bir metin yok…
***
HAYIR kampanyası örgütlemek ve başarıya ulaştırmak Türkiye için bir “kaçış rampası”dır…
#HAYIR kampanyasını örgütlemek ve başarıya ulaştırmak Türkiye’ye rahat bir nefes aldırtmaktır…
Türkiye şu anda yönetilmiyor; freni patlamış bir kamyon gibi gidiyor…
Bu nedenle HAYIR kampanyası ve başarısı bu freni boşalmış kamyon gibi giden AKP iktidarını durduracak “kaçış rampası”dır…
***
CHP’ye ve Kılıçdaroğlu’na büyük bir tarihsel görev ve sorumluluk düşüyor…
Siyasal bencilliğe ve kibire bulaşmadan Türkiye’de “HAYIR” diyen herkesi kucaklayan ve birleştiren bir kampanyayı örgütlemek zorunluğundadır CHP…
Bugün toplumun büyük bir bölümü Türkiye’nin geleceğinden endişe ve kaygı duyuyor…
İşte CHP’ye düşen bu “kaygılı” tüm kesimleri birleştiren bir kampanyayı örgütlemektir…
***
CHP’nin hiçbir şeyden “şikayet” etme hakkı yoktur…
CHP’ye düşen “şikayet” etmek değil “umut” olmaktır…
CHP; Türkiye’nin geleceğinden “kaygı” duyan herkesin “umudu” olmayı becerebilmelidir…
“HAYIR” kampanyası aynı zamanda CHP’ye iktidar yolunu da açacak bir anahtardır…
***
CHP; bu “yapısı” ve bu “anlayışıyla” bu kampanyayı örgütleyemez…
CHP; bu koşullarda kendi içinde “olağanüstü” bir “hal” ilan etmeli…
CHP; bu koşullarda hem kendi içinde hem de tüm Türkiye’de Cumhuriyet ve demokrasi için “seferberlik” ilan etmelidir…
CHP; birleşebilecek ve harekete geçebilecek bütün güçlerle birleşmeye hedeflenmelidir…
Bu nedenle her türlü siyasi kibir ve egoizmden uzak durmalıdır…
***
Bu sorunun CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun sorunu olmadığı gibi bir partilerarası yarış konusu da değildir…
Bu sorun “bir kişi” ile tüm Türkiye arasındaki bir “sorun”dur…
Dolayısıyla küçük bir azınlık dışındaki tüm güçlerle birleşilecek nesnel koşullar vardır…
Yeter ki başta CHP olmak üzere bütün demokrasi güçleri “sekterlik” ve “darlaştırıcılık”tan uzak dursun…
***
Bunun imkanlarını ve koşullarını yaratmak CHP’ye ve Kılıçdaroğlu’na düşüyor…
Bu güçleri bir arada tutacak çimento olma görevi CHP’ye ve Kılıçdaroğlu’na düşüyor…
İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları