loading
close
SON DAKİKALAR

200. Gününe Protesto

200. Gününe Protesto
Tarih: 11.02.2012 - 23:56
Kategori: Gündem

Gazeteciler Nedim Şener ile Ahmet Şık’ın tutuklanmalarının 200’üncü günü nedeniyle “Ahmet ve Nedim’in Gazeteci Arkadaşları” adlı grup “Adaletin 200’ü” yürüyüşü yaptı

Gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener’in Ergenekon kapsamındaki Oda TV davasından tutuklanmalarının 200’üncü günü nedeniyle “Ahmet ve Nedim’in Gazeteci Arkadaşları” adlı grup tarafından “Adaletin 200’ü” yürüyüşü yapıldı.
Nedim Şener ile Ahmet Şık’ın cezaevinde bulunmasını protesto etmek isteyen gazeteci arkadaşları saat 13.30 sıralarında Beyoğlu İstiklal Caddesi’ndeki Galatasaray Lisesi önünde bir araya geldi. “Ahmet ve Nedim’in gazeteci arkadaşları” adlı grubun düzenlendiği yürüyüşe, CHP Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin, Sezgin Tanrıkulu, Umut Oran, CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, CHP milletvekilleri Melda Onur, Ali Özgündüz, Süleyman Çelebi, Mahmut Tanal, Mevlüt Aslanoğlu, BDP İstanbul milletvekili Sırrı Süreyya Önder, CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı katıldı.
Ece Temelkuran, Ruşen Çakır, çok sayıda meslek örgütü, sendika temsilcisi, yazar, sanatçı, sivil toplum kuruluşlarından temsilciler de yürüyüşteydi.

BDP gerekçesiyle erken bitirildi
“Adaletin 200. günü Ahmet ve Nedim’in arkadaşları”, “Yansak da dokunacağız”, “Dokunan yanıyor, yanana kadar dokunacağız”, “Hemen şimdi adalet” yazılı pankart ve dövizleri açan grup, tutuklu gazetecilerin fotoğraflarını taşıdı. “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz”, “Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek”, “Susma haykır, AKP’ye hayır”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Özgür basın susturulamaz”, “Ahmet, Nedim çıkacak yine yazacak” sloganları atan grup Taksim Meydanı’na yürüyüşe geçti.
Polis, Taksim Meydanı’ndaki BDP eylemini gerekçe göstererek grubun yürüyüşünü Mis Sokak önünde sonlandırılmasını istedi. Bunun üzerine Mis Sokak’ın önünde basın açıklaması yapıldı.

‘Adaletin iki yüzünü gördük’
“Nedim ve Ahmet’in Gazeteci Arkadaşları” adına açıklama yapan Kumru Başer, Şık ve Şener’in 200 gündür tutuklu olduğunu anımsatarak şunları söyledi: “Aynı anda, iki yüz gün boyunca adaletin iki yüzünü gördük. Deniz Feneri davasını sorgulayan savcılar değiştirilirken mahkeme başkanının itirazına karşın Şık ve Şener’in tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.
Türkiye vehimler ve korkular ülkesi değil, özgürlükler ve idealler ülkesi olmalı’ diye yola çıkanlar, maalesef 50’den fazla gazetecinin tutuklu olduğu, 4 binden fazla gazeteci davasının görüldüğü, kitapların daha basılmadan toplatıldığı ve tüm bunların ötesinde insanlarını düşündüğünü değil yazmaktan, ifade etmekten korktuğu bir ülke yaratmışlardır.”

‘Arkadaşlarımızın tarafındayız’
Hazırlanan iddianameye delil diye konulanların bilgi, belge ve gazetecilik faaliyetleri olduğunu kaydeden Başer, şunları söyledi:
“Gazeteci-haber kaynağı ilişkisi, kitap yazma, bir köşe yazısında bir kitaptan yapılan alıntı, hatta bir gazetecinin diğer gazeteciye selam söylemesi terör örgütü talimatı ve yönlendirilmesi olarak değerlendiriliyor. Bu iddianamede Ahmet ve Nedim değil gazetecilik yargılanıyor. Sanık sandalyesinde basın ve ifade özgürlüğü var. Biz siyasi bir kavganın tarafı değiliz, olmadık. Ama gazetecilikten, gazetecilerden ve arkadaşlarımızdan tarafız. Tutuklu olan gazetecilerin serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”
Başer, “Evrensel hukuk ilkelerinin uygulanmasını istiyoruz. Yeter artık. Vicdanlar daha fazla kanamasın” diye sözlerini bitirdi.
Yürüyüşte Direnişte Ritim grubu tempo tuttu, Grup Bandista da bir dinleti sundu.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları