Aile Bakanı'nın dediğinin aksine "Algıda seçicilik" yok. Kadın düşmanları var, kadına şiddet var, kadın cinayetleri var, cinsel saldırılar var" denildi.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu kadın cinayetlerine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, " 2016'nın daha ilk üç ayında 94 kadın kardeşimizi kadın cinayetlerinde kaybettik. Bu üç ay kadın cinayetlerinin yanında, cinsel saldırıların ciddi anlamda artış gösterdiği bir dönem oldu. Aile Bakanı'nın dediğinin aksine "Algıda seçicilik" yok. Kadın düşmanları var, kadına şiddet var, kadın cinayetleri var, cinsel saldırılar var" denildi.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu tarafından yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Duymayan kalmadı ki kadın hareketinin yıllardır 5 temel talebi vardı. Bu taleplerin kanun teklifi gibi resmi yollar da dahil olmak üzere ilan edildiği yıldan bu yana ise kadın cinayetlerinde ciddi artış yaşandı. 2016'nın daha ilk üç ayında 94 kadın kardeşimizi kadın cinayetlerinde kaybettik. Bu üç ay kadın cinayetlerinin yanında, cinsel saldırıların ciddi anlamda artış gösterdiği bir dönem oldu. Kadınlara cinsel saldırı, çocuklara cinsel saldırı, çocuklara ensest cinsel saldırı haberleri ve bunların suçlularını koruyan açıklamalar Türkiye'nin gündemine oturdu. Kadın cinayetleri ve cinsel saldırılardaki bu artışlar tesadüf değil. Aile Bakanı'nın dediğinin aksine "Algıda seçicilik" yok. Kadın düşmanları var, kadına şiddet var, kadın cinayetleri var, cinsel saldırılar var.
Aile Bakanı’nın dediğinin aksine "algıda seçicilik" yok
2016 yılının ilk 3 ayında yaşanan kadın cinayeti gerçeklerini açıklıyoruz: "Algıda seçicilik" yok, kadın cinayetleri ve cinsel saldırılarda artış var. Duymayan kalmadı ki kadın hareketinin yıllardır 5 temel talebi vardı. Bu taleplerin kanun teklifi gibi resmi yollar da dahil olmak üzere ilan edildiği yıldan bu yana ise kadın cinayetlerinde ciddi artış yaşandı. 2016'nın daha ilk üç ayında 94 kadın kardeşimizi kadın cinayetlerinde kaybettik. Bu üç ay kadın cinayetlerinin yanında, cinsel saldırıların ciddi anlamda artış gösterdiği bir dönem oldu. Kadınlara cinsel saldırı, çocuklara cinsel saldırı, çocuklara ensest cinsel saldırı haberleri ve bunların suçlularını koruyan açıklamalar Türkiye'nin gündemine oturdu. Kadın cinayetleri ve cinsel saldırılardaki bu artışlar tesadüf değil. Aile Bakanı'nın dediğinin aksine "algıda seçicilik" yok. Kadın düşmanları var, kadına şiddet var, kadın cinayetleri var, cinsel saldırılar var.
Akp'nin bütünlüklü politikası: kadın ve çocuk düşmanlığı
AKP'nin bütünlüklü politikası: kadın ve çocuk düşmanlığı. Kadın hareketinin taleplerinin karşısında kadın düşmanlığının olabilecek her bir örneğini AKP'nin bakanları sergiledi. Kadınları anneliğe ve evliliğe zorlamakla başlayan bütünlüklü politikasını 2016'da da devam ettireceğinin işaretini, 2015 Aralık'ta kadınların içinde öldürüldüğü evliliği kurtarmak üzere kurulan Boşanma Komisyonu'nu kurarak verdi. 2016'ya kız çocuklarını cinsel istismarcılara hedef gösteren fetvasıyla giriş yaptı. Bunun devamını kadına şiddetin üstünü örtmeye çalışan ve istismarcıları koruyan açıklamalarıyla getirdi. Hesap soruyoruz; AKP'nin Aile Bakanlığı başta olmak üzere AKP Hükümeti, kadın düşmanı ve halk düşmanı politikalarınızın hesabını soruyoruz: Bir kereden bir şey olmazdı madem, kadın cinayetlerinde indirimlerin uygulanmamasını sağlayacak yasayı bir kerede çıkarsaydınız. Yapmadınız, Özgecan'ı kaybettik. Tüm toplumun huzurunda bu yasa için adını "Özgecan Yasası" olarak zikrederek söz verdiniz. Yine yapmadınız. Cansel Buse'yi, Gülay Bursalı'yı, nice Özgecan'ları kadın cinayetlerinde kaybettik. Hesap verin.
Hesap verinKadınlar, tüm toplumla beraber barış istedi, ülke topraklarında savaş çıkardınız. Doğu illerinde birçok sivil kadın kaybının yanında, ülke genelin de kadın cinayetleri, ülkede emsali görülmemiş biçimde artış gösterdi. Kadın cinayetlerinde ateşli silah kullanımı yüzde 200 artış gösterdi. Kadınları öldüren erkekler, savaşınızdan ve savaşınızın getirdiği toplumsal şiddetten öyle bir cesaret aldı ki kadınlar yakınlarıyla, aileleriyle beraber öldürülmeye başladı. En büyük boyutunu Antep'te Tuğba Taş kardeşimizin 8 yakınıyla beraber öldürülmesinde gördüğümüz gibi, kadın cinayetleri aile katliamlarına dönüşmeye başladı. Hesap verin. Aile Bakanı'nın "kadına şiddet yok, algıda seçicilik var" dediği bu dönemde her gün ama her gün en az bir kadın kardeşimiz kadın cinayetlerinde öldürüldü. Altına devletin imzasını attığınız, kadınları koruyacağınıza yıllar önce söz verdiğiniz "İstanbul Sözleşmesi" ile ilgili tek bir somut adım atmak şöyle dursun, bu sorunun üstünü örtmeye çalıştınız. Ne var ki siz "öyle bir şey yok" dediğinizde o sorun kaybolmuyor. Kadınlar, tüm toplum yaşıyor, görüyor. Kadın cinayetleri var ve kadın cinayetlerindeki artışın sorumlusu kadınları korumanın aksine hedef gösteren politikalarınızdır. Hesap verin.
Kız çocuklarını ensest cinsel saldırılara hedef gösteren fetvaKadın düşmanlığında AKP'nin geldiği cesaret noktası, kız çocuklarını ensest cinsel saldırılara hedef gösteren fetvayla kendini gösterdi. Bu cesaret noktasını da aşan suçunuz, Aile Bakanı'nın bu fetvayı soruşturmak yerine fetvanın failleriyle verdiği “kadın düşmanlığında dayanışmaö- pozudur. Bu pozun devamı, birçok çocuğa karşı işlenmiş cinsel saldırıların vuku bulduğu vakıfla "gurur duyduğunuz" dayanışma pozudur. Raporumuzdaki cinsel saldırılar dosyasında, bu fetvadan sonra ülkede artış gösteren cinsel saldırıların sadece örnekleri var. Bu örnekler bile sayfalarca sürerken, bu suçların teşvik edicisi ve müsebbipleri olarak hesap verin."
DHA