loading
close
SON DAKİKALAR

Ani Kardiyak Ölüm Nedir?

Ani Kardiyak Ölüm Nedir?
Tarih: 04.10.2024 - 21:57
Kategori: Sağlık, Yaşam

Ani kardiyak ölüm nedir? Daha önceye ait ölümcül bir hastalığı olmayan birinde, beklenmedik bir şekilde ve şikayetlerin başlamasıyla kısa süre içinde (genellikle 1-2 saat içinde) oluşan ölüme, ani kardiyak ölüm denilmektedir.

Ani kalp durması, ölüm nedenlerinin birinci sırasında yer almaktadır. Amerika’da yapılan istatistiksel çalışmalarda yılda görülen ani kardiyak ölüm sayısı, 300-400 bin civarındadır. Almanya’da her gün ortalama 300 kişi ani kalp durması nedeniyle yaşamını kaybetmektedir. Türkiye’de de, yeterli istatistiksel veri olmamakla birlikte bu sayı yıllık 70 bin civarındadır. Son günlerde özellikle sporcularda ani ölümlerin görülmesi, stadyumlarda genç bir sporcunun aniden yere yığılması ve dakikalar içinde kaybedilmesi ve hiç bir şey yapılamaması bu konuya tekrar gündeme taşıdı.

Ani kardiyak ölüm nedir?

Daha önceye ait ölümcül bir hastalığı olmayan birinde, beklenmedik bir şekilde ve şikayetlerin başlamasıyla kısa süre içinde (genellikle 1-2 saat içinde) oluşan ölüme, ani kardiyak ölüm denilmektedir. Sıklıkla uzun süreli ventrikül taşikardi ya da ventrikül fibrilasyonu denilen öldürücü ritim bozukluklarının oluşmasıyla ortaya çıkar. Ölüm 1-2 saat içinde, hele dakikalar içinde oluşuyorsa, büyük bir olasılıkla (yüzde 90-95) aritmiye bağlıdır. Saatler içinde oluşan ani ölümler ise pompa yetersizliği ile sonuçlanan yaygın kalp kası hasarı ve kasılma kusurunun bir sonucudur. Çoğunlukla sol ana koroner ani tıkanmalarına bağlıdır.

Ani kardiyak ölüm riskini artıran unsurlar nelerdir?

Bazı kalp hastalıkları ani kardiyak ölüm riskini artırmaktadır. Bunlar; koroner kalp hastalıkları, kardiyomiyopatiler, kalp kapak hastalıkları, miyokarditler, doğumsal kalp hastalıkları, primer ritim bozuklukları ile ilaçlar ve bazı toksik maddelerdir.

Ani kardiyak ölüm öncesi ne gibi belirtiler ortaya çıkar?

Ani ölüm öncesi sık görülen şikayetler; çarpıntı, göğüs ağrısı, nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi, baş dönmesi, göz kararması ve fenalık hissidir. Bazen de hiç bir şikayet olmadan yere yığılma biçiminde seyreder. O güne kadar bazı belirtiler verebilir ya da hiçbir belirti vermeksizin ilk olay ölümle de sonuçlanabilir.

Ani kardiyak ölümde yaşın önemi var mı?

Ani kardiyak ölüm, her yaşta görülebilir. Elbette ilerleyen yaşlarda bazı hastalıkların sıklığı arttığı ve patoloji giderek ilerlediği için, bu hasta gruplarında ani kardiyak ölüm ilerleyen yaşlarda daha sıktır (koroner arter hastalığı gibi). Doğumsal kalp hastalıklarında ya da primer ritim bozukluğuna bağlı olarak ani kardiyak ölüm hemen her yaşta, özellikle gençlerde sıktır. Ani kardiyak ölümlerin yüzde 19’u, 1 ila 15 yaş arası çocuklarda görülür. Genel sıklığı erişkinlerle kıyaslandığında oldukça düşüktür

Ani kardiyak ölümde cinsiyetin önemi var mı?

Erkeklerde ani kardiyak ölüm kadınlara oranla 3- 4 kat daha sıktır. Hatta bu oran 45-60 yaş arasında 7 kata kadar çıkar.

Risk faktörleri nelerdir?

Ani kardiyak ölümlerin yüzde 70’inde altta yatan neden, koroner arter hastalığıdır. Bu hastalığın risk faktörleri olan hipertansiyon, diyabet, sigara, aile anamnezi, obezite, sedanter yaşam aynı zamanda ani kardiyak ölümler için de geçerlidir. Ani ölüm riskini azaltmak için tüm bu risk faktörlerinin kontrolünden geçmek gereklidir. Konjenital kalp hastalıkları, tanısı konulduğunda çoğunlukla cerrahi ya da ilaçlarla tedavi edilebilen hastalıklardır.

Primer ritim bozuklukları ise (uzun QT sendromu, kısa QT sendromu, WPW sendromu, brugada sendromu, aritmojenik sağ ventrikül displazisi...) seyrek ancak geniş bir yelpaze gösteren hastalıklar grubudur. Bu hastalıklarda genellikle EKG, holter takipleri ile tanı konulur ve tedavi planlanır.

Tanı Metodları:

Anamnez ve fizik muayene
EKG
Teleröntgenogram
Ekokardiyografi
Holter, olay kaydediciler
Kalp kateterizasyonu ve koroner anjiyografi
Elektrofizyolojik çalışma
T-wave alternans
Hangi hastalara ne tür uygulamalar yapılabilir?
Ailesinde ani kardiyak ölüm olanlar, hemen iyi bir kardiyoloji merkezine başvurmalıdırlar. Genel olarak tüm ailenin taranarak incelenmesi ideal yoldur. Yaptıkları iş nedeniyle büyük sorumluluk taşıyan pilotlar, emniyet görevlileri, tren ve otobüs şoförleri ve tabii ki sporcular üstünkörü bir muayene değil, iyi bir kardiyolojik değerlendirmeden geçirilmelidirler.

Şüpheli olgulara daha fazla neler yapılabilir?
Özellikle ritim bozukluğu saptanan olgularda elektrofizyolojik işlem yapılarak ritim bozukluğunun adı konulmalı ve mümkün ise küratif tedavi (RF ablasyon) yapılmalıdır.

Yaşamı tehdit eden bazı ritim bozuklukları (kardiyomiyopatilerde olduğu gibi) küratif olarak tedavi edilemez. Bu durumda ritim bozukluğunu önlemeye çalışan bazı ilaçlar düşünülebileceği gibi, pacemaker ve ICD (kardiyak defibratör) de bir tedavi seçeneği oluşturur.

İnsan yaşamını tehdit eden ritim bozuklukları (ventrikül taşikardi, ventrikül fibrilasyonu) ağır eforlar sırasında ortaya çıkabildiği gibi (atletlerde ve futbolcularda) bazen bazı gıdaların alınması sonrasında ya da kalple ilgili (ritim düzeltici ilaçlar) olan veya olmayan bazı ilaç tedavilerinde (mide barsak sistemi hastalıklarında kullanılan bazı ilaçlar, antibiyotikler) ortaya çıkabilir. Bu tür hastalar ilk ritim bozukluğunda kaybedilmezlerse sıkı bir incelemeye tabi tutulmalı ve altta yatan neden ortaya konularak tedavi buna göre planlanmalıdır. Ayrıca ritim bozukluğunu tetikleyebilen faktörlerden de olabildiğince uzak durulmalıdır.

Ani kardiyak ölüm riski olan hasta gruplarında teşhis için neler yapılır?
Elektrofizyolojik İşlem
Daha önce ani kardiyak ölüm riskini reanimastyon defibrilasyon desteği ile atlatmış olanlara invaziv bir test olan elektrofizyolojik işlem önerilmelidir. Bu işlem koroner anjiyojrafi laboratuvarında özel cihazlar desteği ile kalbin elektriksel stabilite-instabilitesini belirlemek amacıyla yapılır. İşlem ortalama otuz dakika sürer ve hasta için önemli bir sıkıntı oluşturmaz. Hasta aynı gün taburcu edilir. Hastada ani kardiyak ölüme yol açan ritim bozukluğu işlem esnasında uyarılabilirse, bu hastalar her an ani kardiyak ölüm riski ile yüz yüzedirler. Bu nedenle bu hastalara kardiyak defibilatör takılması gereklidir.

T dalga alternansı
Son yıllarda elektrofizyolojik işleme alternatif olarak getirilen ve invaziv olmayan ani kardiyak ölüm riskini belirlemede kullanılabilecek bir testtir. Efor testi laboratuvarında 15 dakika içinde yapılabilen zahmetsiz, kolayca uygulanabilen ve hemen sonuç veren bir testtir. Daha önce ani kardiyak ölüm riskini atlatanlara, bu kişilerin yakın akrabalarına ve büyük sorumluluk gerektiren görevlerde bulunanlara (pilotlar, makinistler, emniyet görevlileri ) önerilebilir.

Ani kalp durmasına karşı hayat kurtarıcı: Defibrilatörler
Reanimasyon denilen yeniden yaşama döndürme işleminin bir parçası olan defibrilasyon işlemi yapılmaksızın bu hastaların kurtarılmaları olası değildir. Toplum sağlığı sorunu halini alan ani kalp durmasının önlenmesinde, yoğun halk tabakalarının bulunduğu tren istasyonları, otobüs terminalleri, stadyumlar, pazarlar gibi kalabalık yerlere otomatik eksternal defibrilatörler yerleştirilmesi giderek yaygınlaştırılmaktadır. Bu aygıtlar ilkyardımda bulunan kişiyi kısa, anlaşılır sesli talimatlarla ve net ekran sembolleriyle, kurtarma işlemi esnasında yönlendirir. Bu cihazlar defibilasyon kararını, hastanın üzerine konulduğu anda kendisi verebilecek kapasiteye sahiptir. 10 saniye içerisinde EKG analizi yapar, defibrilasyon işleminin gerekli olup olmadığına karar verir ve otomatik olarak elektrik enerjisi uygularlar.

Böylece evde, markette, okullarda, kamusal kurumlarda, stadyumlarda bulundurulan bu cihazlar yaşam kurtarır. Ayrıca bu cihazların kalabalık mahallerde bulunduğunun bilinmesi, topluma psikolojik bir güven verir. Bu cihazların nasıl kullanılacağı sadece bir gün süren bir eğitimle öğrenilebilir. Sağlık personelinin dışında güvenlik görevlileri, itfaiyeciler, jandarma ve polis gibi emniyet görevlileri bu cihazları rahatlıkla kullanarak etraflarında oluşabilecek ani kalp ölümlerini asgariye indirebilirler.

Kaynak : istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları