Yapılan basın açıklaması metni;
Ortadoğu halklarını kuşatan kanlı savaşta bölgesel bir güç olmaya heves eden AKP iktidarı, ülkemizi
karanlık bir tarihin işbirlikçisine, emperyalizmin askeri üssüne dönüştürdü.
Türkiye’nin demokratikleşmesi, Kürt sorununun demokratik çözümü ve halkların bir arada barış içinde
özgürce yaşama talebi yükselirken; AKP bu talepleri karşılamak yerine barış ve diyalog zeminini baltalıyor
Halkların özgürlük, barış ve demokrasi taleplerinin üzerine Lice’de ve Yüksekova’da olduğu gibi kurşun
sıkıldı. Hukuk ülkenin batısında başka, doğusunda başka işledi, tutuklu vekiller serbest bırakılmadı.
Katliam geleneğini devam ettiren ve ülke tarihinin en mezhepçi iktidarı olan AKP, hem içerde hem de
dışarıda mezhepçilikte sınır tanımadı. Farklı din, kültür, kimlik ve inançlara yönelik nefret tohumlarını
toplumsal hayatımızın içinde büyütmeye devam etti. AKP’nin dinci gerici muhafazakâr dünya görüşü
Alevi yurttaşlarımız üzerindeki tehdidi büyüttü, Alevi yurttaşlara yönelik saldırılar arttı. Cemevleri “terör
yuvası”, Gezi Direnişi “Alevi ayaklanması” ilan edildi. Bizzat Başbakan, miting meydanlarında Alevileri
yuhalattı.
Kadın-erkek eşitliğini reddeden AKP iktidarı döneminde kadınların kaç çocuk doğuracağından ne giyeceğine
Başbakan kendi belirlemeye kalktı. Kadına aile dışında yaşam hakkı tanınmadı, kadın cinayetleri çığ gibi
büyüdü. Esnek ve güvencesiz düzenden en fazla etkilenen kadın emeği üzerindeki sömürü kat be kat arttı.
Cemaat ve tarikatların denetimindeki AKP, devleti ve toplumu dini referanslarla yönetmeye kalktı,
toplumsal yaşama müdahaleyi yaşam tarzlarını hedef alarak genişletti. Kendisi gibi olmayan herkesi
“günahkâr”, “kâfir”, “marjinal”, “çapulcu” ilan etti. Bu gerici zihniyet “kızlı, erkekli” bir arada olmayı
yasakladı, gündelik hayatı dini referanslarla düzenlemeye çalıştı.
AKP’nin baskı politikalarından sendikalar, meslek örgütleri de payını aldı. KESK’in sendikal faaliyetlerinden
dolayı 47 yönetici ve üyesi hala tutuklu. TMMOB’ye bağlı 11 odanın idari ve mali denetimi Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı’na devredildi,yetkileri elinden alınmaya çalışılıyor. TTB’nin Gezi Direnişi süresince
yürüttüğü hekimlik faaliyetleri soruşturma konusu yapılıyor.
Son zamanlarda sertleşen saray kavgasından darbe alanlar, yargının siyasallaştığından yakınıyorlar. Bugüne
kadar toplumun devrimci, sosyalist, ilerici, muhalif tüm kesimlerini keyfi olarak tutuklayanın kendilerinin
siyasallaştırdığı yargı olduğunu unutuyorlar! Adaletten yoksun olan bu düzende, sendikal faaliyetlerden
dolayı yönetici ve üyelerin tutuklandığını, hak aramanın bile suç sayıldığını unutuyorlar!
Bozuk Düzende Sağlam Çark Olmaz!
Artık Yeter!
Gün, hesap sorma günüdür!
Gün, eşit, özgür ve demokratik ve barış içinde bir geleceğe dair umudu daha da büyütme günüdür!
Gün, isyanı hep bir ağızdan haykırma günüdür!
Gün, mücadeleyi büyütme günüdür!
DİSK, KESK, TMMOB, TTB olarak çağrımızdır!
Eşitlik, özgürlük, demokrasi ve emekten yana bütün örgütler, bütün kurumlar, bütün inisiyatifler, bütün
forumlar; bütün yurttaşlarımız yan yana gelelim, omuz omuza verelim!
ÖZGÜRLÜK, BARIŞ, DEMOKRASİ, ADALET VE EMEK MİTİNGİ’ni ülkenin her bir tarafında hep birlikte
örgütleyelim, büyütelim! 11 Ocak 2014’te ülkenin dört bir yanından Ankara’ya sel olup akalım!
Artık Yeter!
BU PİSLİĞİ HALK TEMİZLEYECEK!
Miting programına göre 11 Ocak 2014 Cumartesi günü saat 9’da Ankara'da Hipodrom’da buluşulacak. 9.30’da yürüyüş, 12’de de Sıhhiye Meydanı’nda miting başlayacak.
Vişne Haber Ajansı - Dilfiraz Değerli