Suruç Katliamı; Laiklik ve öz savunma
İmambakır Üküş; Bırakın ''laik''likten bahsetmeyi, laiklik ağzı alınır olmaktan herkes ne yazık ki korkmuştur. Türkiye artık ''dinsel gericiliğin'' tuzağına düşmüştür…
Suruç’ta devlet ve IŞİD çeteleri işbirliğiyle bir “katliam” yaşandı…Tek amaçları Kobani’nin yeniden inşasında yer almak olan gencecik insanlarımız alçakça katledildi…
Suriye’de TIR’larla , trenlerle silah gidebilirken, çocuklar için toplanan oyuncaklar gidemedi…
Sosyalist gençliğin dayanışma girişimi kanla engellenmek istendi…
***
Türkiye hızla Ortadoğulaşıyor…
Dikkat ederseniz havai fişeklerle kutlamanın “Avrupa’ya giriş”ten artık hiç kimse söz bile etmiyor…
Türkiye; yönünü ve yüzünü Ortadoğu’nun “İslamcı” hareketlerine çevirmiş durumda…
***
Suruç katliamı, önümüzde yaşayacağımız sürecin bir habercisi…
Aynı zamanda “küçük” bir örneği…
Türkiye, çok yakın bir zamanda Irak, Libya, Mısır ve Suriye’den farksız bir hale gelebilir…
Artık Türkiye’de camilerde, pazarlarda, AVM’lerde ve benzeri yerlerde “canlı bombaların” patlatıldığı yerlere dönüşebilir…
***
Hepimiz bunların nedeni olarak AKP iktidarını ve Recep Tayyip Erdoğan’ı görüyoruz…
Çokta yanlış değil bu saptamalar…
Ama, bunu söylemek gerçeğin bir kısmını görmektir…
Bunlarla sınırlı kaldığımızda, fotoğrafın ve gerçeğin tamamını görmemiş oluruz…
***
Aslında bugün yaşadıklarımız sonuç itibarıyla Cumhuriyet devriminin yenilgisidir…
Cumhuriyet devrimi; hem “feodal gericiliğin” ortadan kaldırılmasında başarılı olamamıştır…
Bugün dün ortadan kaldırılması hedeflenen “feodal gericilik” hem de “yeni burjuvazi” olarak iktidarda…
Cumhuriyet devrimi; Yeni “ulus”laşma sürecinde de başarılı olamamış, bugün “Kürtler” her anlamda ve her “yönden” Türkiye’den “kopmuş” durumdadır…
***
Feodal gericiliğe, her iktidar “taviz” vermiş; her iktidar “feodal gericiliğe” “güç” vermiştir…
CHP’nin “tek parti” döneminde bunu yapmıştır…
DP’nin iktidarı döneminde bunu yapmıştır…
Demirel’in AP dönemlerinde bunu yapmıştır…
CHP’nin koalisyonları döneminde; SHP’li yeni dönem koalisyon dönemlerin de bunu yapmıştır…
ANAP ve DYP, iktidar dönemleri de bunu yapmıştır…
***
Her gelen iktidar feodal güçleri; şeyhleri, tarikatları ve cemaatleri “oy deposu” olarak görmüş ve beslenmiştir…
AKP dönemi ve uygulamaları gökten zembille inmemiştir…
Laiklik mücadelesinin kaybedilmesi, Türkiye’nin de kaybedilmesi olduğu görülmemiştir…
***
Laiklik mücadelesi, Türkiye’nin geleceği mücadelesidir…
Ancak, ne yazık ki bu gerçeğin” farkına varılamamıştır…
Küresel güçlerin laiklik karşıtı mücadelesine boyun eğilmiştir…
Sol; sosyalistinden sosyal demokratı kadar “laik”lik mücadelesinden vazgeçmiştir…
Bırakın “laik”likten bahsetmeyi, laiklik ağzı alınır olmaktan herkes ne yazık ki korkmuştur…
***
Türkiye artık “dinsel gericiliğin” tuzağına düşmüştür…
Yerli-yabancı yüzlerce “İslami” tarikat ve cemaat çok kolay bir şekilde Türkiye’de örgütlenebilir hale gelmiştir…
İran ve Lübnan’da ki Hizbullah dışında bölgede bütün İslam örgütleri bugün itibarıyla Emperyalizmin özellikle ABD’nin denetimi altına girmiştir…
CİA; bin bir bağ ve ilişkiyle bütün bu örgütleri Afganistan süreciyle birlikte yönetir hale gelmiştir…
***
Suruç katliamı, Devletin ve PKK’nın bölgede “egemenlik” iddialarını boşa çıkarmıştır…
Bölgede ne devlet ne de PKK ‘’güvenlik” sağlayacak durumda değildir…
HDP’ye yönelik saldırılar; Diyarbakır mitinginin bombalanması ve en son Suruç katliamı ortadadır…
Hadi Devlet ve AKP bu saldırıların içinde, veya “kolaylaştırıcıdır”…
Bölgede “özerklik” ve “ayrı yapılanma” iddiasındaki PKK’nın da bölgeye bu anlamda bir “hakimiyet”in söz konusu olmadığı açığa çıkmış durumdadır…
***
Devletin “istihbarat” birimleri ne iş yapar?
MİT ne iş yapar?
Genelkurmay istihbaratı ne iş yapar?
Jandarma genelkurmay istihbaratı ne iş yapar?
Emniyet genel müdürlüğü istihbaratı ne iş yapar?
Kamu güvenliği teşkilatı ne iş yapar?
Bu katliamlarda göstermiştir ki hiçbir “iş” yapamazlar…
***
Türkiye’yi “zorlu” bir süreç bekliyor…
Bu sürecin mücadele bayrağı “laik”liktir…
Türkiye Sol’unun, demokratlarının ve Cumhuriyetçilerinin gericilik karşısında “susma” veya “boyun” eğme” tavrı son bulmadır…
“Laik”lik “din karşıtlığı” veya “İslam düşmanlığı” değildir…
Tam tersine inanç ve düşünce hürriyetidir…
Ama daha önemlisi artık “yaşam güvencesidir”…
***
Halk güçlerinin olası saldırılar karşısında kendi “öz savunmasını” sağlayacak hale gelmesi zorunludur…
Her demokratik eylemin sorumluluğu ve güvenliğini olacak hale gelmesi zorunludur…
Gezi direnişinin bize hatırlattığı ve yeniden kazandırdığı “Dayanışma” temelinde bulunduğumuz her alanda kendimizi “savunacak” hale gelmemiz zorunludur…
***
Türkiye’nin Ortadoğu’daki bütün “İslami terör” örgütlerinin bir merkezi haline geldiği gerçeğini kabullenmemiz gerekiyor…
Türkiye yalnızca dünyadan bölgeye “militan” akışını sağlayan bir yer olmaktan çıkmıştır…
Artık, Türkiye hem militan sağlayan hem de örgütlenen bir ülke haline gelmiştir…
“İslam düşmanı” veya “vahşi katiller” diye bahsedilen IŞİD’e bugün Türkiye’de milyonlarca insan “sempati” duyuyor…
Yüzlerce insanımız IŞİD saflarında öldü…
Tehlikenin ve gerçeğin bilincinde olursak doğru bir mücadele yürütebiliriz…
Umarım ve dilerim ülkemizin aydınlık geleceği olan bu sosyalist gençlerimizin alçakça katledilmesi hepimizi daldığımız “uyku”dan uyandırır…
Umarım ve dilerim ki bu gençlerimizin anıları yolumuzu aydınlatabilir…
Türkiye uzun bir zamandır yerlere attığı “laik”lik mücadelesi bayrağını yeniden yükseltebiliriz…
Ve kendi öz savunmamızı sağlayacak dayanışmayı hep birlikte başarabiliriz…
İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları