Türkiye Çipras'ını arıyor

Syriza’nın lideri Çipras resmen hepimizin kimyasını bozdu.

İncil’e el basmayan ve ateist olduğunu açıkça ilan eden, kravat takmayan, evlilik dışı ilişkisi olan bu genç adamda bir şeytan tüyü olduğu belli. Çünkü muhafazakârlarımızın çoğunlukla olduğu toplumumuzda bile her gören sempati duyuyor ister istemez.

Sözüm ona Babaeskiliymiş, buradan oraya gitmiş ailesi. Böyle bir hemşeri çıkarıp sahiplenme durumu varsa zaten iş bitmiş demektir; Çipras artık “Bizim oğlandır”…

Ama buna hemen itiraz gelmiş, “Hayır Çipras Yunanistan’ın Epir bölgesinde Adriyatik Deni-zi’ne sahili olan Arta şehrinden” diye.

Yani Yunanistan’la kahve, Karagöz ve rakıdan sonra şimdi de “Çipraz bizimdir” kavgası baş-lamak üzere haberiniz olsun.

Hükümet yetkilileri “Zaten biz daha önce onunla görüşmüştük o bizim yöntemimizi uygulaya-rak iktidara geldi, ona biz yol gösterdik” diye açıklama yaptılar.

Bir diğeri “Ben Yunanistan’ın laik olmadığını bilmiyordum, İncil’e el basmadığına göre demek laik olmayan ülkelerde de istenirse basılmayabiliyormuş öyleyse laik ülkelerde basılabilir, yani laiklik şart değilmiş” türünden kendinin bile anladığını düşünmediğim cümleler kurdu.

Bir başkası da “Bu Syriza denilen delikanlının başbakan olması bana bizim Kasımpaşalı deli-kanlının gelişini hatırlattı; bakın mesela o da bir Ortodoks rahibinin karşısında asla İncil’e el basmazdı” şeklindeki açıklamasıyla duruma ne kadar hâkim olduğunu gösterdi. Tabii Syriza’nın delikanlı değil de parti olduğunu sonradan öğrendi mi bilemiyorum.

Sol partiler koalisyonu anlamına gelen Syriza’yı bizim muhalefet de pek sevdi.

Örneğin Ana Muhalefet partisinin “Syriza aynı bizim parti vallahi, genel başkanımız da Çipras’ın ikiz kardeşi sanki” diye imrenerek iç geçirmesi hayal dünyasında kendini kâinat güzeli tacını giyerken gören evde kalmış obez mahalle kızlarını fazlasıyla hatırlatmaktadır.
İçlerinde biraz daha gerçekçi olanlar, “Acaba parti içindeki sağ açılımı bu kadar abartmasaydık bizim de Çipras’ın yarısı kadar şansızımız olur muydu?” diye sol yanlarına fısıldıyorlar ama ne yazık ki sol partinin sol şeridi boşaldığından pek duyan olmuyor.
Biraz daha sol tarafta dolaşan diğer partilerin liderleri de şimdiden kravatlarını fırlatmış du-rumdalar, öğrencilik yıllarının fotoğraflarını albümlerinden çıkartıp servise başladılar bile.
“Türkiye Çipras’ını Arıyor” yarışmasını hangi televizyon kanalı önce akıl ederse köşeyi döner, reytingleri tavana vurdurur (Benim bu yazımdan sonra yapılacak programlarda telif hakkım saklıdır).
Yakında elini sallasan Çipras’a değecek hale gelecek benden söylemesi…
Ama öyle tipini benzetmekle Çipras olunmuyor ne yazık ki; söylemlerine de bakmanız gerek.
Şimdi bütün Çipras adaylarına bir kıyağım olacak; aşağıdaki maddelerden en az üç tanesini bile ezberleyip bunları yapacağınızı vadederseniz sırtınız yere gelmez…

1. Ekonomi canlanana kadar kamu borcuna denetim getirilecek ve faizler konusunda yeniden anlaşma yapılacak.
2. AB’den kamu yatırımı programını finanse edecek şekilde Merkez Bankası’nın rolünü de-ğiştirmesi talep edilecek.
3. 500 bin Avro üzeri geliri olan herkes için gelir vergisi yüzde 75’e çıkarılacak.
4. Seçim yasası Nispi Temsil Sistemi’ne çevrilecek. Azınlık veya farklı düşünce taraflarının, mecliste temsili sağlanacak.
5. Avrupa ortalamasına göre büyük şirketlere konan vergiler aratılacak.
6. Lüks tüketime özel vergi konulacak.
7. Diyanete ve özel sektöre sağlanan ayrıcalıklar kaldırılacak.
8. Bankaların gizli önemleri ve yurtdışındaki sermayeleriyle savaşılacak.
9. Askeri harcamalar kesilecek.
10. Asgari ücret 750 avro olacak.
11. Hükümet, banka ve diyanete ait binalar evsizler için kullanılacak.
12. Devlet okullarında çocuklara ücretsiz kahvaltı ve öğle yemeği verilecek.
13. İşsizlere, evsizlere ve düşük ücretlilere bedava sağlık hizmeti verilecek.
14. Mortgage kredi ödemelerini karşılayamayan yoksul ailelere yüzde 30’u kadar sübvansiyon verilecek.
15. İşsizler için ödenekler arttırılacak.
16. Bankalar millileştirilecek.
17. Stratejik önemdeki eski kamu kuruluşları (demiryolları, havaalanları, posta ve su hizmetleri) yeniden millileştirilecek.
18. Yenilenebilir enerji tercih edilecek ve çevrenin korunması sağlanacak.
19. Güvencesiz işe alımlar ve belirsiz süreli sözleşmeler sınırlanacak.
20. Toplu iş sözleşmeleri yenilenecek.
21. Tam anlamıyla laikliği sağlayacak anayasal reformlar yapılacak.
22. Avrupa ile yapılan anlaşmalar referanduma götürülecek.
23. Milletvekillerinin ayrıcalıkları kaldırılacak. Yargının hükümet mensuplarını soruşturabil-mesinin yolu açılacak.
24. Halk protestoları sırasında polisin maske takması ve ateşli silah kullanması yasaklanacak.
25.Göçmen toplama merkezlerinde insan haklarını garanti altına alınacak.
26. Göçmen ailelerin bir araya gelmeleri kolaylaştırılacak.
27. Uyuşturucu ticaretiyle mücadele kapsamında uyuşturucu tüketimine konan ceza kaldırıla-cak. Uyuşturucu iyileştirme merkezleri için kaynak artırılacak.
28. Yasa tasarısında olan vicdani ret hakkını düzenlenecek.
29. Kamu sağlık hizmeti için kaynaklar Avrupa seviyesine çıkarılacak…
30. Milli sağlık hizmetleri için vatandaşların para ödemelerine son verilecek.
31. Özel hastaneler millileştirilecek. Ulusal sağlık sistemi için özel katkı payı kaldırılacak.
32.Kendi sınırlarımız dışında hiçbir yerde Türk askeri kalmayacak.
33. İsrail ile askeri işbirliği kaldırılacak. 1967 sınırları içindeki Filistin devletinin kurulması için destek verilecek.
34. Komşular ile istikrarlı anlaşmalar için müzakere yapılacak.
35. Türkiye’deki tüm yabancı askeri üsler kapatılacak ve NATO’dan çıkılacak.

Atay Sözer