loading
close
SON DAKİKALAR

Turgut Ünlü: İbn Haldun

Turgut Ünlü: İbn Haldun
Tarih: 16.01.2018 - 00:00
Kategori:

Turgut Ünlü: İbn Haldun Üniversitesinin açılışı yine de bir hayra yol açmıştır. Unutulan, unutulmaya çalışılan bu dahinin ismi yeniden gündeme gelmiş ve hafızaları tazelemeye yol açmıştır.

Tarih filozofu, ilk sosyolog, siyaset ve devlet adamı, sanatçı, diplomat ve kumandan.
Tarihi gerçek kavramının ve sosyolojinin gerçek kurucusu.
Tarihsel materyalizmin öncüsü.
Şeyh Bedrettin’in çağdaşı, İslam medeniyetinin Aristotales’idir.
İslam medeniyetinin duraklamaya , Batı medeniyetinin canlanmaya başladığı dönemde yaşadı.
Tunus’ta doğdu. Mısır’da öldü.
 

Evrensel tarihin MUKADDEMESİ’ni Cezayir’de 4 senede yazdı. Mukaddeme’nin 11. bölümünde;
1)Toplumun 2)Medeniyetin 3)Irkların 4-5)Ahlakın 6)Dinin 7)Sınıfların 8)Devletin 9)Şehirlerin 10)İktisadın 11)Bilimin doğuşlarını anlatır.
 
‘’Ümran (Medeniyet) ilmini kurdu. 
İbn Haldun’a göre Ümran ilminin temelleri;
1)Bedevilik, 2)Hadarilik 3)Asabiyet 4)Mülk’tür.
1-BEDEVİLİK:(Köylüleşme) Ova,yayla,çöl vb yerlerde hayvanlarıyla yaşayanlara Bedevi denir.
2-HADARİLİK:(Şehirleşme) Şehir, Kasaba, kentlerde yaşayanlara Hadari denir.
ÜMRAN,köyden,kırsaldan şehire inme hareketidir. Bunun da nedeni ekonomiktir.Köyden şehire geçiş insanı birçok açıdan etkiler. Önemlisi ahlaki etkiler. Bedeviler hayra, fazilete,doğruluğa, ahlaka...(ihtiyaç maddelerini az oluşundan) daha yatkındırlar. Hadarilik (Şehirleşme) insanları pısırık,ürkek hale getirir. Çünkü, baskıcı yasalar direniş gücünü kırar. Onun için şehirlerde baskı ve zulme dayanan yönetimler oluşturulmamalıdır.Özgürlük ve gönüllülük esas alınmalıdır.Böylece iki yüzlülük,pısırıklık olmaz,ilk doğal hal korunur,kendine güvenen,yaratıcı bireyler toplumsal gelişmenin dinamiği olmaya devam ederler.
3-ASABİYET: Ümran (Medeniyet) kurabilmenin en önemli koşuludur. Asabiyetin oluşmasında; a)Nesep (kandaşlık, saydanlık) b)Nela, hilf (yoldaşlık, dayanışma, vatandaşlık, yurttaşlık) etkilidir. Nesep, daha çok bedevilerden sonra tercih ve iradeyle oluşur Nela, hilf daha çok hadarilerde görülür.
Asabiyet yalın değildir,değişir,zamanla çözülür.
4)MÜLK:(Devlet) Güçlü asabiyette kurulur.,ama yalnızca bununla devam etmez.Kuruluş genellikle bir hicret (göç) ile olur.Kırsaldan kente göç edenler varoşları doldurarak zamanla kenti teslim alıp,mülk ele geçirirler.Göç edecek yer kalmayınca da aralarında rekabet başlar.Asabiyette mülkü ele geçiren topluluk, bir süre sonra devlet olmanın getirdiği sorumlulukları yerine getiremez hale gelir. İsraf,borçlanma,ahlaki çürüme başlar,asabiyetler kaybolur,gevşeyip çözülme olur.Devlet ağır borç ve vergi yükü altına girer ve bağımsızlığı kaybeder.Faziletler yerini reziletlere bırakır.Yıkılış sonrasında aynı millet,içinde başka boylarla devam eder.
Mukaddeme’nin değişik bölümlerinde aktarılan İbn Haldun’un görüşleri sürer.
Mağlup daima galibi taklit eder. Çözülüp, yıkılan asabiyet,üstün,egemen, galip asabiyeti örnek alır. Onun gibi olmaya çalışır. Mağluplar asabiyet yarışını bırakırsa asimile olurlar. Bırakmazlar, başarısızlıklarını araştırır, hırslarını sürdürürlerse yeniden varlıklarını sürdürürler.
İnsanın tabiatında var olan her şeye hakim olma dürtüsü giderek tek adam yönetimine dönüşür. Tek adam,iktidarı başkalarıyla paylaşmaz.Artık herşeyi kendi belirler,kişinin iradesi diğer bütün kesimlere egemen kılınır. Muhalefetin bastırılmasıyla istikrar sağlanır.Lüks,konfor,israf artar. Arpalıklar bölüşülür, asabiyet mensupları iyice zenginleşir, yeni vergiler konur,borçlanmaya gidilir. Bu durumda devleti elinde tutan topluluk acze düşer, dışardan, içerden yeni asabiyet dalgası yükselir. Buna karşı koyamayınca artık o devlet için sonun başlangıcı başlamış demektir.
Asabiyet, mülkün doğasında vardır, son belirleyici kılıçtır.
Asabiyet kimdeyse mülk onundur.
Başarılı bir aydınlanma için asabiyet şarttır.
Mala,mülke düşen medeniyetler, toplumlar çürürler. Kamu malına değer verenler durumlarını bozmadıkça daha canlı ve uzun ömürlü olurlar.
İnsan Medeni bir varlıktır. Birlikte yaşam tabiatı,geçim şekilleri ve kazanç yollarına göre 4’e ayrılır:
1)Ziraat(Çiftçilik,hayvancılık) Toprağı ekip biçen üreticiler.
2)Sanat (Sinai-manevi üretim) Fikir düşünce gerektiren işler.
3)Ticaret (Tüccarlar) Üretici olmayıp, üretilenleri alıp satanlar.
4)İmaret (Emirlik,amirlik,yöneticilik,sınayi, idari makam sahipleri) Üretici değillerdir, vergi alırlar ve insanları yönetirler. Asalak, sömürgeci ve gereksiz bir sınıftır.
İnsan ırkları,coğrafi iklimlerin sonucu olarak oluşmuştur.Irk doğuştan (irsi)değildir. Doğuştan üstünlük yoktur.
İçinde yaşadığımız dünya, gözlem ve tecrübeyle anlaşılır. Olayların ve prenslerin yaptıklarının hikayesi değil.
Tarih, uygarlıkların çözümlenmesidir.
Tarih kendine özgü bir biçimdir.Çünkü tarihin özel bir konusu vardır.Uygarlık ve insan toplumu
Bilgi,önceden görme ve harekete geçme olanağını sağlar.
Bir insanın karakteri örf ve adetlerden alışkanlıklardan ileri gelir.Yoksa onda doğuştan bulunan özelliklerden değildir.
Asrın ve günün zenginlikleri olarak kabul edilmez. Bunlar sadece birer değişim aracıdır.
İnsanları birbirinden ayıran doğuştan gelen özellikleri değildir,onları birbirinden farklı duruma getiren eğitim ve sosyal hayatlarıdır. (Bu nedenle) Hiç kimsenin başkalarını ezmeğe hakkı yoktur. 14.yüzyılda böylesi derinlemesine olayları inceleyen İbn Haldun yazımızın girişinde belirttiğimize ilaveten;
Rasyonel,akılcı,deneyci,evrimcidir. ‘’Maymun ayağa kalkınca yürümeye başladı, insan oldu’’ diyerek evrim teorisini savunur.
Biyolojik ırk teorisini reddeder,coğrafi ırkı savunur.
İnsanlığın özgürlüğünü eşitliğini,dayanışmayı, yoldaşlığı,işbirliğini savunur.
Tarihsel materyalizmin müjdecisidir.
Her şeyde neden-sonuç bağlantısı olduğunu görür.
(Bu yazıda Dr.H.Kıvılcımlı ve İ.Eliaçık’ın İbn Haldun ile ilgili yazılarından yararlanılmıştır.

Sn.Erdoğan’ın İBBŞK.olduğu dönemde 1996’da kurduğu ve şimdi oğlu Bilal Erdoğan’ın başkanlığını yürüttüğü TÜRGEV,2017-2018 döneminde eğitime başlayn İbn Haldun Üniversitesi’nin açılışını yeni gerçekleştirdi.Bu nedenle İbn Haldun ismi yeniden gündeme geldi. Aslında böylesi önemli bir şahsiyete İslam dünyasında gerekli değer verildi denilemez. Dünyanın 2 önemli Üniversitesinde İbn Haldun kürsüleri vardır. Batı dünyası İbn Haldun ‘a gereken ilgi değeri vermiş, vermektedir.
Adına üniversite açılarak İbn Haldun savunulmuş olamaz.Batıya karşı İbn Haldun savunulup,içerde savunuyormuş gibi yapıp,giderek görüşlerinden dolayı hain ilan etme iki yüzlülüğünü göstermektedirler. O’nun ‘’Evrim teorisi’’, ‘’ Ümran ilmi’’... tüm çıplaklığıyla üniversitesinde okutulacak mıdır? Göreceğiz.
Ayrıca İbn Haldun’un bir din büyüğü gibi algılanması yanlıştır. İbn Halduncu denen bir akım yoktur. 
İbn Haldun Üniversitesinin açılışı yine de bir hayra yol açmıştır. Unutulan, unutulmaya çalışılan bu dahinin ismi yeniden gündeme gelmiş ve hafızaları tazelemeye yol açmıştır.


Turgut Ünlü

 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları