Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz: Köprüden önceki son çıkıştayız

Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz, "Bu topraklarda oynanan oyun çok büyüktür ve artık sona gelinmiştir. Son perde için oyun sahneye konmuş, gizli eller düğmeye çoktan basmış ve siyasetin kartları bu amaçla yeniden karılmaya başlamıştır dedi.

Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz, "Köprüden önceki son çıkıştayız. Eğer bu millet her şeye rağmen evlatlarının yüzü suyu hürmetine son bir gayretle aklını başına devşirip yüzde yüz yerli ve milli olan bir seçim yapamazsa bir daha telafisi mümkün olmayan bir çöküş başlatılacak ve gelen yeni ekip bu ülkeyi yerle yeksan ederek Yugoslavya modeli bir bölünmeye taşeronluk yapacaktır" ifadelerini kullandı.

Vecdet Öz'ün açıklaması şöyle:

"Bu topraklarda oynanan oyun çok büyüktür ve artık sona gelinmiştir. Son perde için oyun sahneye konmuş, gizli eller düğmeye çoktan basmış ve siyasetin kartları bu amaçla yeniden karılmaya başlamıştır.

Görüyorum ki bir şekilde oyunun bir parçası haline getirilmiş bazı alternatif şahsiyetler sırayla görücüye çıkarılmaktadır. Tıpkı Tayyip Erdoğan gibi. Ancak bu kez ikişer üçer ve sağdan soldan. Bazı makamları rüyasında bile göremeyecek olan çiçeği burnundaki bu şahsiyetler, ellerine verilmiş sahte cennet vaat programları ve bezendirilmiş sahte imajlarıyla halkı etkilemeye çalışacaklardır. Hemde nereden geliyor bu değirmenin suyu dedirtircesine, bol imkan ve para kaynaklarıyla.

Seçilecek iki lider, alkışlar arasında iki kutuplu hale getirilmiş siyasi hanedanlık modellerinin başına getirilecektir. Kodları bu amaçla son 17 yılda tamamen tahrip edilmiş olan ülke siyaseti yeniden tanzim edilmektedir, bundan hiç kimsenin endişesi olmasın.

Yakında basın üzerinden çok büyük bir algı harekatına, çeşitli olaylar ve sürprizlere hazırlıklı olun. Bu iki kutuplu siyasete atanan kişiler farklı söylemler yapsalar da uzun sürecek bir hacivat karagöz tiyatrosuyla aynı amaca hizmet edeceklerdir. Tıpkı bir nalın biri kırmızı diğeri yeşil ancak önden farklı görünen iki ucu gibi. Ancak gövdeyi tutan gizli eller hep aynı olacaktır.

Yıllar süren kabus tünelinden geçirilerek borç ve gelecek kaygısı içinde tüketilmiş, artık mecali kalmamış, geçmiş ve gelecek kavramını yitirmiş, günlük yaşatılan, büyük bir bölümü cemaate kurban edilerek cehalete terk edildiği için muhakeme kabiliyeti dumura uğramış bir milletin bu acziyet karşısında sağlıklı karar vermesi doğal olarak kolay olmayacaktır.

Köprüden önceki son çıkıştayız. Eğer bu millet her şeye rağmen evlatlarının yüzü suyu hürmetine son bir gayretle aklını başına devşirip yüzde yüz yerli ve milli olan bir seçim yapamazsa bir daha telafisi mümkün olmayan bir çöküş başlatılacak ve gelen yeni ekip bu ülkeyi yerle yeksan ederek Yugoslavya modeli bir bölünmeye taşeronluk yapacaktır.

Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün geleceği görerek büyük bir endişe içerisinde kaleme almış olduğu ‘Gençliğe Hitabe’ bugün ziyadesiyle zuhur etmiştir. Durumdan vazife çıkarma zamanı çoktan gelmiştir. Bu vakitten sonra yapılacak olan yegane faaliyet, siyasi bir parti çatısı altında sabır ve azimle verilecek olan bir nevi ‘Müdafaa-i Hukuk Hareketi’ mücadelesidir.

Oyunun bütününü görebilen, samimi, bilgili ve üstün devlet tecrübesine sahip yerli ve milli şahsiyetlere olan ihtiyaç her zamankinden fazladır. Milletimizin bu vahim durum karşısında son derece uyanık ve tedbirli olması, ideolojik ayrım gözetmeksizin ‘mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır’ anlayışı içinde ülkemizi milli bir siyasi yapıya teslim edene dek büyük bir gayret ve basiret göstermesi artık vatani bir görev haline gelmiştir. Allah yar ve yardımcımız olsun.."