Annelik Beni Çok Değiştirdi!

Erkek çocuk annesi olmanın ayrı bir zevk olduğunu söyleyen Tan, anneliğin kendisini çok değiştirdiğinin altını çiziyor ve ekliyor, “Kendim odaklı yaşarken canımdan bir parça çıkıp her şeyim oldu. Hayatımdaki önceliklerim değişti.” Tan çocukları için, “Onlar hazinemin değerli parçaları” diyor.

* Beren sekiz yaşında, Pars ise 18 aylık... İki erkek çocukla yaşamak nasıl? Zor yanları ve güzel yanları neler?

İki erkek çocukla yaşamak kolay değil, tabii ki zor! İkisi de çok hareketli ama inanın erkek annesi olmak da ayrı bir zevk. İkisini de çok seviyorum; iki oğlum olduğu için çok mutluyum.

 

* Aralarında kıskançlık oluyor mu? Bununla ilgili nasıl önlem alıyorsunuz?
Beren altı buçuk yaşına kadar yalnızdı sonra birden kardeş durumu oldu. Ama ben onu iyi hazırladım; birçok kitap okudum, pedegoglarla görüştüm ve bu konuda epey bilgi edindim. Kıskançlık tabii ki oluyor. Kıskanç çocuk birçok olumsuz davranışlar sergileyerek dikkat çekmeye çalışıyor. Dolayısıyla elimizden geldiği kadar önlem almaya çalışıyoruz ama sonuç pek değişmiyor. Biraz daha zaman geçtikçe Beren’in kıskançlığı bitecek ve Pars’ın kıskançlığı başlayacak. Ona da hazırlıklıyım, şu an güç depoluyorum.

* Anne olmak sizi ne kadar değiştirdi? Önceden yaptığınız neleri yapmıyorsunuz?
Anne olmak herhalde her kadını değiştirir, değişmeyen olamaz! Tek başınayken ve kendin odaklı yaşarken canınızdan bir parça çıkıp sizin her şeyiniz oluyor. Tarif etmesi zor, bence yaşanmalı. Hayattaki önceliklerin değişmesi hiç karşılıksız oluyor.

* Şu cümleyi nasıl tamamlarsınız; “Çocuklarım benim için...”
Herşeyim, değerli varlıklarım. Hazinemin değerli parçaları.

‘Harun çocukların bakımlarıyla ilgilenmiyor onlarla beraber aktivite yapmayı seviyor’

* Eşiniz Harun Bey nasıl bir baba; çocukların bakımıyla ilgili mi? Genelde bir taraf daha sert diğer taraf daha yumuşak olur... Sizde durum nasıl?

Harun gayet iyi bir baba... Bakımları yönünden çok ilgili sayılmaz, daha çok dışarıda bir aktivite yaparak vakit geçirmeyi sever. Sanırım bizim ailede Harun daha sert diyebilirim.
* Siz anne olduktan sonra Harun Bey’in size karşı tutumu değişti mi?

Bu anlamda ben bir değişiklik hissetmedim. Belki de bu soruyu ona sormak daha doğru ama ben birşey hissetmedim.

* Çocuklarınızla en çok nasıl vakit geçirmekten keyif alıyorsunuz?
Çocuklarla evde, mutfakta, dışarıda, markette, tiyatroda, sosyal aktivetelerde, her yerde vakit geçirmeyi çok severim.

‘Başka çocuk yapmayacağım’

* İki doğumdan sonra ne tarz fiziksel değişimleriniz oldu? Aslında hiç doğum yapmamış gibi görünüyorsunuz ama...

İkinci doğumdan sonra, hatta iki doğumumdan da önce ve sonra hamile pilatesinden yararlandığım için büyük avantaj yaşadım hamileliklerimde. Sağlıklı beslendim, normal yaşamıma devam ettim, ve sonucunda tabii ki rahat ve sağlıklı hamilelikler geçirdim. Dolayısıyla yüzme, yürüyüş, yoga ve baştacım pilatesten çok yararlandım. Doğum sonrası toparlanma ihtiyacı bile hissetmedim.

* Başka çocuk düşünüyor musunuz; nasılsa fiziğiniz hiç bozulmuyor?

Üçüncü çocuğu düşünmüyorum. Esasında Harun’un ilk evliliğinden bir oğlu daha var. Dolayısıyla üç oğlumuz var, dördüncüyü düşünmüyoruz. Allah onlara uzun ömür versin. Çok tatlılar, sevgileri eşsiz. Anne olmak muhteşem bir duygu ama çok büyük mesuliyet...

Ebru Şallı annelere özel pilates dersleri veriyor...

Prima, P&G’nin Londra 2012 Olimpiyat Oyunları sponsorluğu kapsamında bebeklerin “oyun ruhu”nu desteklemek için, hareketin bebeğin sağlıklı gelişimindeki önemini Türkiye’deki annelerle paylaşıyor. Ebru Şallı Tan, Cevahir AVM içindeki Migros mağazası önünde kurulacak “Prima Küçük Şampiyonlar Oyun Alanı”nda bugün, 14:00-16:00 saatleri arasında annelerle bir araya gelecek. Tan, anneler ile sohbet edecek, annelere uygun basit pilates hareketleri paylaşacak ve bebekleri ile birlikte alanda yer alan özel modüllerde bebeklerin günlük hayatta gösterdikleri azmi ve çabayı annelerle birlikte deneyimleyecek. Prima Oyun Alanları toplam 5 ilde, AVM içinde yer alan farklı 12 Migros Mağazası’nda kurulacak. Tan, 5 Mayıs’ta Torium Migros ve 26 Mayıs’ta Capacity Migros’ta...