İmambakır Üküş; AKP Kürt seçmenin desteğini batıda doğuda kaybedecektir. Her ne yaparsa yapsın bunu önleme şansı yok. Bu nedenle HDP’nin bütün belediye başkanları, iki eş genel başkanı ve binlerce üyesi ve yöneticisi cezaevinde olmasına rağmen HDP barajı rahatlıkla aşıyor…

Bugün için Doğu ve Güneydoğu’da oylar iki partiye gidiyor…

AKP ve HDP dışında hiçbir partinin bölgede bir “oy” gücü yok…

Bu “yokluk” öylesine bir “yokluk” ki bugün AKP ve HDP dışında bölgede %3 barajını bile aşabilen bir parti yok…

Ayrıca bu durum bugünden yarına değişecek gibi de değil…

***

Kürt oyları ya da bir diğer deyişle Doğu ve Güneydoğu oyları AKP için çok önemli…

Bölgede yalnızca Kürt oyları değil, Arap oyları da yine AKP ve HDP’ye gidiyor…

Arap oylarında ağırlık AKP’de…

Özellikle Mardin ve Urfa’da AKP gücünü esas olarak Arap aşiretlerinden alıyor…

***

Doğu ve Güneydoğu oyları AKP için hem bölgede hem de batıda çok önemli…

Bütün bu önemine rağmen AKP’nin MHP ile ittifakı bir “risk” değil mi?

AKP Doğu ve Güneydoğu oylarını kaybetmeyi göze alabilir mi?

AKP kurmayları bu “ittifak” politikalarında bu “riskleri” hesaplamamış olabilir mi?

***

AKP’nin bu “riskleri” hesaplamamış olması mümkün değil…

16 Nisan’da MHP ile kurulan birliktelik, Doğu ve Güneydoğu’da ilk sınavına çıkmış oldu…

HDP’nin 7 Haziran’ın yarattığı rüzgarı kullanamadığı, PKK’nin ise izlediği yanlış siyasetle AKP’ye hizmet ettiği bir süreci yaşadık…

PKK’nın “Hendek siyaseti” yenildiği gibi AKP’ye bölgeye yeniden hakim olma fırsatı yarattı…

AKP’nin bütün baskıcı, yasakçı siyasetine rağmen bölgede AKP oyunu artırabildi…

***

7 Haziran ve 1 Kasım’da bölgede 5 ilde 'Diyarbakır, Urfa, Van, Mardin ve Batman' AKP ne kadar oy aldı?

7 Haziran’da Diyarbakır’da 112.752 oy, Urfa’da 356.537 oy, Van’da 35.477 oy, Batman’da 47.921 oy, Mardin’de ise 72.645 oy aldı AKP…

1 Kasım’da ise Diyarbakır’da 169.148 oy, Urfa’da 517.787 oy, Van’da 142.436 oy, Batman’da 73.775 oy, Mardin’de ise 107.775 oy aldı AKP…

Aradaki fark ise 326.618 AKP bölgede yalnızca bu 5 ilde bu kadar oy artırmış…

***

7 Haziran’dan 1 Kasım’a 326.618 oy arttıran AKP 16 Nisan’da bu 5 ilde ne kadar oy aldı?

Diyarbakır’da 251.528 evet oyu, Urfa’da 598.3019 Evet oyu, Van’da 193.595 Evet oyu, Batman’da 96.087 Ever oyu, Mardin’de ise 149.461 Evet oyu çıktı…

7 Haziran’dan 16 Nisan’a AKP yalnızca bu 5 ilde oyunu 603.658 artırabilmiş durumda…

Bu artış bölgenin tümünde olduğu gibi Doğu ve Güneydoğu seçmeninin olduğu her yerde geçerli olmuştur…

***

Bölgede AKP’ye oy vermenin en önemli dayanağı “din kardeşliği” üzerinden yürüyen politikalar…

Bugüne kadar AKP’ye oy getiren “din kardeşliği” ve “dindarlık” üzerinden politikalar AKP’ye oy getirmeye yetecek mi?

Doğu ve Güneydoğu seçmeni “din kardeşliği” ve ‘’dindarlık” üzerinden AKP’ye oy vermeye devam edecek mi?

