YPG dostları!

Melih Aşık; CHP lideri sanılır ki Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun etkisi altındadır... O yüzden çelişkiler içine düşüyor.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, İstanbul Üniversitesi öğrencileriyle sohbet ederken bir öğrencinin sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Bizim için YPG terör örgütü değildir. Şimdi bir kere terör örgütü olarak sivilleri genç, yaşlı, kadın, erkek demeden öldüren örgütlenmelere biz ‘terör örgütü’ diyoruz. PKK bu bağlamda terör örgütüydü.
Ancak YPG’nin şu ana kadar Türkiye’ye veya kendi halkına yönelik böyle bir uygulaması olmadı. YPG kendi vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur.”
PKK, PYD’yi Suriye’deki kendi uzantısı görüyor, PYD bunu reddetmiyor... Tayyip Erdoğan bile PYD’yi terör örgütü görüyor ama ana muhalefet lideri nedense YPG’yi ‘vatanseverler’ olarak tanımlıyor. Bu açıklamalar ABD’li yetkililerin görüşleriyle uyuşuyor. Kılıçdaroğlu bir başka soruya yanıt verirken bu defa ‘PYD’ye giden silahların PKK’nin eline geçeceğini ve bizi vurabileceğini’ söylüyor. Madem PYD kendi toprakları için mücadele ediyor neden bu maksatla aldığı silahları PKK’ye versin? CHP lideri sanılır ki Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun etkisi altındadır... O yüzden çelişkiler içine düşüyor. AKP çözüm süreci adı altında ülkenin bölünmesini halkın gözünden saklamaya çalışırken CHP de elinden geldiğince bu gidişe çanak tutuyor... Bu ülkeyi kim savunacak?

AKIL...

Vatan’da Hüseyin Yayman’ın yazdığına göre, Davutoğlu akiller toplantısında demiş ki:
“Geçen dört yılda Oslo’da görüşülen tüm konular çözülmesine karşın, örgüt yine verdiği sözleri tutmadı.”
Karşı taraf bu durumda doğal olarak gemi azıya aldı. İsteklerini ateşle bildiriyor. Karakol yapımına karşı olduğunu araçları yakarak... Anadilde eğitim talebini okulları yakarak... AKP’nin Kobani politikasını düzeltmesi talebini 7 Ekim’de 41 kişinin de ölümüne yol açan ayaklanmayla ifade ediyor... Bunun da yine “barış süreci”...

CAMİ...

Gözü paradan başka bir şey görmeyenler halkın nefes alabileceği yeşil alanları birer birer yok etmeye kararlılar... Şimdi de gözlerini Üsküdar Validebağ Korusu’nun yanındaki yeşil alana diktiler. Alanı katletmenin gerekçesi, son yıllarda bulunan “şeytani” formül; cami yapılacak!
Mahalle sakinlerinden eski İstanbul Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna bile cami gerekçesinin samimi olmadığı görüşünde. “Çünkü” diyor “Oradaki sitelerin her birinin yanında camiler var ama o camilerde insan yok. Ben de gidiyorum. Bazen 3 - 5 kişi oluyor.”
Kıbleyi şaşırıp paraya tapanların elinden İstanbul’ u kim kurtaracak?

ÜNLÜ

Üniversitelerde dayatılan fiili türban serbestliği karşısında Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve AİHM kararlarını savunduğu için 2 yıl 1 ay hapse mahkûm olan Profesör Rennan Pekünlü açılan yeni bir dava için bugün İzmir Adliyesi’nde tekrar yargı önüne çıkacak. Tüm Öğretim Elemanları Derneği aydınları ve akademisyenleri dava sonrası (Saat 10:00’da) Bayraklı’da Adliye önünde buluşmaya çağırıyor.
Prof. Rennan Pekünlü’ye “türbanlı öğrencinin eğitimini engellediği gerekçesiyle” verilen kesinleşmiş 2 yıl 1 aylık mahkûmiyet kararının infazı başka bir gelişme olmadığı takdirde 20 Kasım 2014 günü başlayacak... Dava şu anda AİHM’de ancak henüz oradan bir karar çıkmış değil.

Davutoğlu, “Milli nükleer santral talimatı verdim” diyor.
Maden ocağı işletemeyen bir ülke bakalım nükleer santrali işletmeyi nasıl becerecek?
Akif Kökçe

EL

Kadın cinayetlerinde
rekor üstüne rekor kırıyoruz. Her ay kadınlara yönelik cinayet, tecavüz, taciz ve şiddetlerin bilançosunu çıkarıp yayınlayan CHP milletvekili Aylin Nazlıaka’nın verdiği bilgiye göre geçtiğimiz eylül ayında erkekler tarafından 23 kadın öldürülmüş...
8 kadın ve kız çocuğuna tecavüz edilmiş... 47 kadın yaralanmış... 12 kadına ve kıza cinsel tacizde bulunulmuş. Bu yılın ilk dokuz ayında 207 kadın öldürülmüş...
Bu vahim manzara karşısında Kadın ve Aileden Sorumlu Bakan Ayşenur İslam eli kolu bağlı mı oturmuş? Hiç mi bir şey dememiş? Tabii ki demiş; “Elleri kırılsın”, demiş.
Biz de Sayın Bakan’a destek veriyor, “İnşallah” diyoruz!

Melih Aşık - Milliyet