Radikal' in Çok Tartışılan Manşetine Özür Yazısı
Bdp' nin Meclis'e gittiği gün gazetenin "Bebek Mezara Bdp Meclis'e" Manşeti çok tartışıldı. Özellikle gazetenin köşe yazarları tarafından sert bir dille eleştirildi, ve Radikal Gazetesi genel yayın yönetmeni Eyüp Can:
"Bebek Mezara Bdp Meclis'e" manşeti başta Bdp olmak üzere barışa gönül vermiş herkesi haklı olarak üzmüştür." diyerek gazetedeki köşesinden özür diledi
işte hz. Ömer'i örnek alarak kaleme aldığı o yazı
Hz. Ömer'e atfen anlatılan çok sevdiğim bir hikâye var.
Halifeliği döneminde bir gün camide arkadaşlarına "Eğer yanlış bir yola saparsam, bir hatamı görürseniz ne yaparsınız?" diye sorar.
Sessizlik olur…
Daha sert bir tonda soruyu yineler.
Çıt çıkmamaktadır.
Arka sıralardan bir kadın elinde kılıç ayağa kalkar.
"Seni önce uyarır sonra da hatadan dönmezsen bu kılıçla düzeltiriz" der.
Herkes bu cevap karşısında Halife Ömer'in nasıl bir tepki vereceğini merak eder.
Öyle ya Ömer hiddetiyle meşhurdur.
Ama o, aynı zamanda şaşmaz bir adalet anlayışına sahiptir.
Bırakın hiddetlenmeyi aldığı bu cevaptan duyduğu memnuniyetle ellerini açar…
"Bana böyle arkadaşlar bahşettiğin için hamdolsun…"
***
Radikal'in 'Bebek mezara Bdp Meclis'e' manşeti hem gazete içinde hem de dışarıda çok tartışıldı.
En sert yazıyı da 'Gazetemiz diyeceksek' başlığıyla sevgili Yıldırım Türker yazdı.
Yıldırım Radikal'in kalemi en keskin yazarlarından…
Kendisine ait şaşmaz bir adalet anlayışı var.
Yazdıklarına birçok açıdan itirazım olsa da şu uyarısında benim için çok önemli bir hakikat payı var:
"Niyeti ne olursa olsun… Bebek mezara, Bdp Meclis'e manşeti onurlu bir barışa gönül vermiş, insan kalmış herkesi rencide etmiştir…"
***
O manşetin üst başlığını ve spotunu okuyanlar niyetin bu olmadığını çok açık bir biçimde görür…
Ama bazen iyi niyet yetmez.
Siz "siyaset yerine silahlar konuşunca bakın neler oluyor" demek için çarpıcı bir başlık attığınızı düşünürsünüz ama o başlık altında ne yazıldığına bakmayınca en çarpıcı ve çarpıtılmış haliyle döner sizi vurur.
Niyetinizin tam tersi bir sonuç çıkar ortaya.
Bu yüzden Yıldırım Türker uyarısında çok haklı…
Vicdanı olan hiç kimse akan kanı ve o bebeğin faturasını Bdp'ye kesemez.
Tek başına hiçbir siyasi partiye kesmez.
Kesmemeli…
Ama aynı hassasiyeti bu yerinde uyarıyı yapan Yıldırım Türker de göstermeli.
(Lütfen Haydi Bdp Meclis'e başlıklı yazını bu gözle bir daha oku…)
***
Altında ve üstünde ne yazdığına bakmayınca 'Bebek mezara Bdp Meclis'e' başlığı başta Bdp, barışa gönül vermiş herkesi haklı olarak üzdü…
En çok da bu kaygıyı taşımama rağmen yayın yönetmeni olarak o başlığa engel olmadığım için beni üzdü.
Sorumluluk bana ait.
Uyarısı için Yıldırım Türker'e teşekkür ediyor üzdüğümüz herkesten özür diliyorum.
Ne ben Hz. Ömer'im ne de Yıldırım Türker'in elinde kılıç var…
Ama ne mutlu ki Radikal'in kalemleriyle hatalarımızı düzelten yazarları, attığı her başlıktan sonra vicdan muhasebesi yapan yazıişleri ve bizi her daim sorgulayan okurları var.
Radikal bu yüzden var…
Ve Radikal bu yüzden 'Gazetemiz.'