Sandık ve oy bir mücadele aracı değil mi?
İmambakır Üküş; Özellikle AKP’nin ''cemaat''le olan mücadelesini öne çıkaran, bu mücadelede AKP’nin hizasına düşenler; bir yönüyle AKP’yi de aklıyorlar…
Sandık ve oy bir mücadele aracı değil mi?Seçimlere sayılı günler kalmasına rağmen birçok sol çevre ve örgüt, sözüm ona partinin hala 7 Haziran’da sandık başına gidecek seçmene ne söylediği belli değil…
Kendileri, seçmen için bir “seçenek” olamayan bu çevre ve örgütler; büyük çoğunlukla “siyasetsizliği” seçiyor…
Genel-geçer doğruları arka arkaya sıralayarak; mücadelenin bugün öne çıkardığı görev ve sorumluluktan kaçıyorlar…
***
HDP ve çevresinde yer alan kimi sosyalist grup ve çevrelerle HDP’yi destekleyen ‘yetmez ama evet’çilerin bir kısmının yarattığı politik iklimden dolayı birçok sol-sosyalist örgüt ve sendika/kitle örgütü tavrını açıkça ifade edemiyor…
CHP ve HDP arasında “sıkışan” ve tavır alamayan bu çevrelerin bir kısmının bulduğu “kaçış” formülü; seçimler önemli değil, sandık önemli değil söylemi…
Önemli olan “mücadele”dir diyen bu anlayışlar; seçimlerin de önemli bir “mücadele” olduğunun farkında değiller…
***
HDP’yi veya CHP’yi destekleme “cesareti” gösteremeyenler bu durumda “kaçış”ın “teori”sini oluşturmaya çalışıyor…
“AKP’yi geriletme” veya “AKP’yi yenilgiye uğratmak”tan bahseden bu çevrelerin bulduğu “sihirli formül”lerden birisi de “sokak”tır…
“Biz sokağı örgütleyeceğiz” diyenler; sokakla sandığı karşı karşıya koyuyorlar…
“Sokak” ve “sandık” birbirinin seçeneği olan iki ayrı şey değildir…
Tam tersine birbirini besleyen iki şeydir…
Sokak örgütlenmesi yapanların bu seçimlerde “sokakta” yaptıkları örgütlenmede kitlelere söyleyecek bir şeyi yok mu?
***
“Sandık önemli değildir” diyenlerin; “AKP’yi sandıkla, oyla yenmek mümkün değil” diyenlerin iki özelliği var…
Birincisi; AKP’ye karşı mücadele edecek gücü ve morali kendinde bulamayanlar…
Kendi güçleri ve örgütleri olmayan veya olan örgütlerin bir “seçenek” olamayacağının bilincinde olanlar…
Kendi zayıflıklarının ve güçsüzlüklerinin üstünü örtmek için “teori” uyduranlar…
Bunlar “kaçış teorisi” olarak; oy vermek önemli değil, sandık önemli değil diyorlar…
***
İkincisi; çok farklı nedeler ve gerekçeler aslında AKP’ye “teslim” olanlar…
AKP’ye karşı açıktan bir mücadele yürütemeyenler, AKP’ye teslimiyetin çok “solcu” ve “lafazan” bir versiyonunu sunuyorlar…
“Sandık önemli değil”; “oy vermekle bir şey değişmez” diyenler hangi gerekçeye sığınırsa sığınsınlar aslında AKP’ye hizmet ediyorlar…
Açıkça AKP’yi destekleyemedikleri için görünüşte çok “solcu” ama pratikte “sağcı” ve “teslimiyetci” bir “teori”nin arkasına sığınıyorlar…
***
İşin daha ilginci ise, oy vermeyi küçümseyenlerin; bol bol “sokak” ve “mücadele” edebiyatı yapanların ne geçmişinde bir militan sokak mücadelesi geleneği var ne de bugününde…
Bu çevre ve kişilerin bazıları da oy vermeyi küçümsemek veya reddetmekle kalmıyor; dolaylı olarak AKP’yi övüyor…
Özellikle AKP’nin “cemaat”le olan mücadelesini öne çıkaran, bu mücadelede AKP’nin hizasına düşenler; bir yönüyle AKP’yi de aklıyorlar…
***
AKP’nin 13 yılda her şeyi “cemaat”le birlikte yaptığını unutanlar; utanmasalar doğrudan AKP’ye oy isteyecekler…
Bu çevreler ve kişilerin özellikle CHP ve MHP’ye “cemaat” üzerinden yaptıkları “eleştiri”lerin de arkasında, örtük bir AKP destekçiliği var…
***
Kim; hangi gerekçeyle olursa olsun bugün sandıkta AKP’nin yıkılması için mücadele etmiyorsa; dolaylı veya açık olarak AKP’ye hizmet etmiş olacaktır…
Kişilerin ve örgütlerin kendi öznel niyetlerinden bağımsız olarak aldıkları tavır; nesnel olarak AKP’ye hizmet edecektir…
AKP’yi sandıkta yıkmak için “bir oy”a ihtiyaç var…
Kim o “oy”u kullanmıyorsa veya AKP’ye karşı kullanmıyorsa; niyeti ve amacı ne olursa olsun AKP diktatörlüğüne hizmet etmiş olacaktır…
İmambakır Üküş
İstanbul gerçeği Genel Yayın Yönetmeni
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları