Muhalefet seçmeninin yüzde 69’u, AK Partili seçmenin ise yüzde 11’i seçimin adil olmayacağı görüşünde.
49 ilde yapılan ve Koç Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Çarkoğlu ve Dr. Selim Erdem Aytaç ile Ohio Eyalet Üniversitesi’nden Doç. Erik Nisbet tarafından kurgulanan, Açık Toplum Vakfı’nın da desteklediği araştırmaya göre “Adil seçim olacak” diyenlerin oranı yüzde 48 oldu.
Muhalefet seçmeninin yüzde 69’u, AK Partili seçmenin ise yüzde 11’i seçimin adil olmayacağı görüşünde.
KOÇ Üniversitesi ve ABD’deki Ohio Eyalet Üniversitesi’nin işbirliğiyle yapılan araştırma, seçmenin sandığa güveninin azaldığını gösterdi. 2007’de seçimin adil olacağını düşünenlerin oranı yüzde 70 iken, 7 Haziran seçimi için bu oran yüzde 48’e düştü. AK Parti seçmeninin yüzde 11’i de seçimin adil olmayacağı görüşünde.
Koç Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Çarkoğlu ve Dr. Selim Erdem Aytaç ile Ohio Eyalet Üniversitesi’nden Doç. Erik Nisbet tarafından kurgulanan, Açık Toplum Vakfı’nın da desteklediği araştırmada, 49 ilde 2 bin 201 katılımcıyla yüz yüze görüşüldü. Frekans Araştırma tarafından 19 Mart–26 Nisan 2015 tarihleri arasında yürütülen araştırma, seçim güvenliğinin yanı sıra demokrasiden memnunluk, hayat tarzına müdahale, yolsuzlukla mücadele ve seçimin odağı haline gelen başkanlık sistemine ilişkin önemli sonuçlar içeriyor.
Araştırmanın en can alıcı noktasını yaklaşan seçimin adil yapılıp yapılmayacağı algısı oluşturuyor. ‘Adil olacak’ diyenlerde 2007 ve 2011 seçimlerine göre ciddi bir azalış var. 2007’de yüzde 70, 2011’de yüzde 57 olan oran, bu seçimde yüzde 48’e kadar düştü. Muhalefet seçmeninin yüzde 69’u, AK Partili seçmenin ise yüzde 11’i seçimin adil olmayacağını düşünüyor. Araştırmaya katılanların yüzde 46’sı oy sayımının doğru yapılacağına inanmıyor. AK Parti’li seçmende bu oran yüzde 15.
YARIYA YAKINI HAYAT TARZINDAN ENDİŞELİ
Ekonomik sorunların haricinde hayat tarzının tehdit altında olduğunu düşünenlerin oranında da geçen seçime göre yüzde 7’lik artış var. 2011 seçiminde hayat tarzından endişeli olanların oranı yüzde 38 iken, bugün bu oranın yüzde 45’e yükseldiği görülüyor.
AK Partili olduğu halde endişesini dile getiren seçmendeki yüzde 6’lık artış da dikkat çekiyor. İfade özgürlüğü konusunda ise bir kutuplaşma göze çarpıyor. Muhalefet partileri seçmeni yüzde 75 oranında ifade özgürlüğü olmadığı kanaatinde iken, AK Parti seçmeni (yüzde 28 ifade özgürlüğünde sorunlar olduğunu belirterek) görece daha iyimser bir değerlendirme yapıyor. Bu bağlamda devletin insan haklarına saygı göstermediğini dile getirenlerin oranı 2007’den bu yana artarak yüzde 45 düzeyine ulaşmış. Toplumdaki demokrasi talebi artarken bunun gerçekleşeceği yönündeki beklentilerin azaldığına dikkat çekilen araştırmaya göre yüzde 45’lik kesim de demokrasinin işleyişinden memnun değil.
Araştırma Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘400 milletvekili’ talebiyle seçimin odağına oturan başkanlık sistemine seçmen bakışını da gözler önüne seriyor. Türkiye için başkanlık sisteminin parlamenter sisteme göre daha iyi bir yönetim biçimi olduğunu düşünenlerin oranı sadece yüzde 27. Bu ifadeye katılmayanların oranı ise yüzde 46. AK Parti seçmeninin ise yüzde 43’ü başkanlık seçimini destekliyor. Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğu büyük çoğunluk tarafından kabul görürken, bunun için üçte ikilik seçmen iktidar ve muhalefet partilerinin anlaşması gerektiğini düşünüyor. Seçmenlerin yüzde 18’i, AK Partili seçmenin ise yüzde 31’i Meclis’te çoğunluğu olan partinin istediği düzenlemeyi yapabilmesi gerektiğini savunuyor.
KÜRTLER İÇİN NİHAİ HEDEF BAĞIMSIZ DEVLET
Kürt sorunu ve çözüm süreci tartışmalarında gündeme gelen birçok konuda AK Parti, CHP ve MHP seçmenleri benzer tutumlar gösterirken, HDP seçmeni ayrışıyor. Tüm seçmenler göz önüne alındığında Kürt sorununun çözümü için yerel yönetimlere daha fazla yetki verilmesi, anayasadaki vatandaşlık tanımının daha kapsayıcı hale getirilmesi, genel af, kamu kuruluşlarında Türkçe dışında hizmet verilmesi gibi önerilere destek yüzde 50’nin altında. Kürtçe eğitim konusunda da benzer bir durum var. Araştırmaya katılanların yüzde 77’si Türkiye’de hangi etnik gruptan olursa olsun her çocuğun ilköğretimini Türkçe yapması gerektiğini ifade ediyor. Yüzde 60’lık kesim Kürt siyasi hareketinin nihai hedefinin bağımsız bir devlet kurmak olduğunu düşünüyor.
YOLSUZLUKLA MÜCADELE BAŞARISIZ
Seçmenlerin AK Parti iktidarının geçmiş 4 yıllık icraatlarını düşündüklerinde iktidarı en başarılı bulduğu üç konu türban/başörtüsü sorununun çözülmesi, sağlık hizmetleri ve kentsel dönüşüm. İktidarın en başarısız bulunduğu üç konu ise işsizliğin azaltılması, Suriye politikası, rüşvet ve yolsuzluğun azaltılması. Araştırmanın bir ilginç sonucu da, en önemli soruna en iyi çözümü getirebilecek parti sorusunda kendini gösteriyor. Rüşvet ve yolsuzluk sorununa CHP’nin, Kürt sorunu ve barış sürecine HDP’nin en iyi çözümü getireceği düşünülüyor. Diğer sorunların çözümünde AK Parti muhalefet partilerine göre daha yetkin görülüyor.
SOL SEÇMEN EN YÜKSEK ORANDA
İdeolojik sol-sağ düzleminde seçmenlerin yüzde 24’ü kendini solda, yüzde 17’si merkezde, yüzde 40’ı ise sağda görüyor. Kendini solda gören seçmenlerin oranı 1990 yılından bu yana ölçülmüş en yüksek oran.