'On İki Fidandan Bir Ulu Ormana' projesinin ikincisi Yarbay Ali Tatar anısına Sivas Gürün Yuva ve Külahlı köylerinde gerçekleştirildi.
'On İki Fidandan Bir Ulu Ormana' projesinin ikincisi Yarbay Ali Tatar anısına Sivas Gürün Yuva ve Külahlı köylerinde gerçekleştirildi.
Hünkar Hacı Bektaş Veli Vakfı'nın önerisiyle Yarbay Ali Tatar anısına Sivas Gürün'de gerçekleştirilen fidan dikme törneine Hünkar Hacı Bektaş Veli Dergahı Postnişini Veliyettin Hürrem Ulusoy, Gürün Kaymakamı Fatih Özdemir, Yarbay Ali Tatar’ın eşi Nilüfer, kızı Gökçen, ablası Hürriyet ve abisi Ahmet Tatar katıldı.
Törene Ankara, İstanbul, Urfa, Gaziantep, Amasya, Tokat, İskenderun ve Hacbektaş’tan çok sayıda kişi katıldı.
Törenin açılış konuşmasını Ankara Yuva Külahlı Derneği Başkanı Yusuf Gölpınar yaptı. Gölpınar, "Yarbay Ali Tatar’ın anısını yaşatmak ve ona olan gönül borcumuzu bir nebze olsun ödemek için bu projeyi bir fırsat olarak gördük. Topraklarımızı yeşertmek, bu topraklara can verenleri anmak, onları yaşatmak için yola çıktık. Amacımız,bu topraklarda barışı, dostluğu ve birliği diri tutmak. Hakkı ve hukuku en yüce değerler olarak yaşatmaktır" dedi.
Kardeşi Ali Tatar adına yapılan fidan dikme törenine katılan Ahmet Tatar da, "Ali yalnız kalmayacak,yeni umutlarla beslenecek daha da çoğalacaktır bu topraklarda" ifadelerini kullandı. "Sadece Hakkın yolunda, bilimin ışığında giderek dünyayı cehennem olmaktan kurtarabiliriz. Yeter ki, bir olalım, birlikte olalım, paylaşalım ve en önemlisi bir yerden başlayalım. Büyük ideallerimiz hep olsun. Ama elimizi bir işe, elimizi birbirimize uzatalım. Bir fidan dikmek, bir dal yeşertmek tam da böyle bir şeydir işte" diyen Ahmet Tatar, şunları söyledi:
"Bugün buraya, binlerce hektarlık boşluklara, kıraçlara, çıplak dağlara bakarak geldiniz. Eminim ki, terk edilmiş bakımsız kasabalara, köylere, viranelere içiniz acıdı. Bu terk edilmiş, viranelik haline ilişkin sorular oluştu kafanızda. Belki buraları daha bakımlı, mamur, yaşamın bütün canlılığıyla aktığı, dağları ormanlarla kaplı yerler olarak hayal ettiniz.
İşte "On İki Fidandan Bir Ulu Ormana” projesi bu hayalin ete kemiğe büründürülmesi projesidir. Karanlığa karşı yakılan bir meşaledir. Karanlık ne kadar koyu olursa olsun; umutsuzluk ne kadar yaygın olursa olsun bunlara karış çıkışın bir simgesidir. Tıpkı Ali’in hukuksuzluğa karşı isyanı, karanlığa karşı kendini ışık etmesi gibi.
Hayat hep yeni başlangıçlardır. Gelin bu meşaleyi büyütelim, bu projeyi bütün ülkemize yaygınlaştıralım.
Çocuklarımıza borcumuzu hatırlayalım.Hukukun hakim olduğu, insanların doğayla uyumlu yaşadığı, barış güvercinlerinin vurulmadığı, yemyeşil bir dünya yaratmak için çalışalım. Bütün dileğim odur ki; Heyecanımız, şevkimiz hiç bitmesin. Bu fidanları büyütelim, çoğaltalım. Bugün olan sohbetimiz, muhabbetimiz hep daim olsun. Yeni ormanlar için bir araya gelelim. Çıktığımız yolda bizden olan, derde derman olsun, bize engel olmasın. Sorunlara birlikte çözüm üretelim. Tüm bu çabalarımızda, verdiğimiz emeklerde, dilediğimiz dileklerde Hak bizleri mahcup etmesin."
Konuşmaların ardından, Ali Tatar anısına oluşturulan orman için gülbenk (dua) eşliğinde fidan dikimi yapıldı. "On İki Fidandan Bir Ulu Ormana" projesinde emeği geçenlere berat sunulurken, Yuva Köyü'nde Yarbay Ali Tatar Eğitim Kültür ve Konukevinde deyişler okundu, lokma dağıtıldı.
Vişne Haber Ajansı