loading
close
SON DAKİKALAR

13 devlet üniversitesi, YÖK, ÖSYM, TÜBİTAK dahil 45 kamu kuruluşunun parası Hazine’de toplanacak!

13 devlet üniversitesi, YÖK, ÖSYM, TÜBİTAK dahil 45 kamu kuruluşunun parası Hazine’de toplanacak!
Tarih: 05.02.2018 - 11:29
Kategori: Ekonomi

13 devlet üniversitesi ile YÖK, ÖSYM, TÜBİTAK, Savunma Sanayii Müsteşarlığı, DSİ, GAP, ÖİB gibi kurumların da aralarında bulunduğu 45 kamu kuruluşunun parası Hazine’de toplanacak.

Uygulama ile kamunun nakit kaynaklarının etkin şekilde kullanılması ve borçlanma faizinin düşürülmesi hedefleniyor.

Necmettin Erbakan’ın Refah-Yol Hükûmeti’ndeki ilk icraatlarından biri olan ‘Havuz Sistemi’nden (parası olan kamu kurumunun ihtiyacı olana finansman sağlaması) devlet 1 yılda 10 milyar dolar tasarruf etmişti. 28 Şubat’ın ekonomik analizini yapan Meclis Darbe Araştırma Komisyonu’nun raporuna göre havuz sistemiyle iç borçlanma faiz oranların da yüzde 2,1 düşüş sağlanmıştı. Ancak darbe girişimiyle uygulamaya son verilmiş, bankaların da 46 milyar doları hortumlanmıştı.

28 Şubat'la birlikte sonlandırılan “Havuz Sistemi” yeniden hayata geçiriliyor. Hükûmet’in TBMM’ye önceki gün sunduğu torba tasarı ile genel bütçeli kamu idarelerinin nakit akışının yönetildiği ‘Tek Hazine Hesabı’ uygulaması 45 kamu kuruşu ve 113 üniversiteyi kapsayacak şekilde genişletildi. Böylece, tüm kamu idarelerinin mevcut banka hesapları kapatılarak, Merkez Bankası nezdinde Hazine adına açılacak ‘Tek Hazine Kurumlar Hesabına’ aktarılacak. Burada biriken para bankalarda nemalandırılacak. Uygulama kapsamında kurumların idari ve bütçe süreçlerinde ise herhangi bir değişikliğe gidilmiyor. Ancak sistem ileride diğer kurumları da kapsayacak şekilde genişletilebilecek. Havuzda toplanacak kamu kurumları arasında devlete ait 113 üniversitenin tamamı yer alıyor. YÖK, ÖSYM, TÜBİTAK, Savunma Sanayii Müsteşarlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü, DSİ, GAP Bölge Kalkınma İdaresi, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, kamudaki bazı genel müdürlükler ve başkanlıkların da aralarında bulunduğu 45 özel bütçeli tüm kuruluşun nakit akışı da Hazine’nin kontrolündeki ‘Tek hesapta’ toplanacak. Üst kurullar ve yerel yönetimler ise kapsam dışı tutuluyor.

Uygulama ile kamunun nakit kaynaklarının etkin şekilde kullanılması ve faizlerin düşürülmesi hedefleniyor. 

Akşam'da yer alan habere göre 45 kamu kuruluşu şöyle:

-Yükseköğretim Kurulu
- Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı
- 113 üniversite
- Savunma Sanayii Müsteşarlığı
- Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu
- Atatürk Araştırma Merkezi
- Atatürk Kültür Merkezi
- Türk Dil Kurumu
-Türk Tarih Kurumu
-Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü
- Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu
- Türkiye Bilimler Akademisi
- Türkiye Adalet Akademisi
- Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu
- Karayolları Genel Müdürlüğü
- Spor Genel Müdürlüğü
- Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü
- Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü
- Orman Genel Müdürlüğü
- Vakıflar Genel Müdürlüğü
- Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü
- Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü
- Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
- Türk Akreditasyon Kurumu
- Türk Standartları Enstitüsü
- Türk Patent ve Marka Kurumu
- Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü
- Türkiye Atom Enerjisi Kurumu
- Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı
- Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı
- GAP Bölge Kalkınma İdaresi
- Özelleştirme İdaresi Başkanlığı
- Kamu Denetçiliği Kurumu
-Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu
- Meslekî Yeterlilik Kurumu
- Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı
- Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı
- Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı
- Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı
- Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı
- Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü
- Türkiye Su Enstitüsü
- Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumu
- Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu
- Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı
- Helal Akreditasyon Kurumu

SİSTEMİN KURUCUSU İTİRAZ ETTİ

Odatv'de yer alan habere göre ise, hükümetin getirmek istediği havuz sistemine ise Refah-Yol hükümeti havuz sisteminin kurucusu Prof. Dr. Mete Gündoğan itiraz etti.

Gündoğan yeni sisteme ilişkin itirazlarını şöyle sıraladı:

Dün 3 Şubat 2018 tarihinde Sabah Gazetesinden Hazal Ateş’in haberini okuyunca bugün Haber 7 nin ‘Havuz sistemi geri dönüyor…’ başlıklı haberini okumama gerek yoktu. Halk arasında bir deyim vardır; ‘ağzını büzüşünden ömer diyeceği belliydi’ diye. Ben de Hazal’ın haberini okuyunca, getirecekleri sistemi anlamıştım. ‘Havuz sistemi’ kısmına sonunda değineceğim.

Neler konuşulmuş Külliye’de; Cumhurbaşkanı, faizlerin yatırım yapılacak seviyeye çekilmesini ve kamu bankalarının buna öncülük yapmasını istemiş. ‘Rotamız istikrarlı ekonomi, kapsayıcı büyüme’ mesajını vermiş...

Haberde böyle yazıyor.

Nitekim toplantıyı basına değerlendiren bir başdanışman, kamu bankalarının faizleri aşağı çekme sürecine öncülük edeceğini belirtmiş. Bu süreçte kamu bankalarının özel bankalarla yarışmayacağını söylemiş. (Belki bunları söylemek zorunda hissetti kendisini onu bilemem tabi!)

Düşük faiz için yol haritası şöyle olacakmış:

Blok mevduata uygulanan faizler aşağı çekilecek. Cumhuriyet Merkez Bankası düşüşe destek verecek. Daha çok yurt dışı borçlanmaya ağırlık verilecek.

Şimdi bu ne demektir? Madde madde şöyle izah edelim:

-Kamuda var olan paralar bir blok hesapta toplanacak.

-O blok hesap tek elden yönetilecek.

-Toplanan paralar, nispeten düşük faizle kamu bankalarına yatırılacak.

-Bankalar da bunları daha düşük faizlerle üreticilere verecekler.

Böylelikle, en azından kamu döngüsünde, faizler düşmüş olacak. Bunun olumlu etkileri bütün ekonomiye yansıyacak. Böylelikle de faizler bir düşüş eğilimine girmiş olacak.

Nitekim Haber7 içeriğinde de bunların netleştirilmiş olduğunu görüyoruz. Belirlenen kamu kurumlarının paraları bir blok hesapta tutulacak. Bunu Hazine Müsteşarlığı yönetecek. Kamu bankalarında nispeten düşük faizle değerlendirecek…

Ne mi diyorum buna?

Buna Havuz Sistemi denmez efendiler. Dense dense; Hoş geldiiiin 5 Nisaaaan, Bugün hayret ediyor insaaan!! denir.

Ya hu bu yöntemlere yakın yöntemler 5 Nisan 1994 kararları öncesi uygulanmadı mı? Sonu yüksek cari açık, yüksek enflasyon ve yüksek faizlerle neticelenmedi mi? Sonunda kur politikası üzerinden bir yeni denklem oluşturulmadı mı? Daha sonra, o denklem de batmadı mı? 54. Erbakan Hükümeti’nde Havuz Sistemi işte tam bu mantığı çöpe atmak için kurulmadı mı? Ne çabuk unuttunuz?
Ne çabuk!

Kamunun parasını özel sektöre peşkeş çekmek için kurulmuş bir düzen vardı. Kamu parasını düşük faiz ile (%30’lar) bankalara yatırıyordu. Bankalar da aynı parayı tekrar kamuya yüksek faiz ile (%150’ler) satıyordu. Havuz Sistemi bu çarka çomak sokmak için kuruldu. Tüyü bitmemiş yetim hakkını (bu tabiri hatırlayan kaldı mı bilemiyorum) korumak için kuruldu. Şimdi o düzen tekrar geri getiriliyor. Tabi aynen değil de biraz traşlı ve makyajlı olarak.

Allah size akıl fikir versin. Ne diyeyim.

Bu bir sistem sorunudur. İçinde bulunduğumuz sistem Borca Dayalı Para Sistemidir (BDPS). Bunu komple değiştireceksiniz. Değiştirmezseniz sistem sizi devirecek. Hem de ne devirme olur ama! Bunu anlayın artık.

Bir çift laf da medya 7 grubuna.

Ya hu sizin Havuz Sistemi takıntınız nedir Allah aşkına? Önce Varlık Fonu’nu benzettiniz, yanlışınızı anlattım. Şimdi de bu ‘terbiye edilmiş peşkeş döngüsüne’ benzetmeye çalışıyorsunuz. Hem anlamıyorsunuz, hem de böyle absürt uygulamaların yanında adını kirletmeye can atıyorsunuz. Bırakın, Havuz Sistemi de bir ümit, bir efsane olarak kalsın. El atıp da kirletmediğiniz ne kaldı zaten?!

Rahmetli Erbakan Hocamın bir sözünü hatırlatarak bitireyim: Bunlar, hem hocanın keçisini çalarlar hem de hoca keçi çaldı diye yayarlar!”

 

 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları