İzmir Karşıyaka kent merkezine 3 kilometre uzaklıkta bulunan Arapdağı’nda işletilmek istenen altın madenine karşı açılan davada mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Madenci firmanın ÇED raporu almadan faaliyete başlamak istediğine vurgu yapan İzmir İdare Mahkemesi, çevre ile ilgili önlemlerin ve risklerin faaliyetten önce alınması gerektiği gerekçesi ile madene verilen izinlerin yürütmesini durdurdu.
Konuyla ilgili İzmir tabip Odasında gerçekleştirilen basın açıklamasında konuşan EGEÇEP Yürütme Kurulu Üyesi Oya Otyıldız, bugüne kadar Çevre kanunu ve ilgili yönetmeliklerde yapılan değişikliklerle, gizli prensip kararlarıyla ve kararnamelerle doğaya ve doğanın bir parçası olan insan yaşamına karşı şirketlerin karlarının gözetildiğini söyledi.
Arapdağı’ndaki
altın madeni ile ilgili verilen mahkeme kararında Anayasanın 56. maddesinde yer alan sağlıklı ve dengeli yaşama hakkına vurgu yapıldığını aktaran Otyıldız, “mahkeme kararında ‘çevrenin kirlendikten sonra veya bozulduktan sonra eski hale getirilmesinin çok külfetli olması, hatta kimi durumlarda olanaksız olması nedeniyle kirlenen çevreyi temizleme veya bozulan çevreyi onarma yerine etkileri baştan önlemenin yöntemleri’ arasında ÇED sürecinin önemine dikkat çekti. Bu gerekçe ile ÇED gereksizdir gerekçesini geçersiz kılarak İzmir İl Özel İdaresi tarafından Metro Altın İşletmeciliğine verilen iznin yürütmesini durdurdu. Böylelikle altıncıların etme pahasına sürdürdüğü hukuka aykırı faaliyetleri bir darbe daha aldı” diye konuştu.
Davanın hukukçularından Av. Arif Ali Cangı, bu kararın ardından İl Özel İdaresinin verdiği izni derhal iptal etmesi ve madenin faaliyetlerini durdurması gerektiğine vurgu yaparak, “Aksi taktirde hem kişisel hem de idari anlamda suç işlemiş olurlar. Önümüzdeki dönemde altın madencisi şirket muhtemelen ÇED sürecini başlatacaktır. Bu çok önemli. İzmirli’nin, halkın onay vermediği bir faaliyet, sadece bu yüzden olur verilmemesinin bir örneğini yaratmalıyız” diye konuştu.
Toplantıya EGEÇEP ve Elele Hareketi üyeleri katıldı.