loading
close
SON DAKİKALAR

Temiz Siyaset, Temiz CHP

Temiz Siyaset, Temiz CHP
Tarih: 24.04.2014 - 00:00
Kategori:

İmambakır Üküş; Senin ''hırsız''ına karşı benim ''hırsız''ım siyaseti CHP’ye kaybettirdi. Türkiye’de sorun AKP değildir. Türkiye’de sorun CHP’dir…

Yerel seçimler bitti…

Ama tartışmalar bitmedi…

Daha da bu tartışmalar sürecek…

Aslında sürmesi de gerekiyor…

***

Bu seçimlerde “ana gündem” hep “yolsuzluk” ve rüşvet” iddiaları oldu…

Özellikle 17 Aralık “operasyonu”yla birlikte Türkiye’yi sarsan “iddia”lar ortaya atıldı…

Siyaset kendi “zemini”ni kaybetti…

“Tape siyaseti” gündeme egemen oldu…

Bütün güncel ve temel sorunların üstü örtüldü…

***

AKP’nin 11 yıllık iktidarı Türkiye’nin en yağmacı ve talancı iktidarı oldu…

AKP, Türkiye’nin bütün “temel varlıkları”nı “özelleştirme” adı altında yerli-yabancı tekellere peşkeş çekti…

TÜPRAŞ’tan TELEKOM’a limanlardan çimento fabrikalarına, bankalardan sigorta şirketlerine…

Ne var ne yok her şeyi “satılık” hale getirdiler ve sattılar…

***

AKP, iktidarıyla birlikte kent ‘’rantı” olağan üstü bir şekilde arttı…

“İmar” ve “plan” oyunlarıyla inanılmaz bir “rant” yaratıldı…

Belediyeler bu “rant”ın aracı oldu…

Yetmedi…

Buna TOKİ eklendi…

TOKİ’ye belediyelerden daha büyük “imar’’ ve “plan” yetkisi verildi…

Bu da yetmedi…

“Çevre ve Şehircilik” bakanına belediyeler ve TOKİ’den daha fazla “yetki” verildi…

***

Peki, kentlerin “imar” ve “plan” oyunlarıyla yağmalanmasına kim karşı çıktı?

Kim bu “yağma” ve “talan”ların iptali için dava açtı…

Kim bunlara karşı belediye meclislerinde “itiraz” etti…

Neredeyse hiç kimse…

Bir tek “itiraz” eden “dava” açan TMMOB’ye bağlı odalar oldu…

Bu nedenle de TMMOB AKP iktidarının hedef tahtası oldu…

***

CHP bu “yağma” ve “talan”a karşı toplumun “umut”u olabilirdi…

Toplumda yükselen “temiz toplum” ve “temiz siyaset” talebinin temsilcisi olabilirdi…

Ancak, CHP bunu yapmadı/yapamadı…

Her ne pahasına olursa olsun “bir fazla daha oy” kaygısına düştü…

“Kirli” veya “temiz” demeden “aday” arayışına girdi…

Toplumda tecrit olmuş ve hiçbir siyasal ve toplumsal karşılığı olmayan isimleri aday olarak “yazdı”…

Sonuç?

Sonuç ortada…

Senin “hırsız”ına karşı benim “hırsız”ım siyaseti CHP’ye kaybettirdi…

***

Türkiye’de sorun AKP değildir…

Türkiye’de sorun CHP’dir…

Sorun AKP’nin “kötü” iktidarı değil…

Sorun CHP’nin “iyi’’ muhalefet olamamasıdır…

***

AKP iktidarını “yıkma”nın yolu yalnızca AKP diktatörlüğüne karşı “etkin” mücadele değildir…

AKP diktatörlüğüne karşı “güçlü” ve “iyi” toplumsal ve siyasal muhalefeti örgütleyebilmekle ancak AKP “yıkılabilir”…

Dolayısıyla temel sorun toplumsal ve siyasal muhalefetlerde…

Temel sorun toplumsal ve siyasal “önderlik” sorunudur…

***

CHP, her şeye rağmen bu “toplumsal” ve “siyasal” muhalefetin odağı olabilme şansına sahipti…

CHP, AKP karşısına bu yerel seçimlerde “halkçı-toplumcu, ekolojik ve demokratik” bir yerel yönetim programıyla çıkabilirdi…

CHP, adaylarını bu çizgiye uygun insanlardan seçebilirdi…

CHP, siyasal ve toplumsal mücadelenin “öncü” isimlerini kendi içinde toplayabilirdi…

CHP, gezi direnişiyle ortaya çıkan “kent hakları” mücadelesine sahip çıkabilirdi…

CHP, Gezi direnişinin öncü isimleriyle bütünleşebilirdi…

***

CHP, tam tersini yaptı…

Toplumsal ve siyasal mücadelenin “kadro”larıyla buluşmak yerine “sağ”ın çürümüşlerine yöneldi…

Siyasal ve toplumsal hiçbir “iddiası” olmayan isimleri kendi içinde topladı…

Onları adaylaştırdı…

Adları bin bir “yolsuzlukla” anılan isimleri yeniden adaylaştırdı…

***

CHP, eş-dost, akrabaları “adaylaştıran” parti görünümü verdi…

İstanbul ve İzmir’de “teslimiyetçi” bir görüntü verdi…

Mustafa Sarıgül ve Aziz Kocaoğlu’nun baskılarına ve şantajlarına boyun eğdi…

Daha kötüsü bu “algı” basında çokça yazıldı-çizildi…

***

İstanbul’da Mustafa Sarıgül ve Aydın Ayaydın “ikilisi” her şeye “müdahil” oldu…

Öyle bir “görüntü” ve “algı” oluşturdular ki sanki İstanbul’da Sarıgül ve Ayaydın’ın “oluru” olmadan kimse aday olamaz, kimse bir yere yazılamaz…

Aslında işler biraz da öyle yürüdü…

Sarıgül ve Aydın Ayaydın ikilisi her yere “karıştı”…

Hatta ilan edilmiş Eyüp belediye başkan adayını bile 20-25 gün sonra değiştirdiler…

Her yere eş-dost, akraba; oğullarını, damatlarını yazdılar…


17 Aralık “Operasyon”unda örgüt lideri olarak anılan Hüseyin Avni Sipahi bile Beşiktaş’tan belediye meclis üyesi yazıldı…

***

CHP, İstanbul’da Kadir Topbaş’a karşı “muhalefet” edemedi…

CHP, AKP’li belediyelerin hiçbir “imar” ve “plan” operasyonunu “deşifre” etmedi…

CHP, İstanbul’un “yağma” ve “talan”ı için hiç bir şey söyleyemedi…

Çünkü, İstanbul’a “aday” yaptığı kişi, bu “yağma” ve talan”ın bir parçasıydı…

***

CHP’nin “inandırıcılık” ve “ikna edicilik” sorunu var…

CHP, kendi içinde “temiz”lenmeden toplumda “inandırıcı” ve “ikna edici” olamaz…

CHP, kendi içinde “temiz”lenmeden toplumda “samimi” bulunamaz…

Toplum AKP’liler için “çalıyor ama çalışıyor” diyor…

CHP’li bir çok belediye başkanı içinse “hem çalıyor hem de hiçbir iş yapmıyor” diyor…

Eğer CHP genel başkan yardımcıları…

Eğer CHP milletvekilleri…

CHP’nin “iktidar”ı için değil kendi “iktidar”ları için çalışıyorsa…

Eğer halkı veya mücadelenin temsilcilerini değil de, kendi eş-dost, akrabalarını, oğullarını ve damatlarını meclis üyesi yazıyorlarsa…

Eğer CHP genel başkanı bunlardan hesap sormuyorsa…

Halk CHP’yi niye iktidar yapsın…

***

Onun için temel sorun CHP’dir…

Onun için temel sorun “Temiz CHP’dir…

Mücadele ettik…

Mücadele edeceğiz…

Onun için mücadeleye devam…

İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları