Her kadın alışveriş manyağıdır, en azından ruhunun derinliklerinde. Tonlarca giysimiz, ayakkabımız ve aksesuarımız olsun isteriz, ne kadar çok o kadar iyi!
Peki bütün bunlara gerçekten ihtiyacımız var mı? Tüm o şirin ve stil sahibi parçaları giyiyor muyuz? Tabii ki hayır. Bazılarını sadece bir ya da iki kez giydik ve hatta bazılarını diğerleri ile uyum sağlayacağını düşünerek satın aldığımız halde sonradan yanıldığımızı fark ettik…
Bu kontrol edilemez alışveriş tutkusunu durdurmak için bazı önerilere ihtiyaç var. Aşağıda daha az para harcamanız ve gerçekten ihtiyacınız olan veya istediğiniz şeyleri almanız için kimi öneriler bulacaksınız:
1. Eğer giysi size muhteşem bir şekilde uyduysa, alın. Çok uzun düşünmeyin yoksa pişman olursunuz. Hepimizin başına gelir. Alışverişe gider ve çok beğendiğiniz bir parça bulursunuz, bunun gerçekleşen bir düş olduğuna inanırsınız ama bir sebepten dolayı rafa geri bırakır ve bir sonraki mağazaya girersiniz. Daha iyi ve ucuz bir şey bulmayı umarsınız. Halbuki 2-3 saat sonra onu istediğinizi iyice anlayıp geri döndüğünüzde çoktan satılmış olduğunu öğreneceksiniz.
2. Eğer alıp almamak konusunda kararsızsanız almasanız daha iyi. Soyunma odasında, üzerinize giydiğiniz eteğin yakışıp yakışmadığını anlamak için farklı açılardan kendinize tekrar tekrar baktığınız o anı hatırlıyor musunuz? Almak ya da bırakmak arasında kararsız mı kalmıştınız? Unutmayın ki alacağınız bir şeyle ilgili en ufak bir şüpheniz dahi olsa bırakmalısınız. Çünkü eve götürür götürmez gardırobun en ulaşılmaz rafındaki yerini alacağını biliyorsunuz.
3. Moda kural değildir, gireceğiniz ya da kaçıracağınız bir yöndür. Elbette sezonun öne çıkan akımlarından faydalanmak isteyeceksiniz; unutmamanız gereken bu tercihleri kendinizi fiziksel ve duygusal olarak rahat hissedeceğiniz alternatiflere yöneltmek. Modayı körü körüne takip etmek safça olur. Asla son Chanel koleksiyonundaki çantayı hala alamadığı için hayata küsen bir moda kurbanı olmayın.
4. İki benzer parça arasında kararsız kaldıysanız, daha işlevsel/çok yönlü olanı tercih edin. Eğer aynı amaca yönelik iki parça arasında kararsız kaldıysanız, halihazırda sahip olduklarınızla stil, renk ve kumaş olarak daha kolay kombine edilebilecek olana yönelin.
5. Eğer topuklu ayakkabı giyemiyorsanız, almayın. Herhangi bir sebepten dolayı yüksek topuklu giyemiyorsanız, onları almanız da elbette anlamsız olacaktır. Elbette yüksek ökçeler çok çekici gözüktüğü gibi size de dişilik vaat ediyor ama üstlerinde yürüyemediğiniz sürece çok da seksi ve şık görünmeyeceksiniz.
6. Eğer sadece bir kez giyeceğinizi biliyorsanız, almayın, para kaybı olacak. Özellikle iyi görünmek isteyeceğiniz kimi zamanlar olacaktır. Bu tür zamanlar için sonunu bile bile tek bir elbiseye inanılmaz rakamlar ödemeyi göze alırsınız. Ve sonra o elbise gardıropta kendi kaderine terk edilir. Bunun yerine daha sonra da giyebileceğiniz bir paça seçmeyi deneyin ve onu şık aksesuarlar ile tamamlayın.
7. Aksesuarlar önemli! Aksesuarlar her imaj için oldukça önemlidir. Onlarsız bir görünüm asla tam olamaz. Küpeler, kolyeler, yüzükler, saç bantları, fularlar… Bununla beraber, aksesuar alırken birlikte kullanacağınız giysiler mutlaka aklınızda olmalıdır. Giysilere göre aksesuar seçmek, aksesuara göre giysi seçmekten her zaman daha iyidir.
8. Gardırobu temel parçalar oluşturur. Her gardırop öncelikle temel öğelerden oluşur; hemen hemen her şeyle uyum sağlayabilecek klasik ve çeşitli parçaların farklı renkleri. Mesela jean’ler, kalem etek, beyaz tişört, topuksuz ayakkabı, gömlek, blazer vb.
9. Çok fazla parlak şey yersiz olur. Eğer renkli giyinmeyi seviyorsanız, bu harika. Konuya dair kural ise aynı anda 3 farklı tondan fazlasını kullanmamak ve bunlardan birinin mutlaka nötr olması. Tek bir renk olan farklı giysilerin kombinasyonu da ilgi çekici olmayacaktır.
10. Eğer almak üzere olduğunuz parçaya benzer bir taneye sahipseniz, almayın. Pek çok kadın gerçekten almak istemese de gardırobu için iyi olacağını düşündüğü şeyler alma alışkanlığına sahip. Ne istediğinizi bildiğiniz halde bulamadıysanız, en iyi ikinci tercih olarak halihazırdaki giysileriniz ile uyacak bir başka parçaya yönelirsiniz. Ama eve döndüğünüzde zaten buna çok benzer bir şeyleriniz olduğunu fark edersiniz. Mesela farklı tonlarda ama aynı kalıpta bir jean, aynı tasarımda 5 renk tişört, süet botların biraz daha uzunu… Eğer gerçekten istediğiniz şeyi bulamıyorsanız, o dükkandan bir an önce ayrılmalısınız.