12 Mart 1971 muhtırasının üzerinden 46 yıl geçti.
12 Mart 1971’de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç, Kara Kuvvetleri komutanı Faruk Gürler, Deniz Kuvvetleri komutanı Celal Eyiceoğlu ve Hava Kuvvetleri komutanı Muhsin Batur'un imzasıyla Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'a bir muhtıra verdi.
Verilen muhtırada "Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye Cumhuriyetini korumak ve kollamak görevini yerine getirerek, doğrudan idareyi üzerine almaya kararlıdır" deniliyordu. Bunun üzerine Başbakan Süleyman Demirel hükümeti istifasını sundu.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde emir-komuta zinciri içerisinde yapılmış ilk askeri darbe eylemi olan 12 Mart 1971'de üç kuvvet komutanı ve Genel Kurmay Başkanı'nın imzasıyla verilen muhtıra TRT haber bültenlerinde okundu. Muhtıra sonrası dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, görevinden istifa etti.
12 Mart’ta parlamento kapatılmadı, siyasal partilerin çalışması engellenmedi, hiçbir yönetici tutuklanmadı ve hükümet idaresine fiilen el konulmadı ancak ordu kendi iradesini seçilmiş meclislerinin iradesine dayatmış ve silahlı kuvvetlerin yürütmesi "egemenliğin kayıtsız şartsız ait" olduğu söylenen milletvekillerinin ellerinden alındı.
12 MART'A DOĞRU16 Şubat 1969’da tarihe “Kanlı Pazar” olarak geçen olaylar yaşandı. 6. Filo’yu protesto yürüyüşünden iki gün önce Komünizmle Mücadele Derneği Başkanı “Memlekete ihanet eden hainleri toprağa gömme zamanı gelmiştir” dedi. 16 Şubatta İstanbul Beyazıt Meydanı’nda binlerce gencin valilik izniyle gerçekleştirdiği 6. Filo’yu protesto yürüyüşünde, faşistlerin saldırısı sonucu iki kişi öldürüldü.
1969’un mayıs ayında 218 imzayla yeni anayasa teklif edilirken, 20 Mayıs’ta İsmet İnönü Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’a yazdığı mektupta şöyle diyordu: “Sayın Cumhurbaşkanı, CHP Genel Başkanı olarak ben ve partimin yetkili organları, siyasi hakların iadesi için Millet Meclisine verilmiş bulunan 218 imzalı bir anayasa değişikliği teklifini destekleme kararı aldığımızdan beri, gerek zatı devletlerinin, gerek bazı yüksek komutanların uyarı ve ısrarlarına muhatap olmaktayız.” Bunun üzerine Başbakan Süleyman Demirel, askerin muhtıra vermediğini ve Meclis’in zedelenmemesi için seçime gidilmesini önerdi. Yapılan genel seçimde Demirel’in önderliğindeki Adalet Partisi yüzde 46.5 oy alarak yeniden iktidar oldu.
9 MART
Orduda, Devrim gazetesi etrafında toplanan Milli Demokratik Devrimciler 9 Mart’ta planladıkları darbeyi yapamadan ordudan tasfiye edildi. 12 Mart 1971’de TRT’de okunan Genel Kurmay Başkanı Memduh Tağmaç, Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler, Deniz Kuvvetleri Komutanı Celal Eyiceoğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur imzalı muhtıra ile darbe ilan edildi. Başbakan Süleyman Demirel zorla istifa ettirildi. Darbeden sonra 450 solcu asker işkenceden geçirilerek ordudan atıldı. Darbe sonrasında Balyoz Hareketi ile sol yayınlar yasaklanarak toplatıldı. Binlerce genç tutuklanarak işkence gördü. ‘68 kuşağının önderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan 6 Mayıs 1972’de idam edildi. Yine dönemin önderlerinden Mahir Çayan ve birçok kişi katledildi. Türkiye İşçi Partisi ve DİSK kapatıldı.
15-16 HAZİRAN 1970 BÜYÜK İŞÇİ DİRENİŞİ1960’lı yıllarda Türkiye’de işçi sınıfı hareketi yükselişe geçmişti. 1970 yılına gelindiğinde bir çok fabrikada direnişler, işgaller, boykotlar, hak grevleri vardı; kitlesel mitingler ve yürüyüşler yapılıyordu.
Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasası ile Sendikalar Yasası’nda yapılan değişikliklerle, işçilerin sendika seçme özgürlüğü önemli ölçüde kısıtlanıyor, sendika değiştirmek güçleşiyordu. Yeni yasayla Türk-İş’ten ayrılarak DİSK’i kuran mücadeleci sendikalar engellenmek isteniyordu.
Buna tepki gösteren DİSK ve Türk-İş’e bağlı on binlerce işçi, 15 Haziran 1970’de İstanbul ve Kocaeli’de yürüyüşe başladı. Bakanlar Kurulu aynı gün akşam 60 günlük sıkıyönetim ilan etti. Olaylar ertesi gün Ankara, Adana, Bursa ve İzmir’e de sıçrayarak devam etti. DİSK ve bağlı sendikaların yöneticileri tutuklandı. Olayların ardından CHP ve TİP’in ayrı ayrı başvuruları üzerine Anayasa Mahkemesi değişiklikleri iptal etti.
SIKIYÖNETİME DOĞRU12 Mart'tan sıkıyönetimin ilan edildiği 26 Nisan 1971'e kadar geçen süre içinde toplumsal mücadeleler de, silahlı eylemler de, faşist hareketin saldırıları da durulmadı. 20 Mart 1971'de Batman'da üç bin köylü kent meydanında bir araya gelerek "açız" diye haykırdılar. Jandarmanın zor kullanmasına karşın dağılmayarak sopa ve taşlarla karşılık verdiler. 21 Mart'ta Konya'da Eğitim Enstitüsünde faşist "komando"lar devrimci öğrencilere saldırarak altısını bıçakla yaraladılar. 24 Mart'ta İstanbul'da bin tekstil işçisi Enboy fabrikasında direnişe geçtikten sonra haklarını savunmayan Teksif merkezi ve şubelerini işgal ettiler.
25 Mart'ta Samsun'un Alaçam ilçesinde tütün üreticilerinin Tekel'in tütün satmasını engelleyerek gerçekleştirdikleri direnişte dört öğretmen ve dört üretici tutuklandı. İstanbul'da Vezneciler'de faşistlerin üniversiteyi işgal girişimini önleyen devrimci öğrencilerle faşistler arasında çıkan çatışmadan sonra DGSA'yı basan polislerle de silahlı çatışma çıktı ve bir öğrenci iki polis yaralandı. 29 Mart'ta Ankara'da Kurtuluş Lisesi önündeki çatışmada faşistler üç devrimci öğrenciyi kurşunladılar. İstanbul'da Işık mühendislik ve Mimarlık Akademisini işgal ederek uzun saçlı erkek öğrencilerin saçlarını kesmeye başladılar. 31 Mart'ta İTÜ olaylar çıkacağı gerekçesiyle kapatıldı, 1 Nisan'da Robert Kolej kapatıldı.
3 Nisan'da işçileri 80 gündür grevde olan Grundig elektronik fabrikasının sahibi evine konulan dinamitle yaralandı. 3 Nisan'da Otomarsan fabrikalarının sahibi Mete Has ile Adanalı toprak sahibi Talip Aksoy kaçırıldılar ve 400 bin TL fidye karşılığında 5 Nisan'da serbest bırakıldılar. 10 Nisan'da İstanbul'da Balıkesir Öğrenci Yurdu'na faşist "komandolar" tarafından açılan ateşle Niyazi Tekin ağır yaralandı ve öğrenci Hasan Erkişi kaçırıldı. Niyazi Tekin 21 Nisan'da hastanede öldü. 16 Nisan'da Dr. Rahmi Duman'ın oğlu Hakan Duman fidye karşılığı kaçırıldı. 18 Nisan'da fidye ödenerek Hakan Duman serbest bırakıldı. 20 Nisan'da İstanbul DMMA faşistlerin saldırısı üzerine kapatıldı. 26 Nisan'da Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Hatay ve Diyarbakır'da Sıkıyönetim ilan edildi.