Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ı LGBTİ'leri ve nikahsız birliktelikleri hedef alan açıklamasına tepki gösteren Ankara Barosu'nu kınadı.
Diyanet İşleri Başkanı
Ali Erbaş, cuma hutbesinde LGBTİ'leri ve nikahsız birliktelikleri hedef almış, Ankara Barosu, Erbaş'a tepki gösteren bir
açıklama yayınlamıştı.
Ankara Barosu hakkında soruşturma açılırken AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP'li yöneticiler peş peşe Ankara Barosu'nu hedef alan açıklamalarda bulunmuşlardı.
Soruşturma açılması sonrası
Ankara Barosu'ndan, "Laik devlette yönetim din kurallarına göre değil, toplumun ihtiyaçları doğrultusunda akılcı ve bilimsel verileri esas alan beşeri iradeye dayanır. Kurumları temsil edenlerin yaptıkları açıklamalarda da yasalara, Anayasa'ya ve tarafı olduğumuz uluslararası anlaşmalara uygunluk aranır ve beklenir. Yasa önünde eşit insanların bir kısmını ötekileştirilerek aşağılamak ve kitlelere hedef göstermek açıkça suç olup hiçbir kurum veya kuruluşun temsilcisi yasal düzenlemelerin üstünde imtiyazlara sahip değildir" açıklaması gelmişti.
Son olarak tartışmaya Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de dahil oldu. Bakan Gül, Ankara Barosu'nu 'esefle kınadığını' kaydetti.
Bakan Gül'ün açıklaması şöyle:
"Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş'ın cuma hutbesinde naklettiği dini hükümler nedeniyle Ankara Barosunun rahatsızlığını ifade eden ve yer yer haddi aşan açıklamasını esefle karşılıyorum. Anayasa'nın 24. maddesinde ifadesini bulan dini inanç, vicdan ve kanaat hürriyetinin herkes gibi bir din adamı tarafından da kullanılmasında hiçbir sakınca bulunmamaktadır. Üstelik bu din adamı, anayasal bir kurum olan Diyanet işleri Başkanlığının başı olarak İslam dininin hükümlerini seslendirmektedir. Bu nedenle vatandaşlarımızın dini bilgi ihtiyacına, suallerine ve tereddütlerine cevap vermesi son derece doğaldır ve her şeyden önce bir kamu görevidir. Sayın Ali Erbaş'ın ifade ettiği hususlarla ilgili bir nefret suçu teşhisi koymak en hafif tabirle hukuki cehalettir. Bu topraklarda her sesten, her kökten, her inanıştan insan, yüz yıllardır barış ve kardeşlik içinde birlikte yaşamış ve yaşamaya devam edecektir.
Çok açıktır ki, Ali Erbaş Hocamızın hitabında bu birlikteliğe kasteden hiçbir ifadesi, iması ve beyanı yoktur.
Ankara Barosunun bu açıklamalara yönelik yakıştırmaları bizi bir arada tutan değerlerle de demokratik ilkelerle de ne yazık ki uyuşmamaktadır. İnanç ve düşünce hürriyetinin anlamını herkesten iyi bilmesi gereken bir meslek örgütünün farklı bir düşünceye karşı yaptığı bu talihsiz açıklama, zihinlerinde bulunan faşist refleksi de bir kez daha ifşa etmiştir. Böylesi tek tipçi, ötekileştirici, tahakkümcü yaklaşımlar, herhangi bir hukuki dayanaktan yoksundur. İçinde bulunduğumuz salgın günlerinden tüm dünyanın hayranlıkla izlediği bir dayanışma ruhu sayesinde en az kayıpla çıkmaya hazırlanan ülkemizde, modası geçmiş, katı pozitivist anlayışın halkımız nezdinde bir karşılığının olmadığı açıktır. itibarını yükseltmek için başkalarının itibarına saldıranların karşısında Anayasamız, milli değerlerimiz ve demokrasimiz bulunmaktadır. Bu düşüncelerle söz konusu Baronun ifade ettiği hususların, köklü bir hukuk kurumuna yakışmadığını düşünüyor, açıklamayı esefle kınıyorum."
Kaynak : www.istanbulgercegi.com
ETİKETLER : İstanbul Gerçeği Gazetesi, güncel, canlı, gerçek, günlük haber, turkey, google adsense, reklam, internet haber, istanbul, Adalet Bakanı Gül'den Ankara Barosu'na 'Diyanet' kınaması!