55 sivil toplum örgütünden çağrı: Danıştay kararı uygulansın, yaylalara dokunulmasın
Danıştay'ın 'yeşil yol' projesini durdurma kararına rağmen projenin devam etmesini eleştiren örgütler 'Doğayı koruduğumuz gibi hukuku ve bilimi de savunmaya devam edeceğiz' dedi.
55 sivil toplum örgütü kamuoyunda ‘yeşil yol’ olarak bilinen ve Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Gümüşhane, Bayburt, Rize ve Artvin ilindeki yaylaları birbirine bağlamayı öngören projeye ilişkin yazılı bir açıklama yayınladı.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun, kararıyla projenin yürütmesinin durdurulduğunu hatırlatan aktivistler, karara uyularak proje kapsamında yapılmak istenen faaliyetlerin sone erdirilmesini talep etti.
‘Karar ile her türlü çalışma durduruldu’
Danıştay Şubat 2020’de verdiği kararda gerekçe olarak şu ifadeleri kullanmıştı: “… öngörülen yaylalar arası ulaşım koridorunun, kendi özgün koşulları ve doğal çevresi ile yayla yerleşmelerinin öne çıkmaları yerine, yaylanın tanımı ve niteliğine aykırı bir biçimde yaylalar arasında yatay bir ilişki yaratarak yayla yerleşmelerinin özgünlüklerinin zayıflamasına sebebiyet vereceği sonucuna ulaşılmıştır.”
Yapılan açıklamada “Bu kararla sadece alelade bir yol değil; 8 ilin yaylalarını birbirine bağlayan 2 bin 700 km’lik proje kapsamında yapılması öngörülen her türlü çalışma da durdurulmuş bulunmaktadır” denildi.
‘Beş yıllık savununun haklılığı kanıtlandı’
Kararın savunucuların beş yıllık çalışmasının haklılığını ortaya koyduğunu belirten örgütler “Mahkeme kararı çıkana kadar geçen sürede, yaylalarını savunan birçok yaşam alanı savunucusu ceza mahkemelerinde yargılanmış ve haksız ithamlarla karşılaşmışlardır” dedi.
Açıklamada “Daha da önemlisi, bu sürede söz konusu projeyle; yayla/meralara, irili ufaklı ırmaklara, ormanlık alanlara geri dönüşü olmayan zararlar verilmiştir” denildi.
‘İlk etap tamamlansa da sonraki aşamalar durdurulmalı’
Ekoloji mücadelesinde çokça rastlanan “proje bitti, karar geldi” işleyişinin yeniden karşılarına çıktığını belirten örgütler “Buradaki amaç ‘nasıl olsa yol bitti, artık kararın bir hükmü yok’ algısı yaratmaktır” dedi.
Açıklamada projenin ilk etabı olan yolların inşası büyük oranda tamamlanmış olsa da; bundan sonra yapılması düşünülen, aslında yaylaları ve meraları tamamen yöre halkının elinden alarak sermayeye teslim etme projeleri de durdurulduğu belirtildi. Açıklamanın devamında şunlar söylendi:
Yani, yeşil yol kapsamında ilerleyen dönemde yapılması planlanan; yaylalarda tesisleşme, betonlaşma, benzin istasyonları, oteller vb projelerin tamamı, verilen bu karara göre yapılamaz. Danıştay kararına karşın, Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA), mali destek adıyla 5 milyon TL’yi program bütçesi olarak tahsis etmektedir.
Bu bütçenin daha azıyla, yaylaların/meraların korunması, asli işlevlerine kavuşturulması mümkünken; bu kadar paranın betona, inşaata, şirketlere özetle doğanın yıkımına ayrılması nasıl, neyle izah edilebilir?
AKP Trabzon Milletvekili Salih Cora, Danıştay kararının hukuka aykırı olduğunu beyan edip; “yeşil yol projesi ya öyle ya böyle devam edecektir” buyurmuş!.. Kendisine avukat olduğunu hatırlatıp; avukatlık ve vekillik yeminlerinde ‘hukukun üstünlüğü ve anayasaya bağlılık’ üzerine ant içip içmediğini öğrenmek isteriz.
‘Hukuku da savunacağız’
Bu vesileyle, kendisine ve hukuku hiçe sayanlara Anayasa’nın 138.maddesini hatırlatalım: “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.”
Her ne kadar mahkeme kararlarının hiçe sayıldığı, “öyle ya da böyle devam eder” denilerek hukukun hiçe sayıldığı bir dönemden geçsek de; bizler, doğayı ve yaşamı savunduğumuz gibi hukuku ve bilimi de savunmaktan vazgeçmeyeceğiz.
‘Proje gündemden kalkmalı’
Açıklamanın sonunda imzacı örgütler şu taleplerini yineledi:
-Danıştay’ın kararı bütün hüküm ve sonuçlarıyla birlikte derhal uygulanmalıdır.
-Yaylara, meralara, su kaynaklarına, ormanlara ve tüm doğal yaşama verilen zararlar sonlandırılmalıdır.
“Yeşil yol – yayla koridoru” projesi koşulsuz şartsız gündemden kaldırılmalıdır.
-Yaylaların ve meraların asıl işlevlerini yerine getirebilmesi amacıyla koruma altına alınmalı ve yöre halkı maddi, manevi teşvik edilmeli, desteklenmelidir.
-Hukuken ve bilimsel olarak ekolojik yapıyı bozduğu tespit edilen yollar tekrar doğaya geri bırakılmalıdır.
-DOKA bu proje kapsamında yaptığı tüm ihaleleri, ayırdığı bütçeyi, programlarını derhal geri çekmelidir.
İmzacılar
Arhavi Doğa Koruma Platformu, Artvin Çevre Platformu, Alakır Nehri Kardeşliği, Antakya Doğa Sanat ve Turizm Derneği, Antalya Ekoloji Meclisi, Ayvalık Tabiat Platformu, Bartın Platformu, Bakırtepe Çevre Platformunu, Bergama Çevre Platformu, Çan Çevre Derneği, Çekerek Irmağı Özgür Akacak Platformu, Çeşme Çevre Platformu, Doğu Akdeniz Araştırma Derneği, Doğa Araştırmaları Derneği, Doğanın Çocukları, Didim Çevre Platformu, Diyarbakır Çevre Gönüllüleri Derneği, Dikili Kültür ve Çevre Platformu, Edremit Çevre Platformu, Ege Çevre ve Kültür Platformu, Ekoloji Kolektifi Derneği, Ekoloji Birliği, Fatsa Ünye Doğa Koruma Platformu, Fırtına İnisiyatifi, Gökova Ekolojik Yaşam Derneği, Hasankeyf Koordinasyonu, Hemşin Yaşam Derneği, Hemşin Vadisi Dayanışması, Karadeniz İsyandadır Platformu, Kazdağı Doğa ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Kazdağları İstanbul Dayanışması, Kazdağları Kardeşliği, Koza Dağcılık, Kültür, Sanat ve Spor Kulübü Derneği, Kuzey Ormanları Savunması, Loç Vadisi Koruma Platformu, Mersin Nükleer Karşıtı Platform, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP), Munzur Koruma Kurulu, Munzur Çevre Derneği, Murat Dağı Çevre Koruma Platformu, NATURA Doğa ve Kültür Koruma Derneği, Ordu Çevre Derneği, Pilarget Doğa ve Yaşam Derneği, Polen Ekoloji, amsun Çevre Platformu, Sinop Nükleer Karşıtı Platform, Sinop Çevre Dostları Derneği, Söke Çevre Platformu, Trabzon ÇYDD, Validebağ Gönüllüleri, Validebağ Savunması, Yaylaların Kardeşliği Platformu, Yeşil Artvin Derneği, Yeşilırmak Tozanlı Çevre Platformu, Yenifoça Forum, 350 Ankara
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları