loading
close
SON DAKİKALAR

Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz: Kibir, emperyalizm için ülke işgallerinde kullanılan en ucuz ve en kanlı silahtır

Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz: Kibir, emperyalizm için ülke işgallerinde kullanılan en ucuz ve en kanlı silahtır
Tarih: 22.12.2019 - 13:34
Kategori: Siyaset

Adalet Partisi Genel Başkanı Dr. Vecdet Öz, kibir sendromunun genelde siyasetçilerde görülen ve “Tanrısal Ego” olarak bilinen psikolojik bir rahatsızlık olduğunu kaydetti.

Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz, "Emperyalizm için ülke işgallerinde kullanılan en önemli, en ucuz ve en kanlı silahtır. Öncelikle böyle kişi yada kişileri hedef ülkenin başına musallat ederler. Sonra da çeşitli yöntemlerle hastalığını depreştirip derinleştirir ve bir diktatör yaratırlar" ifadelerini kullandı.

Vecdet Öz'ün açıklaması şöyle: 

"Hubris (kibir) sendromu genelde siyasetçilerde görülen ve “Tanrısal Ego” olarak bilinen psikolojik bir rahatsızlıktır.

Genelde tekrarlanan seçim zaferleri sonrasında oluşan bir güç zehirlenmesi ile yada diktatörlük eğilimi olan kişilerde ortaya çıkar.

İlk kez, Psikiyatrist David Owen ve Jonathan Davidson tarafından dile getirilen bu sendrom, 2010 yılında tıp dünyasının önemli dergilerinden biri olan Brain’ de yayınlanmıştır.

Bu hastalarda; özellikle kurgulanmış kriz dönemleri, savaşlar ve ekonomik felaketler Hubris’in tetiklenip depreşmesine neden olmaktadır.

Hastalığa tanı koyabilmek için aşağıda sayılan 14 bulgudan en az üç tanesi mevcut olmalıdır.

1. Dünyayı, güç kullanımı yoluyla kendini yücelteceği bir yer olarak görür.
2. Öncelikle kişisel imajını geliştirmek amaçlı hareket etme eğilimi vardır.
3. Görüntüsü ve ifadeleri ile orantısız bir endişe içindedir.
4. Mevcut faaliyetleri ile ilgili konuşurken, bir mesih gibi yücelme eğilimi taşır.
5. Kendisini ulus veya kuruluşla bir tutar.
6. Konuşmalarında kraliyet ailesine özgü bir “biz” ifadesi kullanır.
7. Aşırı özgüven gösterir.
8. Kendisi için öteki olan grubu açıkça hor görür.
9. Diğer insanlar ya da iş arkadaşları gibi sıradan bir mahkemeye değil de sadece tarih ya da Tanrı gibi bir üst iradeye karşı hesap verebilir olduğu duygusunu taşır.
10. Tanrısal üst iradenin yargılamasında, haklı olacağına dair sarsılmaz  bir inancı vardır.
11. Gerçeklik ile bağı kopmuştur.
12. Pervasız, tezcanlı, vesveseli, huzursuzdur, dürtüsel eylemler sergiler.
13. Uygulamaların, sonuç ve maliyetlerinin dikkate alınmasını önlemek için, uygulamalarını ahlak, dürüstlük hakkında “geniş tasavvurlarına” dayandırır.
14. Planlı bir şekilde yıllar içinde yaratılmış olan cühelanın, içimizden biri diye verdiği destekle şişmiş ego ve aşırı özgüven, işlerin ters gidebileceği düşüncesinden yoksun, uygunsuz politikaları pervasızca oluşturmasına neden olur.!!

Hubris vakaları emperyalizm için ülke işgallerinde kullanılan en önemli, en ucuz ve en kanlı silahtır. Öncelikle böyle kişi yada kişileri hedef ülkenin başına musallat ederler. Sonra da çeşitli yöntemlerle hastalığını depreştirip derinleştirir ve bir diktatör yaratırlar. Diktatör zamanla kendiliğinden doyumsuz bir canavara dönüşür. Emperyalizm, halka zulmü kolaylaştırmak için her seferinde yangın yerine benzin döker. Terminal anı kollar ve sonunda alt yapısı hazır hale gelmiş ülkeye kurtarıcı rolüyle gelip yerleşir, kendi yönetimini kurar ve bir daha asla gitmez. Mısır, Irak, Suriye, Libya vakaları yakın coğrafyanın dumanı üzerinde olan canlı örnekleridir."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları