'AKP'lilerin ağzının kenarından hala maklube damlarken hiçbir şey olmamış gibi davranmamızı istiyorlar'

Tarih: 05.05.2017 - 13:18

Kategori: Medya

Gazeteci Mustafa Hoş: AKP'lilerin büyük çoğunluğunun ağızlarının kenarından hala maklube damlarken hiçbir şey olmamış gibi davranmamızı istiyorlar.

Gazeteport Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Hoş, Can Ataklı'nın hazırlayıp sunduğu Yazıişleri programına katıldı.

Mustafa Hoş, Kadir Topbaş'ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı'nın hastalığı gerekçesiyle tahliye edilmesine ilişkin olarak, "İçeride başka epilepsi hastası tutuklular var ve tahliye edilmiyorlar, ilaçları verilmiyor. Hastanede tedavileri reddediliyor" dedi.

Hoş, "AKP'lilerin büyük çoğunluğunun ağızlarının kenarından hala maklube damlarken hiçbir şey olmamış gibi davranmamızı istiyorlar' ifadesini kullandı.

Mustafa Hoş'un açıklamaları şöyle:

"Gergin bir referandum yaşandı. Bu referandumun ülke tarihinde eşi benzeri azdır. Bu kadar ağır tahakkümün olduğu bir referandum 12 Eylül'le kıyaslanabilir. Anayasaya aykırı olan her şey vardı. Tek taraflı, devletin bütün olanaklarıyla bir kampanya yapıldı. Türkiye'de vatandaşın sadece oyunu kullanması yetmiyor. Vatandaş, oyuna sahip çıkmak ve oyunun meşruluğunu ispatlamak zorunda. Bu zaten çok saçma. Referandum sonucuna baktığımızda sonuç YSK eliyle değiştirildi.

(Referandumun iptali yönünde oy kullanan tek YSK üyesi) Cengiz Topaktaş'ın referandumun neden iptal edilmesi gerektiğine dair hukuk manifestosu gibi bir gerekçesi var. Ortada bu durum varken CHP bunu legalize etmemeliydi. Sokağa çağırmak da hak arama alanıdır. 1989 seçimlerinde Tayyip Erdoğan seçim kurulunu basıp hakimi tartaklamıştır. Hapse atıldı. Böyle bir hak alma iradesi göstermiş birisi var. Süreç devam ediyor. AİHM var.

(Referandumun iptaline ilişkin YSK, AYM, AİHM başvuruları) Bu başvurular, bu kanunsuzluğa imza atan herkesin kayda düşmesi demektir. Bu da önemlidir.

-İnsanlar müthiş bir irade gösterdi bu referandumda. Çok geniş katmanlı doğal bir birliktelik oldu. İlk defa Türkiye'de ortak biz zemin yakalandı. Bu, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti. Laik cumhuriyet etrafında bir araya geldi insanlar. Muhafazakarlar bile kendilerini laiklikte garanti altında gördüklerini gösterdi. Üsküdar'ın, Eyüp'ün kaybedilmesi hafife alınacak bir şey değildir. İstanbul'un kaybedilmesi hele, Tayyip Erdoğan'ı kömür sobalı bir evden saraya taşıyan kenttir. İstanbul'un kaybedilmesinin bile tartışılmamasının temel nedeni CHP'nin durumudur. Halkın gördüğü ve CHP'nin gördüğü arasında bir fark var. CHP'nin bunu anlaması lazım. CHP ile ilgili insanların gönül kırıklığı var. CHP, sandıklara tıpış tıpış gidin partisi değildir.

-(YSK'ye tepki gösterilmesi) Sandık görevlilerine saldırıldı, hayır diyenlerin karısı, kızı hak diyenlere karşı şiddet göstermeyen insanlar YSK'ye ne yapar? Karısı, kızı helaldir diyen bir kişi değildir bir anlayışın dışavurumudur. Buna bir şey yapmamış insanlar o gece mi yapacaktı?

-(Kemal Kılıçdaroğlu'nun kontrollü darbe açıklaması) Adil Öksüz ile ilgili sorular bilgiye dayanıyor. O soruyu değil, bilgiyi paylaş. Hayır diyenlerin kontrollü darbe konusunda kaçı ikna olmuştur? Kılıçdaroğlu iyi niyetle bir şey anlatabilir ama iyi niyeti aşan bir şey var. Bütün sonuçlara baktığınızda isyan etmeniz gerekir. Sine-i millet olabilir diyorlar, 2 saat sonra 'öyle bir şey yok' deniyor. Bunun daha fazlası AKP içinde var. Abdullah Gül normalde konuşmaz ama çıkıp konuşacak bugün.

