loading
close
SON DAKİKALAR

Üçlü 'azınlık' hükümeti

Üçlü 'azınlık' hükümeti
Tarih: 07.06.2015 - 00:00
Kategori:

Can Ataklı: Genel seçimlerin en çarpıcı sonucu şudur; AKP’nin tek başına iktidar olmasına ve Saray’daki zatın diktatörlüğüne 'dur' denildi.

Genel seçimlerin en çarpıcı sonucu şudur;

AKP’nin tek başına iktidar olmasına ve Saray’daki zatın diktatörlüğüne “dur” denildi.

Diğer partilerin oy oranları, çıkardıkları milletvekilleri, kayıpları kazançları işin ikinci tarafıdır.

AKP 13 yıl sürdürdüğü “tek başına iktidar olma vasfını” yitirmiştir.

Şimdi bundan sonra ne olacağına bakalım.

Saraydaki zatın bu sonuçları kabullenmesi ve içine sindirmesi mümkün değildir.

Canhıraş biçimde anayasa yeminini unutarak meydanlara inen, açıkça AKP propagandası yapan, vatandaştan ısrarla AKP için oy isteyen, muhalefeti iktidarın başından bile çok daha sert ve acımasızca eleştiren saraydaki zat için sonun başlangıcıdır bu sonuç.

Bu nedenle içinde AKP olsa bile hiçbir koalisyon formülüne sıcak bakması ve yeşil ışık yakması mümkün değildir.

Pekçok kişi MHP’nin AKP ile bir koalisyona yanaşabileceğini düşünüyor.

Bu bana göre yanlış.

Birincisi saraydaki zatın “seni oradan indireceğiz” diyen MHP’ye güvenebileceğini düşünmek ancak saf ve iyiniyetli bir düşüncedir.

İkincisi seçimin oyunu artıran partisi MHP’nin böyle bir koalisyona girmesi halinde eriyeceğini görmemek ise iyiniyetle değil ancak saflıkla açıklanabilir.

Bir kesim de “Zaten seçimden önce anlaşmışlardı, HDP ile AKP ortak olurlar” diye düşünüyor.

Bu olasılık da geçerli değil.

Birincisi, az önce söylediğim gibi saraydaki zatın HDP’ye güvenerek bir hükümete yol vermesi tasavvur bile edilemez.

İkincisi aynı MHP gibi HDP’de yükselen bir parti olarak AKP ile koalisyon yapması halinde derin bir yara alır.

Çünkü HDP içinde CHP’den giden pek çok “emanet oy” var ki, bunun çekilmesi bile HDP’yi baraj altına iter.

Son olasılık ise AKP-CHP büyük koalisyonu.

CHP yönetiminde buna razı gelebilecek isimler olsa bile, aklı selim böyle bir koalisyonun CHP’nin intiharı olacağını bilecektir.

Ayrıca MHP ve HDP’ye asla güvenemeyecek olan saraydaki zatın CHP’ye güvenmesi akla mantığa aykırıdır.

O halde içinde AKP’nin bulunacağı koalisyonları düşlemek ancak ve ancak AKP’nin saraydaki zata “ihanet etmesi” halinde mümkün olabilir.

Peki, ne olacak?

Şu anda saraydaki zatın elinde tek koz var, o da 45 gün içinde hükümetin kurulamamasını sağlamak ve meclisi feshederek üç ay içinde erken seçime gitmek.

Yani; Türkiye ekim sonu kasım başında yeniden bir erken seçime gidebilir.

Saraydaki zat AKP’nin patronluğundaki bir hükümetle seçime giderken kamuoyuna “AKP’nin tek başına iktidarının dışında hükümet kurulması mümkün değil. Türkiye’nin istikrarı için AKP’yi tekrar tek başına iktidar yapın” mesajı verecektir.

Bunun için de tıpkı bugün olduğu gibi devletin tüm olanakları AKP için seferber edilecek saraydaki zat hergün en az üç dört kere tüm televizyon ekranlarından beyin yıkama faaliyetlerini sürdürecek.

Böyle bir durumda yapılacak erken seçimin sonucunun şimdikinden farklı olması beklenmemeli.

O halde, aklın yolu bir, elbette çok kısa sürede yeniden seçilme gidilmeli ama bu asla ve asla AKP’nin başında bulunduğu bir hükümetle olmamalı.

Elbette saraydaki zat, AKP’li bir kişi dışında hiç kimseye hükümeti kurma görevi vermek istemeyecektir. Bunun için her yolu deneyecektir.

Bunu etkisiz kılmanın tek yolu, AKP dışındaki üç partinin ortak bir deklarasyon yayınlayarak “Kasım’da bir erken seçim koşulu ile” hükümet kuracağını açıklamaktır.

Bu hükümet bildiğimiz klasik koalisyon hükümetleri gibi olmamalıdır.

Tercihan CHP’den, ama MHP’den bir isim de olabilir, genel başkanlar hariç başbakan olur.

Bu başbakan üç partiden birer bakan alır, diğer bütün bakanlar parlamento dışından atanır.

Bu hükümet üç ay boyunca hiçbir icraat yapmaz. Sadece devletin iç ve dıştaki cari işlerin aksamamasını sağlar.

İcraat olarak sadece şunları gerçekleştirir.

1- Bütün valiler görevden alınır, merkez valilerinden yeni isimler atanır.

2- Bütün kaymakamlar görevden alınır.

3- Bütün emniyet müdürleri görevden alınır.

4- Bütün üst bürokratlar ve genel müdürler görevden alınır.

Bu arada “seçim koalisyonu” sayı tutmamakla birlikte barajın düşürülmesi için anayasa değişikliği önerisi yapar. AKP büyük ihtimalle buna yanaşmaz. Ama bu tavrı da kamuoyunda eksi puan olacaktır.

Hükümet seçime giderken her üç parti için de hiçbir şekilde devlet olanaklarının kullanılmayacağının garantisini de verir.

Ancak bu koşullarda gidilecek bir erken seçimin sonunda daha sağlıklı bir parlamento aritmetiği ortaya çıkabilir. Ancak o zaman gerçek anlamda çalışabilecek ve ülkeye hizmet edebilecek bir koalisyon kurulabilir.

AKP’nin kuracağı bir seçim hükümetiyle sonuç bugünkünden çok da farklı olmayacaktır.

Meclisteki üç parti bütün takıntılarını üzerlerinden atarak böyle bir seçim ittifakını düşünmelidir.

Can Ataklı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları