18. Altın Koza Film Festivali Büyük Ödül Töreni'nde, “Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikayesi”, “En iyi film”, “En iyi senaryo” ve “Jüri oyunculuk özel toplu performans ödülü”nü alarak törene damga vurdu.
Törende, Onur Ünlü'nün senaryosunu yazdığı ve yönettiği “Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikayesi” filmi, “En iyi film”, “En iyi senaryo” ve “Jüri oyunculuk özel toplu performans ödülü”nü kazandı. “En iyi film” seçilmesi nedeniyle de 350 bin TL'lik rekor ödülün sahibi oldu.
“En iyi yönetmen ödülü”, “Eylül” filmiyle Cemil Ağacıkoğlu'nun olurken, Hacite Aslan “Vücut”, Görkem Yeltan ise “Eylül” filmlerindeki rolleriyle “En iyi kadın oyuncu” ödülünü paylaştılar. “En iyi erkek oyuncu ödülü” ise “Gelecek Uzun Sürer”deki rolüyle Durukan Ordu'nun oldu.
Gecede ayrıca, “Yılmaz Güney ödülü” Özcan Alper'in yönettiği “Gelecek Uzun Sürer”e, “Adana izleyici jürisi” ise Ruhi Karadağ'ın yönettiği “Simurg” filmine verildi. “Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) en iyi film ödülü”ne ise “Gelecek Uzun Sürer” filmiyle yönetmen Özcan Alper layık görüldü.
Gecede verilen diğer ödüller ise şöyle oldu
Umut Veren Genç Erkek Oyuncu: Hakan Kurtaş (Vücut) ve Gün Koper (Aşk ve Devrim)
Umut Veren Genç Kadın Oyuncu Ödülü: Deniz Denker (Aşk ve Devrim)
En İyi Kurgu Ödülü: Taner Sarf (Eylül)
En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü: Adalı Aksoy (Aşk ve Devrim) (Saklı Hayatlar)
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü: Tuna Orhan (Memleket Meselesi)
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü: Şeyla Halis (Vücut)
En İyi Müzik Ödülü: Mustafa Biber (Gelecek Uzun Sürer)
En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülü: Feza Çaldıran (Gelecek Uzun Sürer)
Jüri Özel Ödülü: Aşk ve Devrim (Yönetmen: Serkan Acar)
Jüri bu yıl ayrıca, “Ses Tasarımı” başlığı ile yeni bir kategori açılmasını ve ödülün, “Kaybedenler Kulübü” ve “Eylül” filmlerindeki çalışmaları nedeniyle Burak Topalakçı'ya verilmesini kararlaştırdı.
'YILMAZ GÜNEY ÇOK AĞIR BEDELLER ÖDEDİ'
Adana İzleyici Ödülü'nü alan “Simurg” filminin yönetmeni Ruhi Karadağ, filmde 6 oyuncusu olduğunu ifade ederek, “Üçü burada, üçü sürgünde. Bu ödülü faili meçhul cinayete giden, mezarsız, topraksız vatandaşlarımıza adıyorum. Ayrıca Yılmaz Güney'in doğduğu yerde, uzun süre gazetecilik yaptığım bu yerde tüm ölen gazeteci arkadaşlara, özellikle Ape Musa'ya adıyorum” dedi.
Yılmaz Güney'in eşi Fatoş Güney ise “Yılmaz Güney Ödülü”nün teslim edilmesi öncesi yaptığı konuşmada, Yılmaz Güney'in Adana'da doğduğunu ve büyüdüğünü, “Çukurova'nın çilekeşliği” ile yoğrulduğunu ifade ederek, “O, sizden biriydi ve o bir sinemacıydı. Sanatını, ulusallıktan evrenselliğe ulaştırdı. O gerçekten bir sinema dehasıydı. Daima sizlerin ve halkının yanındaydı. Halkının kurtuluş mücadelesinin yanındaydı. Bu yüzden çok ağır bedeller ödedi çünkü o bir devrimciydi. Türkiye ve dünya sineması var oldukça, onun eserleri yaşayacak. Huzurunda saygıyla eğiliyorum” diye konuştu.