-(Ömer Faruk Kavurmacı'nın tahliyesi) Tankın önüne yatarak darbeyi önlediğini düşünen adam bu tahliyeye baksın, yine o tankın önüne yatar mı? İçeride başka epilepsi hastası tutuklular var ve tahliye edilmiyorlar, ilaçları verilmiyor, Hastanede tedavileri reddediliyor. Bu haksızlık. Bu kişinin tahliyesinde başka durum var? Özel hastaneye ne zaman götürüldü? Özel hastanede rapor alacak kadar seçilmiş bir kişi. TUSKON, AKP'nin TÜSİAD'ın yerine taşınan kurumdur. Kavurmacı TUSKON'un aktif ismidir.

Bu kadar parası olan birini dışarıya bıraktığında o kişinin parayla bağını kurarsın. Ömer Faruk Kavurmacı dışarıda, Ahmet Şık içeride. İyi ki içeride televizyon izleyemiyorlar zor dayanırlar.

AKP'lilerin büyük çoğunluğunun ağızlarının kenarından hala maklube damlarken hiçbir şey olmamış gibi davranmamızı istiyorlar.

-Topbaş'ın aday olmayacağını söylemesi de bir pazarlıktır.

(Yandaşların kavgası) Birbirleri arasındaki kavgaya baktığında her şey görünür durumda. Hepsini doğru kabul ediyorum. Çünkü birbirlerini biliyorlar.

Erdoğan önce Pelikancılara destek açıklaması yaptı. Bugün başka bir açıklama daha yaptı. İslamcısı da, Pelikancısı da, reisçisi de, Gülcü de paylaşıyor. Bunların hiçbiri gazeteci değil. Bu paramiliterler davranışların hukuksal sonucu olması gerekir. Kokain, kadına taciz, gazeteciliği kullanarak şantajla para almak suçtur.

Başbakanlıkta çalışan bir adam gece gündüz hepimize küfrediyor. Sahte belgeler üretiyor. Bıyıkbay denilen Twitter hesabıyla Fikret Toros sahte isimli bu adam bir çok ismi devletin parasıyla sahte belgelerle içeri attıran isim. 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Ali Gül'ün içeri atılmasını sağlayanlardan birisidir bu hesap. Ensar'ı manipüle etmek için sahte belgeler düzenlettikleri bir adam. Bu adamı hala orada çalıştıracak mısınız? Bunun başbakanlıkta çalıştığını Yeni Şafak yazarı Salih Tuna söylüyor.

-Bu kadar tahakküme karşı insanlar sesini yükseltmiştir. Aynı şeyi siyasiler yapsa her şey farklı olurdu.

-Topbaş ile ilgili Hainler Mezarlığından damadın tahliyesine kadar gelen süreçte bir sürü şey yaşandı. Başına bir şey gelse damadını Hainler Mezarlığına mı gömecekti? AKP'nin taktiği vardır. Bir şeyi ortaya atar ve sonra uygulamaya başlar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi için bir plan var.

Damat Kavurmacı'yı dışarı çıkardığında Ömer Halisdemir'in hala fotoğraflarını kullanıyorsunuz. Böyle tezatlık olur mu?

-(Suriye meselesi) Türkiye büyük bir belaya bulaştı hala bulaşıyor. Türkiye, Suriye'de yapılan yanlışların bedelini ağır ödeyecek. 4 milyon Suriyeli var. Sağlık, barınma, eğitim kolay işler değil. Türkiye birilerinin büyük bir oyun alanı. Türkiye kendi kimliğini korumak zorunda. Ancak böyle bölünmeden kalabilirsin.

-Referandumun asıl kaybedeni medyadır. Hiçbir şey olmamış gibi sıyrılamazsınız. Tek taraflı yayın yaptılar.

-Erdoğan en son Hindistan'a gitti. Keşmir için arabuluculuk teklifinde bulundu. Hindistan sert şekilde reddetti. Burada nasıl yansıdı? Saray triosu ABD'ye gitti. ABD gezisinde neyle karşı karşıyayız bilmiyoruz.

'YPG'nin nasıl bir terör örgütü olduğunu anlatacağız' diyorlar. ABD bilmiyor değil mi? Uçaklar havadan geçerken üstlerine düşüyor! Çatışmasızlık denilen, adı konmamış ateşkestir. Sınırda kimle savaşıyor Türkiye? Sınırda DSG var.

-Domates satamadığın Rusya'dan S-400 alıyorsun. Onlar S-400 atacak, sen domates atacaksın, kim kazanır?

-Suriye'de ısrarla Esad gitsin üzerine bir şey kuruyorsun. Rusya da kalsın diyor. Rusya'nın dediğini yapmak zorundasın.

-Bizim Suriyeli mültecilere ilişkin en ufak bir B planımız yok."