***

Bölgede “dindarlık” kadar önemli bir etken olan AKP’nin ‘’Kürt sorununu ben çözerim” politikaları da oy almasına neden olmuştur…

Hatırlarsanız Türkiye’de “açılım politikalarıyla” o dönem AKP genel başkanı “baldıran zehri de olsa içerim” demişti…

Hem bölgede hem de batıda yaşayan Doğu ve Güneydoğu seçmeninin önemli bir kısmı AKP’nin bu “çözümcü” politikaları nedeniyle AKP’ye oy verdi…

AKP’li politikacılar Doğu ve Güneydoğu’da 16 Nisan referandum kampanyasında bile “Evet derseniz yeni bir çözüm süreci başlayacak” diye propaganda ile oy toplamaya devam ettiler…

***

Referandumda “Evet” için oy istemekle seçimlerde AKP ve MHP logolu listelerle oy istemek aynı değil…

Kürt siyasetinin “ilkesel” olarak başkanlığa karşı olmaması, eğer “Evet” çıkarsa belki yeni bir “çözüm siyaseti” başlar beklentisi Doğu ve Güneydoğu seçmeninin bir bölümünü “Evet”e yönlendirmiştir…

Ancak genel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimi tamamıyla “siyasi” bir seçim ve partiler arasında bir yarış şeklinde olacaktır…

Bölgede hala “çözüm” bekleyenler için MHP’nin varlığı “çözümsüzlük” için yeterli bir kanıt olacaktır…

***

Zaten bu işin zorluğunu ve bölgede geri tepeceğini yalnız biz görmüyoruz…

AKP içindeki bölge milletvekilleri ve yerel politikacılarda MHP ile ittifakı bölgede “anlatamayız” kaygısı var…

Ayrıca 7 Haziran’da bazı illerde bağımsız aday çıkaran ama 1 Kasım’da aday çıkarmayıp AKP’yi 1 Kasım’da ve 16 Nisan referandumunda destekleyen HÜDA-PAR da aynı “kaygıları” dile getiriyor…

1 Kasım’da ve 16 Nisan’da bölgede alınan sonuçlarda HÜDA-PAR’ın tavrınının önemi de ortada…

***

Artık AKP’den demokrasi beklentisi olan hiç kimse kalmadı…

Artık AKP’den özgürlükçü bir politika beklentisi olan hiç kimse kalmadı…

Artık AKP’den Türkiye’yi “Avrupa Birliği’ne taşıyacak” beklentisi olan hiç kimse kalmadı…

Artık AKP’den “Kürt sorununu çözerse AKP çözer” beklentisi içinde olan hiç kimse kalmadı…

***

AKP Türkiye’nin her yerinde artık yalnızca baskıcı politikalarıyla var…

OHAL’ı bölgede kaldırmakla övünen bir AKP’den Türkiye’nin her yerini OHAL’le yöneten bir AKP gerçeğiyle karşı karşıyayız…

AKP’nin Türkiye’nin batısına da, doğusuna da söyleyeceği bir “demokrasi” vaadi yok…

Onun için de AKP baskıcı ve otoriter politikalara daha çok sarılıyor…

***

AKP Kürt seçmenin desteğini batıda doğuda kaybedecektir…

Her ne yaparsa yapsın bunu önleme şansı yok…

Bu nedenle HDP üzerindeki bütün baskılara rağmen HDP hala %10 barajını rahatlıkla geçiyor…

Bu nedenle HDP’nin bütün belediye başkanları, iki eş genel başkanı ve binlerce üyesi ve yöneticisi cezaevinde olmasına rağmen HDP barajı rahatlıkla aşıyor…

İmambakır Üküş

www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni

Yazının ilk bölümü için TIKLAYIN!

Kürt seçmen oy kullanmayacak mı?

İmambakır Üküş; Yandaş medyadan merkez medyaya kadar tamamı birden "Kürt-sever" ve "HDP-sever" olmuşlardı. Her İmralı gidişi ve dönüşü "olay" oluyordu. Her Kandil'e gidiş ve dönüş "olay" oluyordu. Herkes Kürt uzmanı kesilmişti; ne oldu?